Karabük Postası tarafından
04 Mart, 2023 23:40 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.03.2023 14:06
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Prof. Dr. Ercan Safranbolu’da Deprem Konferansı Verdi

Yüksek Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Safranbolu Belediyesi'nin daveti ile Karabük'e gelerek  deprem konusunda konferans verdi. Konferansın açılışında konuşan Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, gerek devletimiz gerekse ilgili kurumlar tarafından önlemlerin olabildiğince kısa sürede alınması gerektiğinin altını çizerek,"Yakın zamanda meydana gelen iki büyük yıkıcı deprem ve yakın zamanda Marmara Bölgesi'nde meydana gelmesi beklenen depremi göz önünde bulundurarak zaman kaybetmeden şehirlerimizi depreme dayanıklı bir şekilde yeniden yapılandırmalı ve mevcut yapıları güçlendirmeliyiz. Bir yandan da olası deprem riskini doğru tahmin etmek amacıyla yapılan bilimsel çalışmalara oldukça hız vererek diğer yandan da kısa, orta ve uzun vadeli afet yönetimi planlarını değiştirmemiz gerekmektedir. Mevcut yerleşimlerin deprem riski belirlenmeli ve yeni yerleşimlerle ilgili derinlemesine araştırmalar yapılmalıdır" dedi. "ÇARESİZ VE UMUTSUZ OLARAK DURMAK YENİLMEK OLUR" Yüksek Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, *Malatya'daki deprem artçı bir depremdir. O bölgede kırık araştırması yaptım göremedim. Yüzeylenmemiş bir kırık olabilir ama mutlaka kırmıştır. Kırığın boyu hesaplarımıza göre 3 ya da 4 kilometredir. Artçı depremler daha da büyük olacaktır o bölgede. 6.7'ye varan en az 15-20 artçı deprem gelecek 3-4 ay ya da yıl içerisinde olacaktır. Orta hasarlı yapıları ağır hasarlı hale getirecek, ağır hasarlı yapıları yıkacaktır. Orada yapılacak iş bana göre, göçüntüleri kaldırmadan önce orta hasarlı ve ağır hasarlı yapıları yıkmak gerekir. Çünkü geçenlerde olan 6.4'lük depremde bir kişi öldü 100 kişi yaralandı. Biz el ele vererek, ülkenin zaten ekonomisi kötüydü, zaten biz geçim sıkıntısı çekiyorduk. Şimdi sıkıntımız iyice katlandı. Böyle bir durumda çaresiz ve umutsuz olarak durmak yenilmek olur. Bilim adamları, sosyolog ve psikologlarla birlikte çareler üretmemiz gerekiyor. Şu anda Türkiye'de herkesin psikolojisi çok bozuk. Bazen duygularıma yeniliyorum başlıyorum ağlamaya. Biz odun değiliz, duygusal bir yaratığız, biz insanız" dedi. “DEVLETİ YÖNETEN KİŞİ OLSAM ORADA KÖYLÜYE DESTEK VERİRİM” Kendisinin bir siyasetçi olmadığını ifade eden Ercan, "Ben bir siyasetçi değilim devleti de ben yönetmiyorum ama bir yurttaş Övgün Ahmet Ercan olarak bizim derhal üretimi artırmamız gerekiyor. Tekrar fabrikaları açmak, sahip olmak, maden yataklarımızı kendimiz üretmek, para kazanmamız gerekiyor. O evleri tekrar nasıl yapacaksın? Para kazanmamız gerekiyor. Para kazanmak için de bir şeyler üretip satmamız gerekiyor. Orada belli olmayan ne kadar koyun ne kadar keçi, ne kadar inek kaybedildi? Bunları daha bilmiyoruz. *Devleti yöneten kişi olsam kayıplara bakmaksızın orada köylünün her birine 10'ar tane inek veririm çünkü eğer süt üretemezlerse, şu an sütün litresi 25 lira, belki sütün litresini çok yakın bir zamanda 50-60 liraya alacağız. 1 kilogram yoğurdu belki 80 liraya yiyeceğiz. Domatesi şu anda 20 liraya alıyorsak belki 40-50 liraya alacağız. Bu gelecek 5-6 ay içerisinde büyüyerek katlanacak" dedi. “BÖLGEDEKİ GÖÇÜ  DURDURMAMIZ LAZIM” Deprem Bölgesinde yaşanan göçün mutlaka durdurulması gerektiğine dikkat çeken Ercan; "Ben ekonomist de değilim ama bunları görmek için ekonomist ve ziraat mühendisi olmaya gerek yok. Bizim yapmamız gereken orada göçü durdurmak. Şu ana kadar yaklaşık 2 milyon kişi bu bölgeden göçtü. O bölgenin nüfusu 13 buçuk milyon. 2 milyonu göçtü söylediklerine göre şu an bölgenin nüfusu 9 buçuk milyon. Bu göçün hemen durması gerekiyor. Anadolu'nun bir tarım belleği var. Eğer çiftçi, ekici oradan göçerse tarlaları kim ekecek, kim biçecek? Türkiye'nin duyarlı bir bölgesi orası. Bir sürü sığınmacı var. Onlar göçerse onların yerlerine onlar yerleşecek. Türkiye'de Hatay, Kilis Gaziantep, Şanlıurfa buralar duyarlı yerler. İşimiz hiç kolay değil" diye konuştu.

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
10 Nisan, 2025 04:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Emniyet müdüründen emniyet kemeri takmayan sürücüye ceza yerine çikolata tadında uyarı

Amasya’da polis grupları, polis haftasında kontrol yaptıkları vatandaşlara çikolata dağıttı. Emniyet kemeri takmadığı belirlenen bir şoför emniyet müdürünün ceza yerine çikolata tadında ihtarından büyük ders çıkardı.
Amasya Emniyet Müdürlüğü grupları, Türk Polis Teşkilatı’nın 180. yıl dönümü münasebetiyle kontrollerde vatandaşlara çikolata dağıttı. Geç saatlerde uygulanan kontrollere katılan Amasya Emniyet Müdürü Ayhan Saraç, emniyet kemeri takmayan bir şoförle karşılaşınca evvel çikolata verdirdi. Sonra da, "Sizden isteğimiz emniyet kemerinizi takmanız. Zira bu sayede kentimiz ve sizler daha inançta olursunuz" kelamlarıyla ihtarda bulundu. Kusurunu kabul eden şoför Atalay Kılıç, "Mesafe kısaydı. Geç kaldık. Onun için kemer takmadık" kelamlarıyla kendini savunmaya çalıştı. Birinci kere bu türlü bir kontrole rastladığını belirten Kılıç, hayat kurtaran uyarısı nedeniyle Emniyet Müdürü Saraç’a teşekkür edip polis haftasını kutladı.
Bütün kurallara dikkat ettiği görülen kontrolde kardeşinin de trafik polisi olduğunu anlatan şoför Hülya Altın Şişman ise, "Tüm polis teşkilatının gününü kutluyorum. Onlara emanetiz ve onlara çok güveniyoruz" diye konuştu.
Emniyet Müdürü Saraç, denetimlerde görev alan işçisine çikolata, pasta ve çay ikramında da bulundu.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.