Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2015 08:30 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 28.12.2023 12:01
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

İnebolu Limanının İhalesi

KASTAMONU İnebolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şakir İşeri, geçtiğimiz hafta Kastamonu ve Çankırı gazetelerinde de büyük ölçüde yer verilen "Avazım Çıktığı Kadar Bağırmak İstiyorum" başlıklı açıklamaları sonrası herhangi bir tepki gelmemesine sitem etti. 27 Kasım 2015 günü yeniden ihaleye çıkacak olan İnebolu Limanı için geçtiğimiz hafta İnebolu TSO Başkanı Şakir İşeri, İhaleye “Süreli kapasite artırımı şartı” konulmamasına tepki göstermişti. İnebolu Limanı ihalesi şartnamesine, limanın 5 milyon ton kapasiteye çıkarılması ile balıkçı barınağının kesinlikle projeye katılması ve bu şartların ihaleyi alacak kişiye günlü ve şartlı olarak verilmesi yönünde ibare konulmamasına tepki gösteren İnebolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şakir İşeri, konuya sahip çıkılmamasına tepki gösterdi. İşeri, milletvekillerine, Kastamonu ve Çankırı Valilerine, limana ihtiyaç duyacak, ihracat yapacak iş adamlarına; “Avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum, artık şu limana sahip çıkalım, yoksa mevcut hali ile satılacak. Bu şekliyle ihaleyi alacak olan, limana hiçbir şey yapmayacak. Limanın kapasitesinin küçük olduğunu geçtiğimiz günlerde limana sığmayan hamsi teknelerinde gördük. Bir çok tekne limana giremediği gibi onlar varken limana gemi de giremedi" açıklamalarıyla basında geniş yer bulmuştu. "OLUMLU Veya OLUMSUZ BİR TEPKİ GELMEDİ" İnebolu Limanı hakkında geçen hafta yaptığı açıklamaya İnebolu vr Kastamonu'nun ileri gelenlerinden olumlu veya olumsuz bir tepki gelmediğini belirten Şakir İşeri "27 Kasım 2015’de ihalesi yapılacak İnebolu Limanı hakkında İnebolu TSO olarak endişelerimiz var ve yaptığımız çalışmalar neticesinde endişelerimizin doğru olduğu kanaatine varıyoruz. 2013 senesinde İnebolu kamuoyuna vaat edilen hiçbir şeyin gerçekleşmemesine şahit oluyoruz" dedi. "ESNAFA BAVUL TİCARETİ ŞANSI" İnebolu Limanı ile ilgili isteklerini de sıralayan İşeri, açıklamalarına şöyle devam etti: "Bizim isteklerimiz bir Ro-Ro iskelesi ve Kastamonu Kalkınma Vakfı’nın da dile getirdiği kruvazör iskelelerinin olmasıdır. Çünkü bu şekilde sermaye yapısı dar olan İnebolu tüccarı ve esnafına bavul ticareti şansı doğacaktır. Konteynır terminali ile Kastamonu, Çankırı ve İç Anadolu organize sanayilerinin Karadeniz kapısı olabiliriz. Balıkçı barınağı ve binalarının yapılması ilçede kayıtlı 480 balıkçının işine devam etmesidir." "BİZ ÖZELLEŞTİRMEDEN YANAYIZ" "Sonuç olarak biz özelleştirmeden yanayız. Lakin bir özelleştirme İnebolu tüccarına katkı sağlayacak şekilde olmalıdır. Göçlerle beraber İnebolu'nun üstüne serpilen ölü toprağından kurtulmamız için tüm İnebolu'yu ve Kastamonu'yu duyarlı olmaya davet ediyoruz."

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
24 Kasım, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Dere yataklarına mesken atık ve moloz dökülüyor

Zonguldak’ın Alaplı ilçesine bağlı Gümeli ile Geçmiş altı mevkileri ortasındaki dere yatakları, etraf kirliliğine sahne oluyor. Çam ve meşe ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanın doğal hoşluğu, denetimsiz formda dökülen binlerce ton mesken atığı ve moloz nedeniyle her geçen gün tahrip ediliyor.
Gümeli-Geçmiş altı deresi boyunca inşaat hafriyatlarının gelişi hoş boşaltıldığı tez edilirken, bu durum hem vatandaşların hem de çevrecilerin büyük reaksiyonunu çekti. Geçmişaltı’nda yaşayan Hüseyin Kumuz, dere yatağının muhafaza alanı statüsünde olduğunu hatırlatarak sert sözlerle reaksiyon gösterdi:
"Bu alanın şahıslara yahut firmalara bu formda kullanım hakkını kim veriyor, bilmiyoruz. Dere yataklarına yığılan bu molozlar bilhassa yağışlı havalarda dereye akıyor, birikmelere ve ilerleyen süreçte taşkınlara sebep oluyor. Buna göz yumulması kabul edilemez."
Kumuz, yetkililerin kontrol zafiyetine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Türkiye’nin hiçbir yerinde dere ve çay yataklarına mesken atığı ve moloz dökülmez. Valilik ve ilgili kamu kurumları kontrollerini artırmalı, cezalar yükseltilmeli. Şayet caydırıcı yaptırımlar uygulanmazsa bunu yapanlar moloz döküm alanlarına gitmeyip atıklarını buraya taşımaya devam eder. Üstelik akşam saatlerinden sonra hiçbir yetkiliye ulaşamıyoruz."
Vatandaşlar, bölgenin süratle yok olmasına neden olan bu kirliliğin bir an evvel durdurulmasını ve sorumlular hakkında süreç yapılmasını istedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin