blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
16 Mayıs, 2024 12:48 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Hemşire ve ebelerin günü konserle kutlandı

Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan ebeler ve hemşirelerin günü, düzenlenen törenle kutandı.
Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan ebelerin Ebeler Günü, hemşirelerin de Hemşireler Haftası düzenlenen programla kutlandı. Mesai arkadaşları ve emekli sağlık çalışanları da ebe ve hemşirelerin en özel günlerini hazırladıkları kliple kutladı. Programda yayınlanan klipteki sağlık çalışanlarının mesajları, ebe ve hemşirelere duygusal anlar yaşattı.
Düzenlenen törende konuşan Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Zafer Ergül, “Hemşire dendiği zaman bizim anladığımız kardeş, bacı, ebe, anne eski Türkçe’de bunların hepsini ifade ediyor. Kısacası bir hastanede olması gereken, hastane diyebilmeniz için iki önemli unsur var, hekimlerin olması lazım bir de hemşirelerin olması. Hemşire olmadan bir sağlık tesisinin işlemesi çalışması ve tedavinin mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz. Esasen özel günlerin hep bir anlamı var, bazen hayatın akışında unuttuğumuz arkadaşlarımızı ve dertlerini, sorunlarını öğrenebilmek için yapılan anlamlı günler. Aslında hemşirelik veya Hemşireler Gününün anlamı da bu. Hafta boyunca sadece kültürel aktiviteler değil, onların sorunlarıyla ilgili çalışmalar yapmak bize düşen görevler” dedi.
Hemşirelik mesleğinin Hititler’den beri her dönemde olduğunu söyleyen Ergül, “Bizde de Osmanlı’da Hilal-i Ahmer ile başlıyor. O zaman hemşire yetiştirmeye başlıyorlar. Daha sonra 1939’da ilk mektep açıldıktan sonra bilimsel anlamda hemşirelik mesleği Türkiye Cumhuriyeti’nde kabul buluyor” diye konuştu.
Konuşmanın ardından Şehri Dilara topluluğu tarafından ebe ve hemşireler için konser verildi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
07 Ekim, 2025 09:50 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

İTİBARDAN TASARRUF EDEREK, VERGİ TOPLANMASINA GEREK KALMIYORSA DURUM GERÇEKTEN ÇOK VAHİM !

"İtibardan tasarruf etseniz, vergiye bile gerek kalmaz."

Bu çok iddialı bir söz. Bunu söyleyen sıradan biri değil. Bu ülkede; TBMM Başkanlığı, Başbakan Yardımcılığı, Cumhur Başkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği gibi çok üst düzey görevlerde bulunmuş bir isim. Ak Partinin de kurucularından.
Bülent Arınç, "Devlet israftan vaz geçerse, vatandaştan vergi almaya bile gerek kalmaz. Bizim karnemizde kırık bir not var. O da İsraf. Devlet kaynakları hoyratça kullanıyor. Ben İsraf konusunu yıllardır söylüyorum. Sözlerim artık ata sözü oldu. Biz Devlet olarak, hükümet olarak israfın
içindeyiz." diyor. Kurandan örnek vererek, “Yiyiniz içiniz fakat asla İsraf etmeyiniz Allah İsraf edenleri sevmez ayetini hatırlatıyor.

Bu sözlere katılmamak mümkün mü?

Arınç israfla ilgili bu sözleri sarfederken nasıl bir hesap yaptı bilmiyorum. Mutlaka bir hesap yapmıştır.
Şimdi bizde bir hesap yapalım. Bakalım Arınç'ın saptamasına göre israfa giden para ne kadar mış?
Bunun için ne kadar vergi toplandığına bakmak yeterli. Yanılmıyorsam Türkiye’nin 2025 yılı vergi gelirleri hedefi 12 trilyon liranın üzerinde. 2025 yılının ilk 5 ayında 5 trilyon 721 milyar lira vergi toplanmış. Kalan 7 ay da toplanacak olan vergilerle bu hedefe rahatlıkla ulaşılabileceği görülüyor. Bu çok büyük bir rakam. Kabaca 300 milyar dolara karşılık geliyor.!
Dikkatinizi çekerim. Arınç, itibardan tasarruf etseniz diyor. Itibardan tamamen vaz geçin demiyor!
Itibardan tasarruf ederek bile vergi toplamaya gerek kalmıyorsa, durum gerçekten vahim!

Umarım doğru anlamışımdır. Arınç, vergiye gerek kalmaz derken herhalde tüm vergileri kastediyor. Bu kadar büyük para ile neler yapılır? Sıralamaya kalksak sayfalar dolusu yazmak gerekir.
Şu kadarını ifade edeyim. Ülkede açlık sınırının altında maaş alan bir Allahını kulu kalmazdı. Açlığın, yoksulluğun kökü kazanırdı! Cari Açık, dış borç diye de bir sorunumuz kalmazdı.

Arınç, karnede kırık bir notumuz var o da İsraf demiş.
Başka kırık not yok öyle mi?

  • Liyakatsiz atamaları
  • Nepotizmi,
  • Hukuk adına yapılanları, sizin geçmişte söylediklerinizi nereye koyacağız Sn. Arınç?

Sadece itibar adına yapılan hudutsuz harcamalar ve İsraf edilen milyarlar değil.
Nisâ / 58. Ayette;
Şüphesiz Allah size emânetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde ADALETLE hükmetmenizi emrediyor. Böylece Allah size ne güzel öğüt veriyor! Doğrusu Allah her şeyi hakkıyla işiten, kemâliyle görendir. diyor.

Arınç, liyatsiz atamalarla ve nepotizmle ilgili de bir kaç kelam etseydi keşke.

Danıştay başkanlığına danıştay birinci daire üyesi Hüseyin Karakullukçu seçildiğinde; 'Kurban olduğum Allah, verdikçe veriyor" demişti!

Egenekon dalgalarının tüm hızıyla sürdüğü ve TSK'ya kumpaslar kurulduğu dönemde 4 Temmuz 2008'de Ülke TV'ye çıkarak bu operasyonları savunmuş ve “ Türkiye bağırsaklarını temizliyor ” diyerek şunları söylemişti; “Türkiye iyi bir noktaya gidiyor. Bu sancılar bir taraftan doğum sancısıdır, bir taraftan bağırsaklarını temizlemesidir.”

Pensilvanya'ya da gidip FETÖ elebaşı ile görüştükten sonra, Haziran 2012'de katıldığı Türkçe Olimpiyatları'nda yaptığı konuşmada ise; FETÖ lideri için “O muhteşem insana, hüzünlü gurbetten Bursa'yı seyreden bu güzel insana, muhterem Fetullah Gülen Hoca Efendi'ye şükranlarımı sunuyorum” demişti. Gerçi FETÖ ye geçmişte övgüler düzen sadece Arınç değil.
Bunlar ve kozmik oda olayı milletin hafızalarında yerini aldı ! En doğrusunu millet bilir. Milletin sağduyusu hiç şaşmaz. Millet nasıl anladı ve hafızasına nasıl attı ise doğru olanda odur.

İnsan yaşlandıkça hidayete erermiş.! Bir hukuk insanı olarak hukuk adına yapılan yanlış uygulamalara tepki gösterdiğini de görüyoruz. En son, İmamoğlu tutuksuz yargılansın demişti.

Arınç ilginç bir kişilik. Zaman zaman sivri çıkışları var. Dava arkadaşlarından hatta liderinden gelen büyük tepkilere ve partisi tarafından dışlanmasına rağmen hiç susmadı.

itibar ve İsraf konusunda olduğu gibi yanlış olan her konuda yapıcı eleştirilerinin devamı gelir umarım. Muhalefetin uyarılarını dikkate almayan dava arkadaşları kimbilir belki dinlerler Arınçı.
Neticede, bir hukuk insanı olarak düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanıyor!

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.