Ramazan Öztürk tarafından
14 Şubat, 2024 15:41 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Karabüklüler Onkoloji Hastanesi İstiyor

Son zamanlarda Karabük'te Kanser vakalarındaki artış dikkat çekerken, vatandaşlar Onkoloji Hastanesi olmaması nedeniyle Ped çekimi, radyoterapi gibi işlemler için Ankara başta olmak üzere diğer İlleri mesken tutuyor.

Hava kirliliği başta olmak üzere diğer etkenler de göz önünde bulundurulduğunda  kanser hastalığı artışının en yoğun olduğu İller arasında gösterilen Karabük'te Onkoloji Hastanesinin olmaması  Kanser Hastalarının çektiği çileyi gözler önüne serdi. Karabük Eğitim Araştırma Hastanesinde sadece kemoterapi tedavisi alabilen Kanser Hastaları,  Ped Çekimi, Radyoterapi  Tedavisi gibi diğer işlemler için Ankara başta olmak üzere Onkoloji Bölümü ya da Onkoloji  Hastanesi olan diğer İllere gönderiliyor. Hem sağlık yönünde hem de maddi anlamda yıpranan Kanser Hastası bir çok vatandaş  AK Parti Karabük Milletvekilleri Cem Şahin ve Ali Keskinkılıç'a seslenerek,  "Karabük'ün bu sahipsizliği ne zaman bitecek. Daha önce  Karabük'te  üç tane hastane vardı, Bunu bire düşürerek Eğitim Araştırma Hastanesi yapıldı. Bizler de sanıyorduk ki bu hastanenin içersinde Onkoloji Bölümü de olacak ve  artık Ankara'ya gitmekten kurtulacağız,  her işlemimizi artık kendi memleketimizde yapacağız diyorduk ama baktık ki sadece kemoterapi alım işlemi yapılıyor. Ped çekimi, ışın tedavisi, radyoterapi gibi işlemler için yine yollara düşüyoruz başka hastanelere gidiyoruz. Değişen hiç bir şey olmadı, yine sabahın ilk ışıkları ile birlikte başka İllerin yolunu tutuyoruz, derdimize başka İllerde çare arıyoruz" diyerek sitem ettiler. "ALT YAPI ÇALIŞMALARI BAŞLANILDI DENİLMİŞTİ" Daha önce yapılan açıklamalarda,  Onkoloji Tedavi ve Tanı Merkezi kurulması için çalışmalara başlandığı, hatta Kanser hastalarına ışın tedavisinin teknolojik cihazlar yardımı ile uygulandığı onkolojik cerrahi, tıbbi onkoloji, nükleer tıp bölümleriyle koordinasyon içinde çalışan Radyasyon Onkolojisi Bölümü ile beraber çalışmaların yürütüleceği ifade edilmişti. Aradan geçen sürede bu yapılan açıklamalar unutulurken, ne onkoloji bölümü açıldı, ne de Onkoloji Hastanesi ile ilgili bir gelişme yaşandı. Kısacası yapılan açıklamalar havada kaldı. (Ramazan Öztürk)  
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
27 Temmuz, 2025 13:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİR ÜLKE İÇİN EN TEHLİKELİSİ !

Bir ülke için en tehlikelisi hedef kitlesi yığın olan yönetimlerdir!
Olayları analiz edebilen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, farkındalığı yüksek, eğitimli ve bilinçli bir toplum bu tür yönetimlerin işine gelmez. Onlar varlıklarını sürdürebilmek için, kendilerine kayıtsız, şartsız biat eden yığınlar yaratmaya çaba gösterirler.

Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden
Niccolò Machiavelli, toplum ve yığın'ı şöyle tanımlıyor;
"İnsan aklı kadar görür.
Soru sormayan, sorgulamayan, araştırmayan insan manipüle edilebilir bir karakterdedir.
Cahilde, kendini geliştirmeyen sığ insanlarda; alt beyin ve vahşi dürtüler baskındır.
İnsan yığınları yalancıya kızmaz.
Kendiside yalancıdır da ondan.
İnsan yığınları yoksula kızar. "Aptallığından" der.
"Yığın", "toplum" değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder. Yığın'ı etkilemek, manipüle etmek, yönlendirmek daha kolaydır."

Bilinçli toplum; Farkındalığı yüksek, olayları analiz edebilen, yanlışa tepki veren, nereye gittiğini düşünen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, yaşamı kendi iradesiyle yönlendirebilme yetisine sahip, kişisel sorumluluğunun farkında olan insanlardan meydana gelir..
Toplumsal bilinç, yüksek insani değerlere sahip olmayı gerektirir. Okuyan, araştıran, sorgulayan, analitik düşünebilen insanlar, bilinçli toplumun değerli bireyleridir.

Kişisel değerler; karşılıklı ilişkilerde doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, nezaket, adil olma, açık düşünebilme, kontroller kurabilme, empati yapabilme ve farkındalık gibi kavramlar bütünüdür. Tüm bunlar, uyumlu ve huzurlu yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Üstün İnsani değerler; yaşamı güzelleştirir ve hayatı anlamlı kılar.

Siyasetin, siyasetçinin sık sık başvurduğu; algı yönetimi, gündem değiştirme, yönlendirme gibi yöntemler Yığınlar üzerinde etkili olur.
Toplum ise, bilinçli bireylerden oluştuğu için, araştırır, sorgular, örgütlenir. Ülkesi ve geleceği sözkonusu olduğunda daha cesaretlidir.Siyasetçinin oyuncağı olmaz.
Bilinçli bireylerden oluşan toplumlar asla bu tür tuzaklara düşmezler. Bilinçli toplumları, manipüle edemezsin, güdemezsin!

Toplum ile yığını birbirinden ayıran faktörlerden biri de eğitimdir. Yığınlar, çoğunlukla eğitimsiz, cahil insan topluluklarıdır. Okuyan, araştıran, sorgulayan insanı kolay kolay kandıramazsınız. Hedef kitlesi yığın olan siyasi oluşumlar bu yüzden eğitimli insanlardan, bilinçli toplumlardan hazetmezler.
Tercihi yığın olan yönetimler; ülkesini ve insanını düşünmez!
Onlar için önemli olan kendi ikballeridir!

Şimdi şu soruyu kendi kendimize soralım. Toplum muyuz?
Yığın mıyız?

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.