‘Asrın felaketi’ olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından arama kurtarma çalışmalarına katılan Karabük Belediyesi İtfaiye Müdürü Koray Korkut ve ekibi, babasının kendisini siper ederek kurtulmasını sağlayan Şevval isimli kız çocuğunu unutamıyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından hızla bölgeye giden Karabük Belediyesi itfaiye ekipleri gayretli çalışmalarıyla enkaz altından 30 kişinin kurtarılmasını sağladı. Günlerce dinlenmeden, uyumadan fedakarca çalışma yürüten ekipler, depremden 36 saat sonra Kahramanmaraş’taki Kırçiçeği Apartmanı'nın enkazından babasının kendisini siper edip sağ olarak kurtarılan Şevval isimli kız çocuğunu unutamıyor. Afetin 13’üncü gününde kente dönen itfaiye personellerine Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili tarafından Teşekkür Belgesi takdim edildi.
Programın ardından gazetecilere konuşan İtfaiye Müdürü Koray Korkut, “Kahramanmaraş’a ilk giren ekiplerden bir tanesi Karabük İtfaiyesidir. Girer girmez bir enkazda çalışmaya başladık. O ilk gün enkazdan 3 kişiyi canlı çıkarmayı başardık. Tabi o ara hava şartları ve zorluğu ile uyuyamadan ertesi gün tekrardan kurtarma çalışmalarına devam ettik. Karabük ekibi olarak sesini tespit edip kurtardığımız 10 kişi var. Diğer teşkilatlarla müştereken toplamda 30 vatandaşımızı enkaz altından çıkardık” dedi. 13 gün boyunda Kahramanmaraş’ta görev yaptıklarını ifade eden Korkut, “Genelde yıkımın en çok olduğu Onikişubat ilçesinde çalıştık. Trabzon Caddesi dedikleri Azerbaycan Bulvarı'nda çalıştık. Ebrar Sitesi, Mehtap Apartmanı'nda çalışmalarımız oldu. Oradaki vatandaşlarımızı aldık. Görevimizi tamamlayıp geri döndük” diye konuştu.
“Elazığ ve Van illerindeki deprem değilmiş dedim”
Arama kurtarma çalışmaları sırasında unutamadıkları acı hikayelerin de bulunduğunu anlatan Korkut şunları söyledi: “Bunların hepsi acı hikayeler. Biz oraya gittiğimizde acı bir tabloyla karşılaştık. İnsanlar kötü durumdaydı. Enkazın dışında insanlar içerideki yakınlarının kurtarılmasını bekliyordu. Şahsım adına daha önce depremlere müdahale ettim ama orayı gördükten sonra Elazığ ve Van illerindeki deprem değilmiş dedim. Çünkü çok kötü durumdaydı Maraş.”
“Hayatımız boyunca unutamayacağımız bir sürü acı hatıralar biriktirdik”
Korkut, “Orada unutamadığım Şevval bebeğe ulaştığımızda ilk önce orada ilk Şevval’in babasının cansız bedenine ulaştık. O şevvale siper olmuştu. Arkasındaydı, tabi Şevval onu görmüyordu. Çıkarıyorken baba diye feryat ederken bulduk. Çocuğu bulduğumuza seviniyoruz ama diğer taraftan babası ona siper olmuş o şekilde can vermiş. Annesini birkaç metre ilerden aldık. Ablasını da biraz ileriden aldık. Hayatımız boyunca unutamayacağımız bir sürü acı hatıralar biriktirdik. Orada gördüklerimiz bir insanın psikolojisinin kaldırabileceği şeyler değildi. Oradaki hikayelere tanıklık etmek zor işlerdi” ifadelerini kullandı.
Samanlıkta işlenen cinayetle ilgili yargılama devam etti
Kastamonu’da samanlıkta balta ile öldürüldükten sonra çuvala koyup dereye atılan vatandaşın vefatıyla olayıyla ilgili sanıkların yargılanmasına devam edildi.
Olay, 17 Temmuz 2023 tarihinde Kastamonu’nun Merkez ilçesine bağlı Ahlat köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, meskenden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun cenazesi, Kastamonu Vilayet Jandarma Komutanlığı grupları tarafından dere yatağında, çuval içerisinde bulundu. Takımlar, çuvalın izlerinin köyün yaklaşık 300 metre yakınındaki Behice Ç.’ye ilişkin konutun samanlığına kadar devam ettiğini tespit etti. Jandarma grupları, samanlıkta yaptıkları incelemede, 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun balta ile öldürüldükten sonra cesedinin çuvala koyulduğu ve sürüklenerek dereye atıldığını belirledi. Olayın akabinde gözaltına alınan Behice Ç. ile eşi Bayram Ç. ve oğlu Ümit Ç., isimli makamlarca tutuklandı.
Olayın akabinde şüpheliler hakkında "kasten öldürme" hatasından açılan dava, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Duruşma salonunda tutuksuz yargılanan sanıklar Bayram Ç., Ümit Ç. ile maktulün yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu. Bakırköy Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesine sevk edilen tutuklu sanık Behice Ç. ise duruşmaya katılamadı.
Duruşmada savunma yapan Bayram Ç. ile oğlu Ümit Ç. hatasız olduklarını söyleyerek, beraatlarını talep etti.
Behice Ç.’nin avukatı Hasret Çiftçi ise, müvekkilin taciz edilmek istendiği sırada baltayla kendisini savunduğunu ve bu sebeple en üst düzeyde tahrik kararlarının uygulanması gerekğini belirterek, "Olay yasal müdafaadır, bu farklı, birde tahrik indirimi verilmesi zaruridir. Müvekkilim, 2,5 yıldır cezaevindedir. Yargılamanın uzamasından kendisinin de bir kusuru ya da kabahati yoktur. Şu etapta kanıtlar toplanmıştır, kanıt karartma durumu, kaçma kuşkusu yoktur. Kendisi konut kadınıdır. Tüm bu konular göz önüne alınarak müvekkilimin isimli denetim kuralıyla tahliye edilmesini talep ederiz" dedi.
Mahkeme heyeti, Behice Ç.’nin İstanbul İsimli Tıp 4. İhtisas Konseyinde cezai ehliyetinin olup olmadığına dair rapor alınmasını ve bu raporun dönüşünün beklenmesini kararlaştırarak, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.