Karabük Postası tarafından
08 Mayıs, 2023 14:39 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Emsal fazla mesai kararı

Milyonlarca özel sektör çalışanını ilgilendiren bir karara imza atan Yargıtay, günlük 11 saati, gece ise 7,5 saati aşan çalışmaların haftalık fazla çalışma süresi (45 saat) doldurulmasa dahi fazla çalışma hükümlerine tabi olduğuna hükmetti.

İşten çıkarılan işçiler Çalışma Bölge Müdürlüğü'nün kapısını çaldı. Çalışma müfettişleri, iş yerindeki fazla mesai uygulamasına yönelik rapor hazırladı. Raporda günlük 11 saati aşan çalışmaların fazla mesaiye dahil edilmesi gerektiği vurgulandı. Şirket avukatları, raporun iptali talebiyle mahkemeye başvurdu. Davacı şirket avukatı; 6 haftalık çalışma süresi 259 saat çıkmasına rağmen fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilmediği tespitinin yanlış olduğunu öne sürdü. Santral bölümü işçilerinin 12,5 saat çalıştırıldığı tespitinin hatalı olduğunu, 2 saat ara dinlenmesi yanında 1,5 saat yemek molası ve yarım saat 2 molanın dikkate alınmadığını iddia etti. Müfettişler tarafından düzenlenen teftiş raporunun iptaline karar verilmesini talep etti. Davalı kurum avukatları ise raporların aksi ancak eşdeğer yazılı belge ile ispatlanabileceğinden teftiş raporunun iptalinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istedi. Mahkeme raporun iptaline hükmetti. Karar Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşındı. BAM, itirazların reddine hükmetti. Karar temyiz edilince devreye giren Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı. Emsal kararla birlikte, günlük 11 saati aşan çalışmada bulunan her işçi, haftalık saati aşmasa dahi fazla mesai ücreti alabilecek. Kararda; 4857 sayılı Kanun'un 41'inci maddesine göre haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayıldığı hatırlatıldı. Yönetmeliğe göre, 4857 sayılı Kanun'un 68'inci maddesi uyarınca verilen ara dinlenmeleri, çalışma süresinden sayılmayacağı vurgulandı. Kararda şu ifadelere yer verildi: "Ara dinlenmeleri; iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak, 24 saat içinde kesintisiz 12 saat dinlenme süresi dikkate alınarak düzenlenir. Bu düzenlemenin çalışma süresi yönünden önemi, maddede işçinin bir günde kesintisiz 12 saat dinlenme süresi olduğundan söz edilmesidir. Günlük çalışma süresinin 11 saati aşamayacağı öngörülmüştür. Günlük 11 saati aşan çalışma yapılması hâlinde, uygulanacak yaptırımın ne olduğu da yine yönetmelikte düzenlenmiş olup bu hâlde 4857 sayılı Kanun'un 41, 42 ve 43'üncü maddeleri uygulanacaktır. Bu açıklamalara göre, günlük çalışma süresine ilişkin yasal düzenlemelerin emredici nitelikte olduğu kabul edilmelidir. İşçinin haftalık çalışma süresi 45 saati aşmasa dahi günlük 11 saati aşması hâlinde, bu çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmesi gerekir. Müşahhas olayda iptali istenilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın teftiş raporunda hastanede çalışan işçilerin fazla çalışmaları belirlenirken, çalışanların 01 Ocak 2015-01 Ekim 2016 tarihleri arası dönemdeki çalışma süreleri dikkate alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, vardiyalı çalışan işçilerin ve santral görevlisi işçilerin, çalışma saatlerine göre gece ya da gündüz çalışmaları farkı yapılmaksızın ve 4857 sayılı Kanun'un 69'uncu maddesindeki değişikliğin yürürlüğe girdiği 04 Nisan 2015 tarihi dikkate alınmaksızın hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Teftiş raporunda fazla çalışması tespit edilen işçilerin, dosyadaki puantaj kayıtları ve denetim sırasında dinlenen işçilerin beyanları dikkate alınarak çalışma saatleri belirlenmeli ve gece çalışması gündüz çalışması farkı yapılarak 04 Nisan 2015 tarihinden önce bu işçilerin haftalık fazla çalışma süresi 45 saati aşmasa dahi günlük 7,5 saati aşan gece çalışmalarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıydı. Bu tarihten sonra ise haftalık fazla çalışma süresi 45 saati aşmasa dahi günlük 11 saati aşacak şekilde çalışıp çalışmadıkları tespit edilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir." (İHA)
blank
Haber Merkezi tarafından
12 Mart, 2025 21:12 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Eskipazar’ın suları tehdit altında!

Eskipazar Ekonomik Kalkınma Derneği (EKODER) Başkanı Mehmet Emin Aslan, Eskipazar'ın su kaynaklarının sahipsiz bırakıldığını ve yetkililerin bu konuda harekete geçmediğini belirterek sert açıklamalarda bulundu.

Eskipazar şehir kanalizasyonunun doğrudan Eskipazar Çayı’na akıtıldığını vurgulayan Aslan, 2013 yılında yapılan arıtma tesisine harcanan paranın boşa gittiğini ve tesisin çalışmadığını söyledi. Yetkililere sundukları çözüm önerilerinin dikkate alınmadığını belirten Aslan, “Bu acı tabloyu değiştirmek için ne bir motivasyon ne de bir çaba var” dedi.

İlçeden geçen Gerede Çayı’nın her gün tonlarca atıkla zehirlenerek açık kanalizasyona dönüştüğünü söyleyen Aslan, sulama regülatörü için yapılan yatırımların da heba olduğunu ifade etti. “Yüzmeyi öğrendiğimiz, balık tuttuğumuz çay artık yok oldu. Binbir mücadele ile inşa edilen arıtma tesisi kapasitesinin yarısını bile karşılamıyor ve henüz devreye alınmadı” diyerek sürecin ciddiyetine dikkat çekti.

Eskipazar Çayı’nın yıllardır boşa aktığını belirten Aslan, 2015’te büyük emeklerle ihale edilen gölet projesinin rafa kaldırıldığını, harcanan paraların ziyan olduğunu söyledi. İçme suyu konusunda da ciddi sıkıntılar olduğunu dile getiren EKODER Başkanı, suyun 33 mg/L kalsiyum içeriğiyle oldukça sert olduğunu, Keçeli Pınar İçme Suyu’nun 2015 yılında Gerede’ye devredildiğini ve bu süreçte verdikleri hukuk mücadelesinin sonucunun belirsiz olduğunu aktardı.

Akkaya’daki jeotermal suyun potansiyeline rağmen değerlendirilemediğini belirten Aslan, daha derin sondajlarla sıcaklığın artırılarak sera ve kaplıca turizmi için kullanılabileceğini ancak bu konuda hiçbir girişimde bulunulmadığını vurguladı.

Yetkilileri göreve çağıran EKODER Başkanı Mehmet Emin Aslan, “Su, hayattır ve bu sular bizden hesap soracak” diyerek ilçenin su kaynaklarının yok olmasına karşı tepkisini dile getirdi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.