Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
10 Ağustos, 2024 04:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Farklı ülkelerden gelen dansçılar rafting yarışlarında mücadele etti

Rize’de 13.’sü düzenlenen Uluslararası Tulum ve Kemençe Festivali için 8 farklı ülkeden gelen dansçılar rafting ile yarıştılar.
Rize’nin Rize’nin Ardeşen ilçesindeki Vali Recep Yazıcıoğlu Kano ve Rafting Parkuru’nda yapılan bu yıl 13. kez düzenlenen düzenlenen festival çerçevesinde 8 ülke rafting yarışlarında kıyasıya mücadele etti. Yarışmalara Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, Gürcistan, Kuzey Osetya, Dağıstan ve İran’dan 32 kişi katıldı. Parkurda eleme usulü yapılan yarışlarda, Türkiye birinci, Dağıstan ikinci olarak yarışmayı tamamladı.

“3 günde 3 yarışma oldu ve 3’ünüde biz kazandık”
3 günde yapılan 3 yarışmayı da kendilerinin kazandığını ifade eden Yüksel Yıldız, “Yarışma süper geçti. OSTİM Teknik Üniversitesi Dans Topluluğu olarak yarışmaya katıldık. Ankara’dan Rize’ye geldi. 3 günde 3 yarışma oldu ve 3’ünüde biz kazandık. Bu yüzden çok gururlu ve mutluyuz. Raftingi ilk defa bugün burada deneyimledim. Çok müthişti. Yine ülkemizi burada savunmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“İkinci yapışımda şampiyon olduk”
İkinci kez rafting yaptığını ve şampiyon olduklarını söyleyen Diyar Elgase, “Öne geçtik ve daha sonrasında bir beraberlik söz konusu oldu. Hiçbir zaman ümidimizi yitirmedik. Sonunda kazanan biz olduk. Bu 3 kupayı ilk başta hocama armağan ediyorum. Sonrasında arkadaşlarıma armağan ediyorum. Günlerimiz yoğun bir şekilde devam ediyor ama durmak yok. Her türlü gösterilerimiz var. Artvin’de yine bir gösterimiz olacak. Buraya 2 defa geldim. Rafting yapma fırsatım oldu. Bu ikinci yapışımdı. İkinci yapışımda şampiyon olduk” şeklinde konutu.

“Çok güzel ve çok heyecanlı geçti”
Yarışmada şansızlık yaşadıklarını ve elendiklerini ifade eden İranlı Ümit Sami, “Çok güzel ve çok heyecanlı geçti. Maalesef biz biraz şansızlık yaşadık. İlerde iki defa botumuz döndü. Sonrasında rakibimize yetişemedik. Onlar için de iyi geçmiş. Zor bir iş. Biz bunu ilk defa yapıyorduk. Geçen sene İran ikinci olmuştu. Bu sefer kaybettik. Festival güzel. Her yıl katılıyoruz” dedi.

“Ülkemizin kültür ve turizm etkinliklerini yapıyorlar”
Yabancı ülkelerden gelerek kültür ve turizm etkinliklerini de yaptıklarını belirten Festival Organizatörlerinden Hatice Mert, “Her yıl yabancı ülkelerden getirdiğimiz halk dansları ekipleri ile ülkemizin kültür ve turizmine katkı sağlamak amacı ile dostluk ve kardeşliği pekiştirmek için düzenlediğimiz bir organizasyon. Bu organizasyonları sadece halk dansları olarak değil, spor etkinlikleri olarak da düzenliyoruz. 8 ülkeden katılan halk dansları ekipleri ile rafting yarışlarındayız. Gelen ekiplerimiz halk dansları ekipleridir. Onlar kendi gösterilerini yapmaktalar. Akşamları gösterilerini yapıyorlar. Sabahları ülkemizin kültür ve turizm etkinliklerini yapıyorlar. Aslında bunların spor etkinliklerine katılmışlıkları yok. İçlerinde hiç suyla buluşmayan ve deneyimlemeyenler var. O yüzden çok heyecanlıydılar” ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
08 Temmuz, 2025 16:07 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Eren’in hikayesi Kartalkaya’da yarım kaldı

Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangınında hayatını yitiren 15 yaşındaki Eren Bağcı’nın babaannesi Aygül Bağcı, "Bu acıyla geçen 168 günü lakin yaşayan anlayabilir. Anne ve babalar bir savaşın içinde" dedi. Eren’in, eğitim aldığı kayak okulunun düzenlediği tertiple Grand Kartal Otel’e gittiği, ayrıyeten kayak öğrenmek isteyen küçük çocuklara istekli olarak eğitim de verdiği öğrenildi.
Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangınında 78 kişi hayatını kaybetmiş, 133 kişi ise yaralanmıştı. Yangınla ilgili görülen davada 19’u tutuklu 32 sanığın yargılanmasına ikinci günde devam edilirken, hayatını kaybedenlerin ailelerinin adalet nöbeti de sürüyor.
Yangında hayatını yitiren 15 yaşındaki lise öğrencisi Eren Bağcı, kayak okulunun düzenlediği aktiflik kapsamında otelde bulunuyordu. Ankara’da yaşayan ve özel bir lisede eğitim gören Bağcı’nın, çok küçük yaşlarda kayak sporuna başladığı, son 3 yıldır ise bu sporu profesyonel olarak sürdürdüğü öğrenildi. Ayrıyeten Eren’in, kayak öğrenmek isteyen küçük çocuklara istekli olarak eğitim verdiği de belirtildi.

"Bu acıyla yaşanan 168 günü lakin yaşayan anlayabilir"
Duruşmanın devam ettiği okulun önünde bekleyen Eren’in babaannesi Aygül Bağcı, "Torunumu kaybettim, 15 yaşındaydı. Bu acıyla yaşanan 168 günü lakin yaşayan anlayabilir. Yargı süreci başladı. Anne ve babalar bir savaşın içinde. Gerçek sorumlular adil olarak ortaya çıkacak ve yargılanacaklar. Tek istediğim bu. Bizim evlatlarımız geri gelmeyecek. 36 gencecik çocuk, hepsi âlâ eğitimler alarak tahminen de birçok şeyi gerçekleştirecek yetenekleri olan çocuklarımızı kaybettik. Hiçbirini geri getiremeyiz fakat onların bize verdiği bildiri var. ’Biz gidiyoruz, bizden sonra öbür çocuklar ölmesin’ İhmallerin çok olduğu, gerekli kontroller yapıldığı ortamda hiçbir çocuk inançta değil" dedi.

"Artık anne ve babalar çocuklarını eğitim için, spor faaliyeti için bir yere gönderemiyor"
Bağcı, kelamlarına şöyle devam etti:
"Artık anne ve babalar çocuklarını eğitim için, spor faaliyeti için bir yere gönderemiyor. Servislerine dahi güvenilmeyen ortamda, biz gerekli yasal kontrolleri gerçek formda yapmazsak, insanların vicdanlarına dokunamazsak daha çok çocuk ölecek bu ülkede. O sebeple biz bu savaşı veriyoruz. 78 canın gerisinde 780 kişi kaldı tahminen, acılar içinde. ’En azından bundan sonra bu türlü şeyler olmayacak’ denilmesi lazım. Yargıdan tek beklediğimiz bu. Hatalılar bulunacak ve gerekli yargılamalar yapılacak ki bundan sonra bu türlü bir şeye kimse cüret edemesin"

Bizi sosyal medyadan takip edin