Ihlas Haber Ajansı tarafından
23 Mart, 2024 12:12 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Gençlik ve Spor Bakanı Bak: “Bizim görevimizin başında da uyuşturucu ile mücadele var”

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, "Bizim görevimizin başında da uyuşturucu ile mücadele var. Milli Eğitim Bakanlığı ile beraber yetenek taraması da yapıyoruz. Yaklaşık 3,5 milyon çocuğumuza tarama yaptık” dedi.
Bir dizi program ve ziyaret için Rize’ye gelen Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın ilk durağı Çayeli ilçesinde yapımı tamamlanan Çayeli Spor Kompleksi’nde incelemelerde bulundu. Ardından Ardeşen Belediye’sine giderek ziyaret etti. Ardeşen sokaklarında esnaf ziyareti yapan Bakan Bak, Fındıklı’ya giderek ilçe seçim irtibat bürosuna ziyarette bulundu. Fındıklı Muhtarlar Derneği’ne geçen Bak, ilçedeki STK’larla toplantı gerçekleştirdi. Ardından esnafla bir araya gelen Bakan Bak’ın Fındıklı’dan sonraki durağı Pazar ilçesi oldu. Bak, Pazar ilçesinde proje toplantısının ardından iftar programı ile günü sonlandırdı.

“Bizim görevimiz başında da uyuşturucu ile mücadele var”
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, uyuşturucu ile mücadelede sporun başta olduğunu belirterek, “Türkiye son 22 yıldır Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde bir spor devrimi yaşamaktadır. Her tarafa tesisler yapıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında stadyumlar, kapalı spor salonları, yüzme havuzları, atletizm sahaları başta olmak üzere pek çok şeyi yapıyoruz. Binlerce tesis yapıldı. Köylere kadar halı sahalar yapıldı. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak en önemli görevlerimizden bir tanesi, bağımlılıkla, uyuşturucu ile mücadeledir. Çocuklarımızın kötü alışkanlıklardan uzak durmasını istiyoruz. Onu içinde salonlara, spor tesislerine gelmesini istiyoruz. Burada aileleri gördük onlara şunu söylüyorum. Çocuklarınızı tesislerimize getirin ve spor yapsınlar. Kötü alışkanlıklardan uzak dursunlar. Sokakta çocuklar uyuşturucu kullanıyorlar. Bu bize rahatsızlık veriyor. Annesinden para almak için ona saldırıyor. Diğer tarafta da spor yapan çocuklar var. Biz bunları çok önemsiyoruz. Bizim görevimiz başında da uyuşturucu ile mücadele var. Milli Eğitim Bakanlığı ile beraber yetenek taraması da yapıyoruz. Yaklaşık 3,5 milyon çocuğumuza tarama yaptık” şeklinde konuştu.

blank
Sevgi Özdemir tarafından
23 Nisan, 2025 16:56 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Faturalarımız tam, hizmet yarım

Bugün İstanbul bir kez daha sallandı. Kandilli Rasathanesi'ne göre 6.2 büyüklüğündeki deprem kısa sürdü ama etkisi derin oldu. Panik, endişe ve en önemlisi iletişimsizlik. Deprem olur olmaz herkes telefonu eline aldı, sevdiklerine ulaşmak istedi. Ama çoğumuz, sevdiklerimizi aradığımızda telefonlarımızda sadece sessizlikle karşılaştık. GSM operatörleri yine sınıfta kaldı.

Her ay düzenli olarak ödediğimiz yüzlerce liralık fatura, yalnızca konuşma ve internet değil, ihtiyaç anında çalışacak bir sistemin bedeli olmalı. Ama bugün gördük ki, o sistem en gerekli anda iflas ediyor. Bu sadece birkaç dakikalık bir kesintiden ibaret değil; milyonlarca insanın aynı anda sessizliğe mahkum edilmesi demek. Afet anında en çok ihtiyaç duyulan şey iletişimken, sesimizi duyuramamak demek yalnızca teknik bir sorun değil, bu yaşama tutunmaya çalışan insanların hayati bir bağdan koparılması demek.

Hatırlarsanız 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde de aynı sorunu yaşadık. O gün yüz binlerce insan enkaz altında sevdiklerine ulaşmaya çalıştı. O gün de aynı tablo karşıladı bizleri. Yani bu bir ilk değil, ama ne yazık ki hâlâ bir son da değil.

6.2 büyüklüğündeki bugünkü depremde iletişim altyapısı bu kadar kolay çöktüyse, olası büyük İstanbul depreminde neyle karşılaşacağız?

Uzmanlar yıllardır bu depremin 7’nin üzerinde olacağını söylüyor. Durum böyleyken, GSM operatörleri hâlâ bu yükü kaldıramıyorsa, esas felakette sistem tamamen devre dışı mı kalacak? O zaman sadece binalar mı yıkılacak, yoksa iletişimsizlik yüzünden umutlarımız da mı enkaz altında kalacak?

Devamlı artan fiyatlar, paketlere eklenen "katma değerli hizmetler", 5G vaatleri… Hepsi güzel. Ama bu hizmetlerin en temel işlevi, acil durumlarda çalışması değil mi? İletişimin en çok gerektiği anda yok oluşu insanların can güvenliğine karşı işlenmiş ciddi bir ihmaldir.

Bu saatten sonra "yoğunluktan dolayı hatlar kilitlendi" bahanesi kimseyi tatmin etmiyor. Çünkü biz bu yoğunluğun ne zaman geleceğini biliyoruz: her depremde, her afette, her kriz anında. Bilinmeyen değil, beklenen bir senaryoya karşı hazırlıksız olmak, affedilir bir şey değildir.

Reklam filmlerinizdeki "gelecek burada" sözleriyle değil, kriz anlarında göstereceğiniz dayanıklılıkla güven kazanın. Çünkü biz artık her ay farklı bahanelerle artan fatura değil, karşılık istiyoruz.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bu web sitesinde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezler kullanılmaktadır. Detaylar için Gizlilik Politikamızı inceleyebilirsiniz.