Karabük Postası tarafından
17 Mayıs, 2023 14:01 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

HDP’nin kapsında çadır kuran aileler bin 353 gündür evlatları için haykırıyor

Çocuklarının terör örgütü PKK mensuplarınca dağa kaçırıldığını ileri süren ailelerin evlat nöbeti Diyarbakır’da HDP'nin kapısında kurulan çadırda yaz-kış demeden devam ediyor.

Bölücü terör örgütü PKK ve siyasi uzantısı olduğu değerlendirilen HDP'nin içi yüzünü ortaya çıkarttıklarını belirten aileler, 3 Eylül 2019 tarihinde farklı kentlerden Diyarbakır'a gelerek oturma eylemi başlattı. Çocuklarını HDP'den isteyen aileler, bin 353 gündür partinin kapısında kurdukları çadırda evlat nöbetini kararlı bir şekilde sürdürüyor. Kentte etkisini gösteren hava sıcaklığına rağmen çadırda evlatlarının yolunu gözleyenler arasında bulunan Zekiye Bozdağ, kardeşi Süleyman Çetinkaya için oturma eyleminde kararlı olduğunu belirtti. Kardeşinin 2019 tarihinde HDP gençlik kolları tarafından kandırılarak dağa gönderildiğini ifade eden Bozdağ, “Kardeşim 30 Ağustos 2019 tarihinde HDP gençlik kollarınca kandırılarak dağa gönderilmişti. Burada 4 yıldır kardeşimin dönmesi için mücadele veriyorum. Çadırda bulunan ailelerden kimi evladı kimi kardeşi için nöbet tutuyor. 4 yıl az bir süre değil. İnsandan resmen bir hayat gidiyor. Burada 4 yıldır kardeşimi bekliyorum. Kardeşim gelene kadar HDP il binası önünde oturma eylemimi sürdüreceğim. Kardeşime çağrım; bak seni kandırdılar. Bunu PKK'lılar itiraf etti. Hiçbir şeyden korkmana gerek yok. Bizim kapımız sana her zaman açıktır” dedi. Çocuğu Cahit'e 8 yıl önce HDP'lilerce uyuşturucu maddesi kullandırılarak dağa kaçırıldığını iddia eden İhsan Bayrak, evladına ‘teslim ol' çağrısında bulundu. Mağaraların oğluna layık olmadığını dile getiren Bayrak, “8 yıldır oğlumu görmüyorum. Oğlumdan sadece sağ olduğuna dair duyum aldım. Bir türlü çocuğuma ulaşamıyorum. Oğlumu bulana kadar izini aramaya devam edeceğim. Oğluma uyuşturucu maddesi vererek yoldan çıkardılar. Daha sonra Lice'ye oğlumu götürdüler. Muş'ta olduğuna dair duyum almıştım ama yine bulamadım. Bir türlü izine ulaşamadık. Oğlumun eve dönmesini, devletimize, polisimize teslim olmasını istiyorum. Orası oğlumun yeri değildir” diye konuştu. (İHA)
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 20:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Yorgancılar son ilmeklerini atıyor: En genç usta 52 yaşında

Bir vakitlerin vazgeçilmez el sanatlarından "yorgancılık", son ustalarının ellerinde yavaş yavaş tarihe karışıyor. Samsun’da mesleğin "en genci" olduğunu söyleyen 52 yaşındaki yorgan ustası Mehmet Selçuk, 40 yıldır attığı ilmeklerin artık sonuna geldiklerini söyledi.
Sanayileşme ile birlikte makine üretimi yorganların piyasayı ele geçirmesi, el emeği göz ışığı yün ve pamuk yorganları ikinci plana itti. Bir periyot 100’ü aşkın yorgan ustasının bulunduğu Samsun’da bugün sayı iki elin parmaklarını geçmezken, çırak yetişmediği için mesleğin geleceği de karanlık görünüyor. 40 yıl evvel çırak olarak başladığı meslekte kendisinden sonra hiç çırak yetişmediğini belirten usta Selçuk, "Yün, pamuk ve elyaftan yorganlar yapıyorum. Müşterinin kendi gereci varsa personellik de yapıyoruz. Kış aylarında en çok yün yorgan tercih edilir. Yün hem sıcak fiyat hem de daha sağlıklıdır. Elyafın hammaddesi kimyasal olduğundan çok önermiyoruz. Gerçek yün yorgan 3 bin 500 TL, pamuk yorgan 2 bin 500 TL, elyaf ise yaklaşık bin 500 TL’den satılıyor" dedi.

"En genç yorgancı benim"
Mesleğin yok oluşun eşiğinde olduğunu kaydeden Selçuk, çırak bulamamanın dalı bitirdiğini vurgulayarak, "Önceden Samsun’da 100’ün üzerinde usta vardı. Artık 10’u sıkıntı bulursun. Çırak yetişmiyor. Gençler kolay para kazanabilecekleri işlere gidiyor. 52 yaşındayım lakin benden genç yorgancı yok. Başka ustalar 55 ile 70 yaş ortasında. En fazla 5-6 yıl daha devam edebilirim. Hazır dikim yorganlar hayli yaygınlaştı. El işi yorganların 15-20 yıl sonra büsbütün biteceğini düşünüyorum" diye konuştu.
Yorgancılığın zahmetli bir iş olduğuna dikkat çeken Selçuk, "Yere oturup saatlerce iğneyle işlemek kolay değil. Çıraklar 2 saatte ‘belim ağrıyor’ deyip bırakıyor. ‘Elime iğne battı’ diye kaçan çok oldu" sözlerini kullandı.
Soğuk kış günlerine hakikat gidilirken yün ve pamuk yorganların hem daha sıcak hem de daha sağlıklı olduğunu belirten usta, eskilerin yün yorgana kıymet verdiğini fakat yeni gelinlerin el işi yorgan almaya pek sıcak bakmadığını da kelamlarına ekledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin