Karabük Postası tarafından
31 Mayıs, 2023 09:54 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

İlk kez Düzce’de “Mikrobiyolojik Korozyon Eğitimi” verildi

Düzce Üniversitesi himayesinde Türkiye’de ilk defa AB projesi dahilinde, yurt dışından gelen eğitmenlerin desteğiyle, uygulamalı "Mikrobiyolojik Korozyon Eğitimi" başladı. Mehmet Akif Ersoy Eğitim ve Kültür Merkezi İstiklal Konferans Salonu’nda başlayan programa Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Resul Kara, Proje Yürütücüsü Düzce Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüsnü Gerengi, yurt dışından gelen eğitmenler ve eğitim almak isteyen araştırmacılar, akademisyenler ile özel sektör girişimcileri katıldı. Programın açılışında konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, yurt dışından ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden araştırmacıları, akademisyenleri ve özel sektör temsilcilerini ağırlamaktan dolayı duyduğu memnuniyetini dile getirdi. Düzce Üniversitesi’nin 16 yıl gibi kısa bir zamanda büyük atılımlar sağladığını vurgulayan Genç, Düzce Üniversitesi’nin temel bilimlerde, mühendislik alanlarında önemli başarılar elde ettiğini söyledi. “Ülke ekonomisine önemli katkılar sağlanabilir” Prof. Dr. Hüsnü Gerengi ise yaptığı konuşmasında; korozyon çalışmalarının önemine değinerek, yapılacak çalışmalarla ülke ekonomisine önemli katkılar sağlanabileceğini vurguladı. Mikrobiyolojik korozyonun, metal ve yapı malzemelerine olan korozyon zararlarının yaklaşık yüzde 20’sini oluşturduğunu ve bakterilerin uygun şartlarda metallerin korozyona uğramasına neden olduğunu ifade eden Hüsnü Gerengi, “Mikrobiyolojik korozyon (MIC) mikroorganizmalar tarafından oluşturulan korozyon sürecidir. MIC organik ve inorganik asitler ile metallerin bozulmasına neden olur ve bu yüzden endüstriyel ve diğer sistemlerin yapı bütünlüğünü tehlikeye atarak, dünya çapında önemli bir sorun oluşturur. Metalik yapıların yüzeyinde meydana gelen kompleks biyolojik ve inorganik süreçlerin doğru bir şekilde anlaşılması, MIC’in önlenmesi ve koruma için etkili uygulamalar gerçekleştirmek için gereklidir” dedi. Eğitimin yararlı geçeceğini dile getiren Gerengi, eğitime katılanlara ve destek verenlere teşekkür etti. “Uluslararası tanınmış akademisyen ve araştırmacılar eğitim veriyor” Gerçekleştirilen açılış konuşmalarının ardından alanında tanınmış uzman akademisyen ve araştırmacıların sunumu ile devam etti. İlk sunumunu İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Sungur; Mikrobiyolojik Olarak İndüklenen Korozyon (MIC)” konusunda katılımcıları bilgilendirirken, İstanbul Arel Üniversitesi’nden Dr. Tuğçe Tüccar ise; “Mikrobiyal Ekoloji Yaklaşımı ile MIC’yi Anlamak” hakkında bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Katılımcıların ilgiyle takip ettiği programın öğleden sonraki sunumlarında Prof. Dr. Esra Sungur “MIC Kaynaklı Arıza Analizi”, Nothing Üniversitesinden Dr. Moses M. Solomon, “Basic Concept of ‘MIC’ and The Mic-Causing Microorganisms” konuları hakkında bilgi ve deneyimlerini paylaştılar. 2 Haziran 2023 tarihine kadar devam edecek olan AB destekli Eğitim Programında; Dr.Pierangela Cristiani, Dr Matthew Snape, Dr. Torben L Skovhus, Dr. Husnu Gerengi, Dr. Maria Salta, Dr Annie Biwen görev alıyor. (İHA)

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
24 Kasım, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Dere yataklarına mesken atık ve moloz dökülüyor

Zonguldak’ın Alaplı ilçesine bağlı Gümeli ile Geçmiş altı mevkileri ortasındaki dere yatakları, etraf kirliliğine sahne oluyor. Çam ve meşe ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanın doğal hoşluğu, denetimsiz formda dökülen binlerce ton mesken atığı ve moloz nedeniyle her geçen gün tahrip ediliyor.
Gümeli-Geçmiş altı deresi boyunca inşaat hafriyatlarının gelişi hoş boşaltıldığı tez edilirken, bu durum hem vatandaşların hem de çevrecilerin büyük reaksiyonunu çekti. Geçmişaltı’nda yaşayan Hüseyin Kumuz, dere yatağının muhafaza alanı statüsünde olduğunu hatırlatarak sert sözlerle reaksiyon gösterdi:
"Bu alanın şahıslara yahut firmalara bu formda kullanım hakkını kim veriyor, bilmiyoruz. Dere yataklarına yığılan bu molozlar bilhassa yağışlı havalarda dereye akıyor, birikmelere ve ilerleyen süreçte taşkınlara sebep oluyor. Buna göz yumulması kabul edilemez."
Kumuz, yetkililerin kontrol zafiyetine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Türkiye’nin hiçbir yerinde dere ve çay yataklarına mesken atığı ve moloz dökülmez. Valilik ve ilgili kamu kurumları kontrollerini artırmalı, cezalar yükseltilmeli. Şayet caydırıcı yaptırımlar uygulanmazsa bunu yapanlar moloz döküm alanlarına gitmeyip atıklarını buraya taşımaya devam eder. Üstelik akşam saatlerinden sonra hiçbir yetkiliye ulaşamıyoruz."
Vatandaşlar, bölgenin süratle yok olmasına neden olan bu kirliliğin bir an evvel durdurulmasını ve sorumlular hakkında süreç yapılmasını istedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin