Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
02 Kasım, 2023 04:00 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Hamside son yılların en bereketli sezonu

Sezon başında genellikle Batı Karadeniz’de avlanan hamsinin bugünlerde Trabzon açıklarında bol miktarda avlanması balıkçının yüzünü güldürürken, fiyatı da önceki günlere oranla geriledi.
Trabzon Balık Hali’nde bugün itibariyle hamsinin kilosu 50 TL’den satılırken, diğer balık çeşitlerinin bolluğu da sezonun bereketli geçeceği görüntüsü verdi.
Hamsinin şu sıralar Trabzon açıklarında avlandığını belirten balıkçı esnaflarından Mehmetcan Örseloğlu, “Hamsi bu aralar Çarşıbaşı, Vakfıkebir, Giresun taraflarında avlanıyor. Yani şu an Karadeniz’de tam olması gereken yerde avlanıyor diyebiliriz. Fiyatlarımız, 3 kilogram 100 TL, 50 TL dolayısıyla bolluğa göre hamsinin fiyatı değişiyor. Balık bir nevi borsa gibi, bol olunca fiyat aşağıya iner az olunca yukarı çıkar” dedi.
Vatandaşın bolluğu iyi değerlendirip tuzlama yapması tavsiyesinde bulunan Örseloğlu, “Vatandaş hamsinin bol zamanını iyi değerlendirsin şu an hamsi yağlanmaya başladı tuzlamak isteyenler alsın dolayısıyla bolluk bereket ayı diyebiliriz. Bu sezon hemen hemen her gün farklı çeşitler tezgâhları süslüyor sezon bereketli geçiyor. Geçen sezon palamutla açılış yapıldı yaklaşık 2 buçuk ay kadar sürdü ancak hamside beklenen olmamıştı kısa sürmüştü. Bu sezon tam tersi oldu hamsi ile başladık hamsi ile gidiyoruz palamut olmadı” dedi.
Balıkçı esnaflarından Emin Avcı, hamside en bereketli sezonu yaşadıklarını belirterek “Trabzon hamsisi yerli hamsi yaklaşık 10 gündür bol gelmeye başladı. Hamsinin kilosu 50 TL. Bir hafta öncesine göre fiyatlar aşağı geldi çok daha bol olursa daha da ucuzlar. Hamsi ilk başlarda fiyatı pahalı idi 70-80 TL civarında ancak şimdi fiyatlar daha da geriledi. Hamside en bereketli sezonu yaşıyoruz. Havalar soğudukça daha da bollaşacak. Palamut 150-160 TL, torik 600 TL civarı lüfer 150 TL, sargan 200 TL, mezgit 100-200 TL” diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Okuyucudan Gelenler tarafından
31 Mayıs, 2025 14:04 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Demirin Kalbidir Karabük

Ben kolay yanmam,
Ama tutuştum mu
Geceyi gündüze çeviririm.
Ben karanlığı kıran o ilk dökümdüm,
1914’te bir çocuk doğdu Zonguldak’ta,
Ben onun teriydim, alın çizgisiydim,
Ben Kardemir’im—cihana karşı dimdik bir sabır.
Karabük’üm ben.
Taş duvarlarımda yankılanır
Yorgun bir çekiç sesi,
Tanıyor musun?

Kömür rengi bir yalnızlıktır bazen
Soğuksu’nun sabah sisi.
İçine çekince ciğerine işler.
Benim kalbim de öyledir,
Dışı çelik, içi kor.
Ben susarsam pas tutar umut,
Ben yıkılırsam çöker bir kıtanın alnı.
Anlıyor musun?

Ben öyle sıradan bir şehir değilim,
Ben Anadolu’nun alnına sürülmüş
İşçi mührüyüm.
İlk kıvılcımı 1937’de Kardemir’de yaktılar,
Sonra büyüdüm—
Gövdemi ördüler raylarla,
Gönlümü kalıplara döktüler,
Kızıl alevlerle işlendim gece gündüz.
Ve ne zaman işçiler sustu
Ben keder oldum.
Duyuyor musun?

Benim dilim grevle açılır,
Benim gözüm sendika bayrağında parlar.
Bir sabah vardiyası gibi erkendir sevdam,
Gece postası gibi sarsıcıdır suskunluğum.
Safranbolu’da ahşapla dua ederim,
Öğlebeli’de rüzgârla anlaşırım,
Bulak’ta toprağa diz çökerim
Şehrimi selamlarım—
Her çocuğun alnında Karabük yazılıdır.
Görüyor musun?

Benim sevdalarım sessiz olmaz,
Ben kime tutuldumsa
Ya terle sevdim,
Ya kanla.
Bir zamanlar unutuldum…
Trenler sustu,
Makineler pas tuttu,
İnsanlar göç etti…
Ama ben kalbimi toprağın altına gömüp
Oradan yeniden filizlendim.
Sökemediler beni.
Köküm çelikten,
İnancım bin yıllık…
Biliyor musun?

Şimdi yeniden yürüyorum,
Yorgun ama yılgın değilim.
Çocuklar var,
Avuçlarında gelecek taşıyan.
Bir kız, İncekaya’ya bakıp
Mimarlık hayali kuruyor,
Bir oğlan, hurdalıktan parça toplayıp
Robot yapıyor.
Ben onların gözlerinde doğuyorum yeniden.
Demirden bir yarın kuruyorlar bana.
Ve ben,
Kırılmış omurgamla bile,
Ayakta selamlıyorum onları.
Öperim gözlerinden.
Çünkü benim umudum,
Onlarda.
Anlıyor musun?

Bizi sosyal medyadan takip edin