Karabük Postası tarafından
06 Ocak, 2023 12:48 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Her Gün Sarı  Taksinin Yolunu Dört Gözle Bekliyorlar

Safranbolu ilçesinde hayvan sevgisiyle bilinen 30 yıllık taksici Erol Çetin, 25 yıldır her sabah sokak hayvanlarını mama dağıtarak doyuruyor. Çetin'in geldiğini fark eden hayvanlar koşarak aracın önüne atlıyorlar. Safranbolu’da taksicilik yapan Erol Çetin, kentteki sokak hayvanlarıyla yakından ilgileniyor. Kent merkezi ve çevresindeki farklı bölgelerine giderek onlarca kedi ve köpeğin karnını doyuran Çetin, kuşlara da buğday veriyor. Her sabah mesai başlangıcında aracında bulunan mamaları hayvanlara götüren Çetin, her gittiği yerde yolunu gözleyen kedi ve köpekler tarafından karşılanıyor. Erol Çetin, 25 yıldır sokak hayvanlarını beslediğini, hayvan sevgisinin de çocukluğundan itibaren oluştuğunu söyledi. Arabasında yılın 365 günü mama bulunduğunu ifade eden Çetin, Yolda da görsem hayvanların mamasını verip öyle giderim. Düzenli olarak her gün yapıyorum. Karlı havalarda arabanın buzdan ötürü gidemediği yürüyerek de olsa mama veririm” dedi. Mamaların büyük kısmını kendi cebinden karşıladığını aktaran Çetin, bazı vatandaşların ve veterinerlerin de destek verdiğini belirtti. Yıllardır beslediği sokak hayvanlarının aracının sesine alıştığını anlatan Çetin, “Sokak hayvanlarına yıllar baktığım için arabamın sesine alıştılar. Önüme çıkıyorlar. Ben de arabamı onlar için değiştirmedim. Model yükseltmeden idare ediyorum. Şehir içinde idare ediliyor ama uzun yola gitmiyorum” diye konuştu. Vatandaşlara çağrıda bulunan Çetin, “Önümüz kış. Mama versinler. Su versinler. Yapabiliyorlarsa küçük barınak gibi şeyler yapıversinler ki soğuk havada hayvanlar girsin içine. Hiçbirini yapamıyorlarsa taşlamasınlar yeter” ifadelerini kullandı. Çetin, “Aracımda kedi ve köpek resimleri var. Yolcular resimleri görünce evcil hayvanımın kaybolup kaybolmadığını soruyorlar. Ben sokak hayvanlarını sevip baktığımı söylüyorum. Eğer yolcu hayvansever ise yardımcı oluyor. Taksi ücretinin üstünü almayıp hayvanlara mama almamı söylüyor” şeklinde konuştu. (İHA)

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
27 Temmuz, 2025 13:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİR ÜLKE İÇİN EN TEHLİKELİSİ !

Bir ülke için en tehlikelisi hedef kitlesi yığın olan yönetimlerdir!
Olayları analiz edebilen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, farkındalığı yüksek, eğitimli ve bilinçli bir toplum bu tür yönetimlerin işine gelmez. Onlar varlıklarını sürdürebilmek için, kendilerine kayıtsız, şartsız biat eden yığınlar yaratmaya çaba gösterirler.

Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden
Niccolò Machiavelli, toplum ve yığın'ı şöyle tanımlıyor;
"İnsan aklı kadar görür.
Soru sormayan, sorgulamayan, araştırmayan insan manipüle edilebilir bir karakterdedir.
Cahilde, kendini geliştirmeyen sığ insanlarda; alt beyin ve vahşi dürtüler baskındır.
İnsan yığınları yalancıya kızmaz.
Kendiside yalancıdır da ondan.
İnsan yığınları yoksula kızar. "Aptallığından" der.
"Yığın", "toplum" değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder. Yığın'ı etkilemek, manipüle etmek, yönlendirmek daha kolaydır."

Bilinçli toplum; Farkındalığı yüksek, olayları analiz edebilen, yanlışa tepki veren, nereye gittiğini düşünen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, yaşamı kendi iradesiyle yönlendirebilme yetisine sahip, kişisel sorumluluğunun farkında olan insanlardan meydana gelir..
Toplumsal bilinç, yüksek insani değerlere sahip olmayı gerektirir. Okuyan, araştıran, sorgulayan, analitik düşünebilen insanlar, bilinçli toplumun değerli bireyleridir.

Kişisel değerler; karşılıklı ilişkilerde doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, nezaket, adil olma, açık düşünebilme, kontroller kurabilme, empati yapabilme ve farkındalık gibi kavramlar bütünüdür. Tüm bunlar, uyumlu ve huzurlu yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Üstün İnsani değerler; yaşamı güzelleştirir ve hayatı anlamlı kılar.

Siyasetin, siyasetçinin sık sık başvurduğu; algı yönetimi, gündem değiştirme, yönlendirme gibi yöntemler Yığınlar üzerinde etkili olur.
Toplum ise, bilinçli bireylerden oluştuğu için, araştırır, sorgular, örgütlenir. Ülkesi ve geleceği sözkonusu olduğunda daha cesaretlidir.Siyasetçinin oyuncağı olmaz.
Bilinçli bireylerden oluşan toplumlar asla bu tür tuzaklara düşmezler. Bilinçli toplumları, manipüle edemezsin, güdemezsin!

Toplum ile yığını birbirinden ayıran faktörlerden biri de eğitimdir. Yığınlar, çoğunlukla eğitimsiz, cahil insan topluluklarıdır. Okuyan, araştıran, sorgulayan insanı kolay kolay kandıramazsınız. Hedef kitlesi yığın olan siyasi oluşumlar bu yüzden eğitimli insanlardan, bilinçli toplumlardan hazetmezler.
Tercihi yığın olan yönetimler; ülkesini ve insanını düşünmez!
Onlar için önemli olan kendi ikballeridir!

Şimdi şu soruyu kendi kendimize soralım. Toplum muyuz?
Yığın mıyız?

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.