Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

İZ BIRAKANLAR…

Köşe Yazıları Yayın: 25.01.2016 10:56

‘’Yok, öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak… Unutma; aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak…’’ (Nazım Hikmet)

Kim demiş yaşamın izleri kaybolur diye?
Bak, o parkta bin yıldır yaşayan bir sedir ağacı var! Gövdesindeki derin yarıklar, kim bilir kaç yüz bin sevdanın izlerini saklar?
Ya şuradaki asırlık çınara bir bak! Dallarıyla sarmalamış parkın gölgesini, öylesine gurur, öylesine yücelik yüklü ki, sevdalıların adını dahi bellemiş; her sallanışında dökülür nice isimleri yazan yapraklar…
Ya şu selviye ne demeli? Kimi dallarıyla ne ayıpları gizlemiş besbelli!
Ya şu küçük kediciğe ne dersin? Sana sokuluşu dahi bir başka değil mi? Mırıltılı sesiyle, sevgi saçan gözleri, beni burada unutma der gibi!
Ya o güzel bakışlı, sadık dostun karabaş! Unutabilir misin seninle geçen yıllarını, yüreğine, beynine kazıdığı o dostça bakışların izlerini?
Ya denizin pırıltılı dalgalarından, bir yaz rüzgârının dokunuşundan, o kar tanelerinin masumiyetinden, sonbaharın hüznünden sana kalanlara ne demeli?
Sadece doğanın, bu doğa canlılarının bile ardında yaşayan izleri var yaşamına ortak…
Ya sen!
Unutabilir misin?
İlk aşkını, onun için sevgiyle çarpan kalbinin her şeye bedel o sesin hecelerini?
Ya ömrünce sana hayat arkadaşlığı yapan sevdiceğinin sendeki izlerini…
Ya da hüznünü ömrünce sakladığın nice hayal kırıkları için ödediğin bedelleri!
Gerçek o dur ki!
Bilgini, ilmini, yüreğini katarsan her ne yaptıysan eğer; o asla unutulmaz…
Bil ki!
Sen yok desen de izin kalır; yaşadığın yıllarda her ne yaptıysan bu gezegende…
Bil ki!
Yaşadıklarınla değil, yaptıklarınla anılacaksın! Ya izin kalacak sonsuza dek, ya da o son nefesten sonra unutulacaksın…
Dön bak!
Dön bir bak; doğup büyüdüğün, yaşadığın ülkenin tarih sayfalarına!
Kimler gelmiş, kimler geçmiş dünya denen bu sahneden?
Kimileri, söz olmuş anılır asırlar boyunca nesilden, nesile…
Kimileri çağ değiştirip, yeni bir çağ açmıştır; orta çağdan yeniçağa geçişin altında Atilla’nın adı yazılıdır…
Kimileri Fetih olmuş çökmüş üstüne Bizans’ın, son vermiş, küffarın imparatorluğuna; her sabahında anılır adı İstanbul’da, tarihte izi kalmış Fatih denen atamın.
Kimileri şiirlerde, kimileri kitaplarda, kimileri resimde, heykelde, operada, balede, sanatın her dalına adını yazmış, unutulmazlar arasına katılmış.
Kimileri mısralara dokunmuş gönüldaşlar, ozanlar olmuş; Yunus, Hacı Bayram Veli, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Dadaloğlu, Âşık Veyseller gibi isimleri gönüllerimize yazılmış.
Kimileri her mısrasıyla yaşıyor şiirlerimizde; unutulmazlar arasındalar şimdi…
Tıpkı Mehmet Akif, Arif Nihat Asya, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Cahit Sıtkı Tarancı, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Yahya Kemal Beyatlı, Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet, Rıfat Ilgaz, Attila İlhan, Can Yücel ve diğer ustalar gibi…
Ya onca iş adamıyla var olan ülkeme, katkı koyanlar. ‘Koç’ gibi dimdik durup, ülkemi sırtlayanlar…
Onlar, arkalarında bıraktıkları o güzel eserlerle anılır.
Kimilerinin ardında ise; yaşattığı tüm acımasızlıklar kalır!
Ama öyle birisi vardır ki:
Yüzyıllar boyunca bir kez gelmiştir dünyaya, hep öyle kalacaktır.
O, sadece Türk Milletine nasip olan bir güneş gibi parlayacaktır.
Adı altın harflerle kazınmıştır yüreklerimize.
Yaptıklarından sadece biri dahi; bir milletin yoktan nasıl var olduğunu anlatır nesillerden, nesillere.
‘’Boz yeleli, Mavi Gözlü, Altın Saçlı Son Bozkurttur O’’; adı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk olan.
Türk Milletine emanettir adı unutulmaz; unutturamazlar ne onu, ne de devrimlerini.
Kim ne derse desin?
O daima yaşayacak, bize bıraktığı o ölümsüz eserleriyle.
Kimileri ise;
Kaybolup gidecek, sadece tarihin çöplüğünde anılacak, silinip giden izleriyle…

Atilla Çilingir
www.atillacilingir.com

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Çaldığı telefonu vermek istemeyince soyunmaya başladı

Gündem Yayın: 08.09.2024 00:52
İhlas Haber Ajansı

Karabük’te bir telefoncuya giden kadının hem kendi telefonunu zorla satmaya çalıştığı hem de vitrinden çaldığı telefonu vermek istemeyince soyunduğu anlar güvenlik kamerasına yansıdı.

Olay, Kemal Güneş Caddesinde meydana geldi. İsmi öğrenilemeyen bir kadın, telefon mağazasına girip telefonunu satmak istedi. İş yeri sahibi telefonu satın alamayacağını belirterek, kadının talebini reddetti. Defalarca telefonunu uzatarak satmak isteyen kadın bir süre sonra dükkanda taşkınlık yaparak, diğer müşterilerin araya girmesine rağmen yöneldiği cam vitrinde bulunan bir telefonu alarak dışarıya çıktı. İş yeri sahibi kadının çaldığı telefonu fark edip geri almaya çalıştı. O sırada mağaza sahibi, çalınan telefonu geri almaya çalışırken kadının bir anda soyunmasıyla neye uğradığını şaşırdı. O anlar iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.

İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan iş yeri sahibi Habib Nazari, “Kapatırken müşteri geldi bana. Müşteri geldi alışveriş yaptık. Alışveriş bittikten sonra tam kapatacaktım, o sırada kadının biri geldi. Birden telefonu fırlattı almamı istedi. Ben de baktım biraz anormal davranıyor ve alamayacağımı söyleyerek başka yere sormasını söyledim. ‘Sen alacaksın’ dedi. 2-3 kere ısrarla fırlattı telefonu. Bir kere de tam düşerken tuttum telefonu. Sonra küfür etmeye başladı. ‘Telefonu alacaksın, bana para ver’ dedi” ifadelerine yer verdi.

“Camdan bir tane telefon çaldı”

O sırada diğer müşterilerinin de dükkanın önünde olduğundan bahseden Nazari, “Sonra onlar çıkarken tam olayın sıkıntı olacağını anlayınca geri döndüler. Geri dönünce de bunu çıkartmaya çalıştılar. Kadın çıkmayıp kendini cama sürtmeye başladı. Yumruk attığı camdan bir tane telefon çaldı. Telefonu aldıktan sonra işte görür görmez ‘Telefonu ver’ dedim. ‘Ben almadım telefonu’ diyerek dışarı çıktı. Dışarı çıkınca da önceki kadın müşterime söyledim. Onlar da telefonu aldığını gördü” dedi.

“Birden soyunmaya başladı”

Daha sonra köşeye geçen şüpheli kadının telefonu almadığını iddia ederek poşeti açtığını ifade eden Nazari, “Sonra biz telefonu ver diye ısrar ederken soyunmaya başladı birden. Öyle yapınca da bizler neye uğradığımızı şaşırdık. Sırtımızı döndük. Müşteri sayesinde telefonu alabildim. Kepeği indirince ben de caddeye çıktım. Cadde de giderken bu sefer de peşimden biber gazıyla dolaşıyor. Sonra baktım olayı zapt edemeyeceğim karakola gittim. Karakolda olayı anlattım. Sonra kadını çağırdılar, konuşmaya başladılar ve beni de gönderdiler” diye konuştu.

Nöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Mutlu Eczanesi
Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Asuman Eczanesi
Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Beşbinevler Eczanesi
Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Dilek Eczanesi
Dilek Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, İncekaya Caddesi, Sultan Çayırı Evleri No:78/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-5434

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455