blank
Haber Merkezi tarafından
01 Ocak, 2025 14:03 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük Üniversitesi Liderlik ve Sistem Dönüşümü: Türkiye Sağlıkta Dönüşüm Programına Ev Sahipliği Yaptı

Karabük Üniversitesi tarafından Sağlık Eski Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın katılımıyla “Liderlik ve Sistem Dönüşümü: Türkiye Sağlıkta Dönüşüm Programı” konulu etkinlik düzenlendi. Etkinlik, 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda yoğun bir katılımla gerçekleşti.

Programa Sağlık Eski Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Cumhuriyet Başsavcısı Selçuk Akman,  Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Vali Yardımcısı Mustafa Şahin, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, il protokolü, dekanlar, müdürler, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.

Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık: “Karabük Üniversitesi, Ulusal ve Uluslararası Alanda Büyümeye Devam Ediyor”

Programın açılış konuşmasını yapan Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, üniversitenin ulusal ve uluslararası başarılarını, faaliyetlerini ve çalışmalarını katılımcılarla paylaştı. 

Üniversitenin sürekli geliştiğini vurgulayan Kırışık, “Yeni açılan bölüm ve programlarla çağın ihtiyaçlarına cevap verecek bir üniversite olma yolunda ilerliyoruz. Karabük Üniversitesi hem ulusal hem de uluslararası alanda hızla büyümeye devam etmektedir. Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde olan ülkelerimizin üniversiteleri ve uluslararası iş birliklerimizle akademik gücümüzü artırıyoruz. Bilimsel alandaki uluslararası başarılarımız da giderek daha fazla dikkat çekiyor.” dedi. Rektör Kırışık, üniversitenin uluslararası alandaki başarısını şu sözlerle özetledi: “Bu yıl, disiplinler arası bilimsel çalışmalarımızda uluslararası düzeyde önemli başarılar elde ettik ve Türkiye çapında üniversiteler arasında 16. sıraya yerleştik. Ayrıca, URAP verilerine göre 64. basamaktan 54. basamağa yükseldik. Bu büyük başarı, bilimsel çalışmalarımızın ve araştırmalarımızın meyvelerini verdiğini gösteriyor.” 

Prof. Dr. Kırışık, Türkiye’de ilk defa Lisansüstü Eğitim Otomasyon Sistemini Karabük Üniversitesi olarak hazırladıklarını da belirterek, bunun büyük bir yazılım başarısı olduğunu vurguladı.

Türkiye Sağlıkta Dönüşüm Programı

Programda konuşan Sağlık Eski Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Türkiye’nin sağlık sistemindeki dönüşümün uluslararası başarılarına dikkat çekti. Prof. Dr. Akdağ, 2003-2012 yılları arasında  Türkiye Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın dünya çapında büyük bir ilgiyle takip edildiğini ve birçok uluslararası yayında başarıyla ele alındığını belirtti. Özellikle The Lancet dergisinde 2013 yılında yayımlanan özel sayının, Türkiye’deki sağlık dönüşümünün büyük başarısını detaylı bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etti. Akdağ, The Lancet dergisinin, dünya tıbbı açısından en prestijli yayınlardan biri olduğunu hatırlatarak, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), OECD, British Medical Journal ve Dünya Bankası raporları gibi saygın uluslararası kuruluşlar da Türkiye Sağlıkta Dönüşümünün başarısının dünyaya örnek olarak gösterildiğine işaret etti.

Sağlık Sisteminin Hedefleri

Konuşmasında sağlık sisteminin hedeflerinden söz eden Akdağ, “Hangi işi yaparsak yapalım, nihai gayelerimizi doğru belirlemişsek ve o gayelere bizi ulaştırdığını gösterdiğimiz göstergelere doğru belirlemişsek işimizi iyi takip edebiliriz. Aksi takdirde süreçlere saplanıp kalabiliriz. Bu da dönüşümün esaslarından birisi. Mutlaka nihai gayemizi koyacağız. Nihai gayeleri doğru koymak lazım. Sağlığın bir toplum açısından nihai gayelerini sağlık durumu, parasal açıdan vatandaşın korunması ve vatandaşın memnuniyeti olarak alabiliriz. Tabii ki sürdürülebilirlik seviyesinde olması lazım.” dedi.

Liderlik ve Yöneticilik

Programda liderlik kavramına da değinen Prof. Dr. Recep Akdağ, liderlik ve yöneticiliğin farklı olgular olduğunu belirtti. Akdağ, liderliğin doğuştan gelen bir özellik değil, zamanla geliştirilebilen bir pratik olduğunu söyledi. “Lider doğulur mu, yoksa geliştirilir mi?” sorusuna da yanıt veren Akdağ, liderliğin bir süreç olduğunu ve bu sürecin, kişinin karşılaştığı zorluklar ve kırılma noktalarından sonra gelişebileceğini ifade etti.

Program, hediye takdimi ve hatıra fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

blank
blank
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
21 Ocak, 2025 20:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Bartın’da 65 günlük bebeğin hastanede şüpheli ölümü

Bartın’da 65 günlük bebek, baygın olarak kaldırıldığı hastanede öldü. Savcılığın kuşkulu vefat olarak değerlendirdiği olayda tabirine başvurulan aile bebeğin teneffüs rahatsızlığı bulunduğunu söz etti.

Bartın Kemerköprü Mahallesi’nde yaşayan maden emekçisi Hüseyin Y. ile K.Y., çiftinin 65 günlük Hüseyin Asaf bebek, tıkanarak soluk alamaması sonucu, çağrılan 112 ambulansı ile baygın bir halde Bartın Bayan Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırıldı. Yapılan müdahalelere karşın Asaf bebek, kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Soluk borusunu mama yada diğer cisim kaçarak teneffüs yapamadığı düşünülen Asaf bebeğin mevti isimli olay olarak değerlendirildi. Bartın Cumhuriyet Savcılığı tarafından kuşkulu bulunan Asaf bebeğin vefatı ile ilgili soruşturma başlatıldı.

Bartın Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Takımları tarafından ailenin yaşadığı meskende inceleme yapılırken, anne K.Y. ve baba Hüseyin Y.’nin de tabirine başvuruldu.

Anne K.Y., bebeğinin rahatsızlığı bulunduğunu olay günü de apansız kötüleştiğini belirterek, süt yada mama nedeniyle tıkanma ihtimalinin olmadığı kaydetti. Maden emekçisi olarak Amasra’da çalıştığını belirten baba Hüseyin Y.’de olay günü kendisinin konutta olmadığını, eğitim nedeniyle Zonguldak’ta bulunduğunu vurguladı. Acı olayı sonradan haber aldığını belirten Hüseyin Y., “Eşim gebe olduğu devirde de bebeğimizin ıstırapları vardı. Doğduktan sonra da daima denetim altındaydı. Bartın’da Zonguldak’taki hastanelerde tedavi gördü. Burnunda et olduğunu, teneffüs yolunun çok dar olduğunu söylediler. Çok küçük olduğu için ameliyat edemeyeceğini söyledi, tabipler. Yatarken daima tıkanıyordu, vakit zaman yan yatırıyorduk. O vakit biraz rahatlıyordu. Olaydan bir gün evvelki gece de bebeğimiz tıkandı, hastaneye getirdik. Müdahale ettiler, biraz rahatladı. Sonra da taburcu edildik. Bir ilaç, reçete vermediler. Sabah tekrar rahatsızlanmış, ben meskende yoktum. Vilayet dışındaydım. Sonradan haberim oldu” dedi.

Bebeğin kesin vefat nedeninin belirlenmesi emeliyle bebeğe otopsi yapma kararı aldı. Sıhhat vazifelilerinin ihmali olup olmadığı tarafında de araştırmanın yapıldığı öğrenilirken, otopsinin tamamlanarak kesin vefat sebebinin belirlenmesi ile soruşturmanın da seyrinin şekillenmesi bekleniyor

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.