blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
17 Ekim, 2025 10:18 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Karabük Lojistik Merkezi Bilgilendirme Toplantısı Gerçekleştirildi

Karabük Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO), Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) ve TSL Lojistik Dış Ticaret Ltd. Şti. iş birliğinde düzenlenen “Karabük Lojistik Merkezi Bilgilendirme Toplantısı”, KTSO Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.

Karabük’ün lojistik kapasitesinin geliştirilmesi, sürdürülebilir taşımacılık modellerinin değerlendirilmesi ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlayacak çözüm önerilerinin ele alındığı toplantıya; Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Birol Cangı, Ticaret İl Müdürü Gamze Aydın, KTSO Meclis üyeleri Nurhan Barışkan ve Ahmet Ulusoy, KTSO Genel Sekreteri Hasan Kaya akademisyenler, öğrenciler, ve özel sektör temsilcileri katılım sağladı.

Toplantının moderatörlüğünü Doç. Dr. Ali Başaran üstlendi. Başaran, Karabük Lojistik Merkezi Fizibilite Etüdü kapsamında yapılan çalışmalar hakkında genel bilgiler vererek, merkezin hukuki ve idari boyutlarına değindi. Ayrıca, lojistik merkezlerin kurulmasında mevzuat, planlama ve yönetim süreçlerinin önemine dikkat çekti.

Programın ilk konuşmasını gerçekleştiren BAKKA Karabük Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Şakir Adem Yazıcı, “Karabük Lojistik Merkezi Başvuru Süreci” başlıklı sunumunda merkezin kuruluş aşamaları, yatırım süreci ve ajans destek mekanizmaları hakkında bilgiler paylaştı. Yazıcı, Karabük’ün coğrafi konumu ve sanayi potansiyeliyle bölgesel bir lojistik merkez olma yolunda önemli avantajlara sahip olduğunu vurguladı.

Ardından söz alan TSL Lojistik Dış Ticaret Ltd. Şti. Kurucusu Tuğçe Sezer Güner, “Karabük – Eskipazar Lojistik Merkezinin Taşımacılık Sektörü Analizi ve Lojistik İşletmelere Olası Katkıları” başlıklı sunumunda, merkezin bölgedeki taşımacılık sektörüne getireceği yenilikleri değerlendirdi. Güner, merkezin devreye girmesiyle birlikte lojistik maliyetlerin azalacağını, bölge firmalarının rekabet gücünün artacağını ve istihdama katkı sağlanacağını belirtti.

Toplantının akademik oturumunda ise Dr. Öğretim Üyesi Tuğrul Bayraktar ve Doç. Dr. Çağrı Sel, “Sürdürülebilir Lojistik İçin Çözüm Yaklaşımlarında Dijitalleşmenin Rolü” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdi. Bayraktar ve Sel, dijitalleşmenin lojistik sektöründe verimlilik, enerji tasarrufu ve çevresel sürdürülebilirlik açısından yarattığı dönüşümü örneklerle anlatarak, teknolojik gelişmelerin Karabük’ün lojistik kapasitesine sağlayacağı katkılara değindiler. Program, yapılan sunumların ardından soru-cevap bölümü ile devam etti. Katılımcılar, Karabük Lojistik Merkezi projesiyle ilgili görüş, öneri ve değerlendirmelerini paylaşarak, bölgenin lojistik vizyonuna yönelik fikir alışverişinde bulundular.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
16 Aralık, 2025 10:18 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

EMEKLİYİ ÖLMEDEN MEZARA KOYDULAR !

Anayasamıza göre, Türkiye Cumhuriyeti bir sosyal devlettir. Sosyal devlet; vatandaşların refah durumunu gözeten, halkına asgari bir yaşam düzeyi sağlamakla görevli devlet olarak tanımlanır.

Sosyal devlet, anayasamızın 2. ve 60'ıncı maddelerinde de tanımlanmıştır. Sosyal hukuk devleti güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani, sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir. Ülkelerin sosyal devlet olabilmesi için bazı özelliklerinin bulunması gerekir. Sosyal devlette fırsat eşitliği ön plandadır. Ayrıca sosyal devlette halka eşit gelir dağılımı ve asgari yaşam şartları sunulur.

Peki, halka eşit gelir dağılımı ve asgari yaşam şartlarının sağlanması konusunda ne durumdayız? Ücretlere baktığımızda, eşit gelir dağılımından söz edebilir miyiz? Gelir dağılımı adaletsizliğinde dünya sıralamasında liderliğe oynuyoruz!

Çalışanlarla emekliler arasındaki ücret dengesizliği emekliler aleyhine giderek büyüyor. Emekli maaşları TÜRK-İŞ'in her ay açıkladığı açlık sınırı rakamlarının neredeyse yarısına düştü. Önümüzdeki ay 6 aylık enflasyon rakamlarına göre emekli maaşlarına yapılacak olan zam yüzde 11-12 civarında olacak. Bu durumda, en düşük emekli aylığı 19 bin liraya bile ulaşamayacak. Kasım ayı açlık sınırı rakamı 30 bin lira . Aralık ayında ve devam eden aylarda bu rakam daha da artacak. Emekli maaşlarının açlık sınırı rakamlarının yakalaması mümkün görülmüyor. Aynı durum asgari ücret alanlar için de geçerli. Bu rakamlarla kirasını bile ödeyemeyen milyonlarca insan ne yiyecek ne içecek?

blank

Böyle bir adaletsizlik, böyle bir vicdansızlık olabilir mi? Nerede kaldı sosyal devlet, nerede adalet, hakkaniyet? Emekli de bu ülkenin vatandaşı. Emekliler lütuf beklemiyor. Çalışırken ödedikleri primlerin karşılığını hakkıyla almak istiyorlar.
Sosyal Güvenlik Sistemi çökmüştür. Prim ödeme gün sayısının, ödenen primin rakamsal miktarının hiç bir önemi kalmadı. 3600 gün prim ödeyenle 9000 gün prim ödeyen arasında bir fark kalmadı. Sistem oynana oynana bu duruma geldi.
Hakkaniyet, adalet yerle yeksan oldu.
2016 yılında asgari ücretten % 66 daha fazla maaş alan bir emekli buğün asgari ücretin yüzde 24 altına düştü.
Bu tablo böyle devam ederse, emekli kuru ekmeğe bile muhtaç kalacak.
Tuzu kurular! ükeyi yöneten muhteremler! Hiç mi vicdanınız sızlamıyor.? Nasıl uyku uyuyorsunuz?

Çocuk okutan, kirada oturan emekliler var. Bu insanlar açlık sınırının yarısına düşmüş maaşlarla ayakta kalabilir mi? Yazının başlığı bazılarına abartılı gelmiş olabilir. Fakat acı gerçek budur. EMEKLİ ÖLMEDEN MEZARA KONMUŞTUR!

Tablonun ressamı gelmiş geçmiş tüm hükümetlerdir! Son 23 yılda ise, bu tablo tamamlandı, verniklendi ve çerçevelendi. Oy uğruna izlenen popülist icraatlar, istihdam yaratamayan, üretmek yerine ithal etmeyi öncelikleyen politikalar, israf ve şatafat ülkeyi bu duruma getirmiştir.

Mutlu azınlığa en kalbi duygularımla…

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.