Karabük Postası tarafından
22 Ekim, 2023 14:38 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Evi terk eden evli erkek yandı!

Yargıtay, eşlerin mal varlıkları üzerindeki tasarruf yetkisi ile ilgili önemli bir karara imza attı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, "Fiilen ayrı yaşayan eşlerden biri mal varlığının bir kısmını elden çıkarma yönünde girişimlerde bulunduğunda TMK 199 hükmünün şartları oluşur" dedi.

İçtihat Bülteni’nden edinilen bilgiye göre, davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müşterek haneyi terk ettiğini ve şu anda başka bir kadınla birlikte yaşadığını, davalının taşınmazları satma girişiminde bulunduğunu, bu şekilde ailenin ekonomik varlığının tehlike altına girdiğini, bu nedenle davalının her iki taşınmazda bulunan tasarruf yetkisinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 199’uncu maddesi uyarınca sınırlanmasına karar verilmesini dava ve talep etti. Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların doğru olmadığını, haksız ve şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmesini talep etti. İlk Derece Mahkemesi, talebi kabul etti İlk Derece Mahkemesi, taşınmazlarda davalının tasarruf yetkisinin 4721 sayılı Kanun’un 199’uncu maddesi uyarınca sınırlanmasına, bu taşınmazlara yönelik tasarrufların ancak davacının rızası ile yapılabileceğine, bu hususun tapu kütüğüne şerh edilmesine, ilgili tapu müdürlüklerine şerh için yazı yazılmasına karar verdi. İlk Derece Mahkemesi’nin kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulundu. Bölge Adliye Mahkemesi, davanın reddine karar verdi Bölge Adliye Mahkemesi, tarafların ayrı yaşadıkları süreçte davalı erkeğin ailenin ekonomik birliğini tehlikeye düşürecek mahiyette herhangi bir tasarrufunun davacı tarafça ispat edilememesi hususu dikkate alındığında ailenin ekonomik varlığının korunması gereği veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi gibi bir durum söz konusu olmadığından ispat edilemeyen davanın reddine karar verdi. Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulundu. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi: "Fiilen ayrı yaşayan eşlerden biri mal varlığının bir kısmını elden çıkarma yönünde girişimde bulunduğundan TMK 199 hükmünün şartları oluşmuştur" Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bozma ilâmında şu ifadelere yer verdi: "Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, davalı erkeğin mal varlığının bir kısmını elden çıkarma yönünde girişimlerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu hale göre, davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasında gereklilik bulunduğu gerçekleşmiş olup, 4721 sayılı Kanun’un 199’uncu maddesi şartları oluşmuştur. Buna göre; Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulü kararının doğru olduğu kabul edilerek davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir." Kararı değerlendiren İstanbul Barosu üyesi Avukat Fatih Karamercan ise şunları söyledi: "4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 199. maddesi hükmünün müşahhas olaylarda uygulanabilmesi için mâlik eşin mal varlığını elden çıkarma girişimlerinin olması gerekmektedir. Başka bir ifadeyle, Yargıtay uygulamasına göre, mâlik eşin başka birisiyle birliktelik yaşaması durumunda bu hüküm çerçevesinde tek başına tasarruf yetkisinin kısıtlanması talebi kabul edilemez. Zira, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 07 Aralık 2022 tarihli kararına göre, davalının başka kadınla beraber yaşıyor olması tek başına tasarruf yetkisinin sınırlanmasına sebep oluşturmaz." (İHA)
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Berkay Doğan tarafından
26 Mayıs, 2025 19:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Saadet Partisi Karabük İl Başkanlığı’ndan Gazze’ye Destek ve Meclis Çıkışı

Saadet Partililer, Karabük İl Başkanlığı önünde Gazze’de yaşanan insanlık dışı saldırılar ve savaş suçlarına dikkat çekti.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılması planlanan genel görüşme talebinin reddedilmesine tepki gösterdi. Başkan Gündoğdu, vicdan ve adalet duygusunu ön plana çıkarırken, insani yardımlar ve milli güvenlik konularında daha etkin ve cesur adımlar atılması gerektiğine vurgu yaptı.

Saadet Partisi Karabük İl Başkanı Aziz Gündoğdu basın açıklamasında, önergenin 21 Mayıs Çarşamba günü Meclis Başkanlığı’na sunulduğu ve o gün AKP ile MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildiğini hatırlattı.

Açıklamada, insani yardım ve adalet talebinin devlet tarafından karşılık bulması amacıyla yapılan girişimlerin bilinçli olarak engellendiğini kaydeden Gündoğdu: “GAZZE İÇİN GENEL GÖRÜŞME ÖNERİMİZ REDDEDİLDİ: TARİH BU KARARI UNUTMAYACAKTIR! Saadet Partisi olarak, Filistin halkına yönelik süregelen insanlık dışı saldırıların sona erdirilmesi, Gazze’de işlenen savaş suçlarının cezasız kalmaması ve Türkiye’nin bu konuda daha etkin bir politika belirlemesi adına Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Genel Görüşme açılması talebinde bulunduk.
Bu önerimizi 21 Mayıs Çarşamba günü Meclis Başkanlığı’na sunduk ve ne yazık ki aynı gün AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Amacımız; insani yardım faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak, Gazze halkının sesi olmak ve ülkemizin vicdan sahibi her ferdinin beklentisine cevap verecek somut adımların atılmasıydı.
Ancak bu karar, vicdanlarda derin bir yara açmıştır. Zira bugün sessiz kalınan her zulüm, yarın daha büyük acıların ve daha derin pişmanlıkların habercisidir. Türkiye, tarihi boyunca mazlumun yanında
durmuş bir milletin evlatlarından oluşmaktadır. Bu duruşa yakışmayan her karar, sadece meclis tutanaklarına değil, milletimizin hafızasına da kara bir leke olarak kazınacaktır.
Buradan bir kez daha sesleniyoruz:
Gazze yanarken susanlar, insanlık sınavında sınıfta kalmıştır!
Saadet Partisi olarak, mazlumun yanında durmaya, adaletin ve insanlığın sesini her platformda yükseltmeye devam edeceğiz. Zulme karşı susmayacak, vicdanların sesi olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Bu olumsuz kararın alınmasında red oyu verdilerse başta Karabük milletvekilleri olmak üzere iktidar milletvekilleri hangi yüzle "Gazze bizim meselemizdir" diyerek milletin karşısına çıkacaklardır?
Geçen seçimde “AKP kaybederse Gazze düşer” diyen iktidar mensupları; şimdi kazandınız, ama Gazze düştü! İsrail kazandı, Gazze kan ağlıyor. Bu akan kanın ve dökülen gözyaşlarının hesabı, elbet bir
gün sizden sorulacaktır.
Saadet Partisi’nin Gazze’ye yardım ulaşması ve yardımların devamlılığının sağlanması amacıyla TBMM’ye sunduğu bu önergeye AKP ve MHP gruplarının ret verdiğini kamuoyu bilmektedir. Ancak
dikkat çekici bir hususu özellikle vurgulamak istiyoruz: AKP grubu, bu önergeden hemen önce Meclis'te sadece 40 kişiyken, önerge görüşmesine gelindiğinde bir anda 173 milletvekiliyle ret oyu vermek
üzere salona dolmuştur.
Bu RED verenler arasında Karabük milletvekilleri var mı?
Bu soruya cevap verecek üç kişi var: Karabük CHP Milletvekili Sayın Cevdet Akay, Karabük AKP Milletvekilleri Sayın Cem Şahin ve Sayın Ali Keskinkılıç.
Kendileri bu önergeye red oyu verdilerse, özellikle Gazze’ye hassasiyet gösteren ve kendilerine oy vermiş mütedeyyin vatandaşlarımıza açıklama yapmak zorundadırlar. Eğer red oyu vermedilerse, peki neden
partilerinin Gazze karşıtı bu kararına itiraz etmediler? Bu konuda bir çalışma yürütmeyi düşünüyorlar mı?
Sayın milletvekilleri sizlere sesleniyoruz:
Gazze için yapılan yürüyüşlerde görünmek kolay, ama Meclis’te İsrail
aleyhine oy vermek cesaret ister!
Kameralar önünde slogan atmak kolay; ama Gazze için somut bir
adım atmak, vicdan ve iman meselesidir!
Bu millet artık söz değil, icraat istiyor. Samimiyet görmek istiyor.
Bugün burada sadece bir önergenin reddini değil, bir vicdanın inkârını
yaşıyoruz!
Ve tam da bu noktada tekrar altını çiziyoruz:

"Siyonist düşman her platformda vahşiliğini sürdürürken, biz
evlerimizde nasıl huzurla oturabiliriz?
Bugün harekete geçilmezse, yarın çok geç olacaktır!"
Şu soruları hep birlikte haykırıyoruz:

  • Mehmetçiğimiz Kore’ye gitmedi mi?
  • Libya’ya, Afganistan’a asker göndermedik mi?
  • Neden Gazze’ye gönderemiyoruz?
  • Ukrayna’ya, Azerbaycan’a SİHA’lar giderken Gazze’ye neden
    sadece dua gidiyor?
    Gazze sadece bir coğrafya değil; bir iman, bir şeref, bir millet vicdanı
    meselesidir!
    Ankara’nın güvenliği Gazze’yi savunmaktan başlar. İstanbul’un huzuru,
    Kudüs’ün onurundadır.

Bu bağlamda mevcut AKP hükümetine açık çağrımızdır:

  1. İncirlik Üssü derhal kapatılmalıdır.
  2. Kürecik Radar Üssü lağvedilmelidir.
  3. İsrail’le iş birliği yapan çifte vatandaşlar vatandaşlıktan
    çıkarılmalı ve yargılanmalıdır.
  4. Bakü-Tiflis-Ceyhan hattından İsrail’e giden petrol derhal
    durdurulmalıdır!
    Karabük’ün seçilmiş milletvekilleri Sayın Cem Şahin, Sayın Ali
    Keskinkılıç ve Sayın Cevdet Akay’dan açık talebimiz şudur:
    Bu çağrımızı Meclis gündemine taşıyınız.
    Gazze için verilen her önergeye ve insani çabaya destek olunuz.

Saadet Partisi’nin sunduğu bu ve benzeri tekliflerde milletimizin,
vicdanın ve adaletin yanında durunuz.
Zira bu çağrının muhatabı sadece milletvekilleri değil, aynı zamanda
tarihtir, vicdandır ve Allah’tır." ifadelerinde bulundu.

Haberin Videosu İçin Tıklayınız.

Bizi sosyal medyadan takip edin