Emre Belözoğlu’nun avukatı Mosturoğlu, “WhatsApp mesajları suç işlendiğini bilen çok kişi olduğunu gösteriyor”
“Fatih Terim Fonu” olayında Emre Belözoğlu ve kuzeni Volkan Bahçekapılı’nın Avukatı Şekip Mosturoğlu, geçtiğimiz günlerde görülen 2’nci duruşmayı değerlendirerek, “Çelişkinin artık giderilmesi gerekiyor. WhatsApp’taki diyaloglar yardım eden veya suç işlendiğini bilen çok kişi olduğunu gösteriyor. Tanık 2 kişi, 14 Mart’ta Erzan’ın kendilerine her şeyi anlattığını anlatıyor, bildirseler Emre Belözoğlu sistemde olmayacaktı. Maç trafiğiyle ilgili duruşmaya gelemedi, SEGBİS ile Ankara’da ifade versin diye teklifte bulunduk, ‘Yok, bizzat gelip ifade vereceğim’ dedi. Bir dahaki duruşmaya kesin gelecek, onların anlatacakları belki davaya yön verecek, bu paraları fazla fazla alanların yanına kar kalmayacak” dedi.
Yüksek karlı fon vaadiyle Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan gibi ünlü futbolcuların da aralarında bulunduğu kişileri milyonlarca dolandırdığı iddia edilen Denizbank Levent Şubesi eski Müdürü Seçil Erzan geçtiğimiz günlerde ikinci kez hakim karşısına çıkmıştı. 12 Ocak’taki duruşmaya uzayan saatlerin ardından 15 Ocak’ta devam edilirken tanıkların dinlenmesi ve Erzan’ın ifadelerinin ardından duruşma 8 Mart tarihine ertelendi. Davada Emre Belözoğlu ve kuzeni Volkan Bahçekapılı’nın avukatlığını yürüten Avukat Şekip Mosturoğlu da süreci İhlas Haber Ajansı muhabirine değerlendirdi. Mosturoğlu, duruşmaya gelemeyen kişilerin anlatacaklarının davaya yön verebileceğini ifade ederken tutarsızlıkların sürdüğüne dikkat çekti.
“Çelişkinin artık bir şekilde giderilmesi gerekiyor”
Davadaki son gelişmeleri değerlendiren Emre Belözoğlu ve kuzeni Volkan Bahçekapılı’nın Avukatı Şekip Mosturoğlu, “Emre Belözoğlu’nun fon adı altında yatırdığı paranın kimlere, ne şekilde dağıldığını anladık. İlk defa bu duruşmada açık açık banka müdürü olmasa bu işlemin kendisiyle yapılmayacağını söyledi. Emre Belözoğlu ile ilgili çok net olarak ‘Bu sistemin tek mağduru odur’ dedi. Tatmin olmadığım konular da var, mahkeme de bence olmadı. Büyük ölçüde çelişen sayılar, kişiler, yer ve zaman belirtti. Hatta mahkeme başkanını da sinirlendirdi, başkan da bunun yazılı olarak verilmesi gerektiğini söyledi, bir dahaki duruşmaya yine vereceğini söyledi. Duruşmanın sonunda tutuklu banka müdürünün avukatı bence enteresan bir savunma yaptı. Çok geniş kapsamlı bir tanık listesi verdi. Uzayacağa benziyor çünkü her duruşmada yeniden sanıklar olayı genişleterek, ilk ifadelerini değiştirerek açıklamalarda bulunuyorlar. Seçil Erzan’ın ilk ifadesinde bankanın hiç sorumluluğu yok, 2‘nci ifadesinde tek sorumlu banka, 3’üncü ifadesinde banka hiç yok, son duruşmalarda yine banka sorumlu. Bu çelişkinin artık bir şekilde giderilmesi gerekiyor. Elinde not olmadığı için onu da şöyle izah ediyor; ’Konuyla ilgili defterlerime, belgelerime banka tarafından el kondu, bende yok’ diyor. Mahkeme onların da celbini istedi. Paranın dağılımını söylüyor, 1 saat sonra başka bir ifade sırasında değiştiriyor. İlk duruşmada kendisiyle bu eyleme katıldıkları için yargılanan kişilerle ilgili daha pozitifti, aklayıcı konuşuyordu şimdi çok daha suçlayıcı konuştu. Onların da sorumluluğunun kendisi kadar olduğunu söyledi. Tutuklu banka müdürü ‘Beni ilk bankaya davet ettiklerinde, banka kendi sorumluluğu içerisinde mağdurların mağduriyetini gidereceğini söyledi’, mağdurların mağduriyeti giderildiğinde banka hiçbir hukuki süreç yaşatmadan tutuklu banka müdürü normal hayatına devam edecekti diye düşünüyordu herhalde kendisi ‘Ben buna güvenerek onların istediği yönde, gerçek olmayan bir ifade verdim’ gibi bir şey anlatıyor. Nasıl güvenmiş, anlayamadım ama bir pazarlık yapacak durumu yok zaten ceza davaları açılmış, iddianameler düzenlenmiş, hukuk davaları devam ediyor. Bu saatten sonra zaten banka onunla pazarlık yapacak bir durumda olamaz, olsa da bankaya bir faydası olamaz” şeklinde konuştu.
"Mesajlar suç işlendiğini bilen çok sayıda kişi olduğunu bize gösteriyor"
Seçil Erzan’ın telefonunda yer alan mesajlarla ilgili konuşan Avukat Mosturoğlu, "Çözülen Whatsapp mesajlarındaki diyaloglar aslında bu suçun işlenmesi kapsamında yardım eden, iştirak eden veya suç işlendiğini bilen çok sayıda kişi olduğunu bize gösteriyor. Mahkemeden talepte bulundum, duruşmadaki sorgu tutanakları, Whatsapp mesajları, sanıkların Whatsapp mesajlarındaki ifadeleri bir araya getirilip savcılığa yeni bir iddianame hazırlanması konusunda suç duyurusunda bulunsun dedim, mahkeme taraflar yapabilir dedi, biz de yapabiliriz. Whatsapp mesajlaşmasında adı olan, tanık olarak dinlenilen 2 kişi, 14 Mart’ta Seçil Erzan’ın kendilerine her şeyi anlattığını, itirafta bulunduğunu, bunun bir fon olmadığını, sistemin nasıl çalıştığını anlatıyor. Müvekkilim Emre Belözoğlu sisteme 17’sinde dahil ediliyor. Bu kişiler emniyete veya bankanın üst yetkililerine bu suç işlendiğini bildirseler, ceza kanunumuzda işlenen bir suçu bildirmemek de suç, Emre Belözoğlu bu istemde olmayacaktı. 4 milyon 200 bin dolar zararı olmayacaktı, bu tanıklar açısından orada çok normalmiş gibi anlatılan bir durum. Aylarca süren inanılmaz olaylar olmuş bu banka şubesinde ve şubede hiç kimse bunu görmemiş, duymamış çalışanlar da öyle ki mahkeme bütün çalışanların isimlerini istedi, muhtemelen onları da dinleyecek. Tabi bunlar bankanın şu an çalışan insanları, banka aleyhine ifade vermek istemeyeceklerdir muhtemelen. Bu kadar ciddi, Türkiye’nin önemli bir bankasında yaşanan böyle bir olayın anlaşılamaması veya duyulmaması konusunu kabul edemiyorum. Burada en kritik delillerden bir tanesi; kamera görüntüleri, günler sonra savcılığa teslim edildi ve bir bölümünün içeriği yok. Emre Belözoğlu günlerce gitmiş oraya, diğer mağdurlar anlatıyorlar, parayı bankada vermişler. Paranın verildiği orada da kameralar var ama onların hiçbir tanesinin görüntüsü yok. Bu dahi aslında kuşku uyandırıyor ki bununla ilgili bir soruşturma var, delillerin karartılmasıyla ilgili bakalım" dedi.
"Bir dahaki duruşmaya kesin gelecek, onların anlatacakları belki davaya yön verecek"
Emre Belözoğlu’nun duruşmaya gelememesine yönelik konuşan Mosturoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Emre’nin maç trafiğiyle ilgili gelemedi, yine bir trafik sıkıntısı çıkabilir çünkü cumaya duruşma, daha lig takvimi açıklanmadı. Bu sefer gelecek, kesin gelecek. O da gelmeyi çok istiyor, hatta bir ara biz ona SEGBİS imkanıyla Ankara’da ifade versin diye teklifte bulunduk, ‘Yok, ben bizzat gelip ifade vereceğim’ dedi. Bir dahaki duruşmaya gelecek, onların mağduriyeti, anlatacakları belki davaya yön, şekil verecektir. Süren soruşturmalar var, o soruşturmalar bu dosyayı başka bir boyuta taşıyacak. Atıyorum; tefecilikle, bu fazla para alanlarla ilgili orada muhtemelen MASAK araştırması var. Delillerin karartılmasıyla ilgili bir dosya var, banka müdürünün darp edilmesi, alıkoyulmasıyla ilgili bir dosya var. Onun için sadece bu davaya odaklanıp çok büyük beklentiye girmemek gerekiyor. Bu paraları fazla fazla alanların yanına kar kalmayacaktır. Erzan, bazen çok profesyonel bir bankacı, bazen sıradan, sokaktaki bir insan ve bu anlattıkları büyük çelişki oluşturuyor. Aldığı paralarla ilgili belge düzeninde birtakım sıkıntılar var ama verdiği paralarda mesela olmaması gerekir diye düşünüyorsunuz. Tahmin ediyorum önümüzdeki duruşmalarda daha ayağı yere basan, anlaşılabilir, daha kabul edilebilir savunmalar yapacak. Bugün para nerede sorusu sorulduğunda o da salona dönüp ‘Para nerede’ diye soruyor”
Gümüşhane’de otelde çıkan yangın paniğe neden oldu
Gümüşhane’de bulunan bir otelde gece saatlerinde çıkan yangın paniğe neden oldu. Otel çalışanının süratli müdahalesi muhtemel bir faciayı engelledi.
Yangın, gece saatlerinde Süleymaniye Mahallesi’nde bulunan Zigana Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteli’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, otelin alt katındaki mutfak kısmında, birinci belirlemelere nazaran elektrik kontağından çıktığı bedellendirilen yangın, yapının ahşap olması nedeniyle kısa müddette büyüdü. Otel işçisinin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda 112 acil sıhhat, itfaiye, AFAD ve polis takımı sevk edildi. Gruplar olay yerine ulaşmadan evvel otelde konaklayan 9 kişi, gece nöbetindeki 3 işçi tarafından inançlı bir formda tahliye edildi. Çalışanın serinkanlı ve dikkatli müdahalesi sayesinde tahliye süreci meselesiz tamamlanırken, muhtemel bir facianın önüne geçildi. Yangında can kaybı yaşanmazken, dumandan etkilenen 3 otel işçisi tedavi altına alındı. Sıhhat durumlarının âlâ olduğu öğrenildi.
İtfaiye gruplarının çalışmasının akabinde yangın büsbütün denetim altına alınırken, çıkış sebebiyle ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı.
"Otel işçisinin ihtiyatlı davranışıyla otel kısa müddette tahliye edildi"
Yangının akabinde alanda incelemelerde bulunan Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, "İtfaiye grupları olay yerine gelene kadar 5 odada bulunan toplam 9 konuk, 3 işçi tarafından tahliye edildi. İşçinin ihtiyatlı davranışı sayesinde otel kısa müddette boşaltıldı. Çok şükür rastgele bir önemli yaralanma ya da can kaybı yok. Yangının otelin alt katında bulunan mutfak kısmındaki aygıtların yer aldığı alanda meydana gelen elektrik kontağından çıktığı bedellendiriliyor. Burası ahşap bir yapı olduğu için süratli müdahale çok kıymetliydi ve itfaiyemiz bunu başardı. Konuklarımızı kent içinde tahsis ettiğimiz bir otelde ağırlayacağız. Dumandan etkilenen 3 çalışanımız tedavi altına alındı ve sıhhat durumlarında rastgele bir olumsuzluk yok" dedi.
"Otel çalışanı canla başla bizim tahliyemizi sağladı"
Eşiyle birlikte otelde konaklayan Aytaç Akyol ise, "Gece saatlerinde otelde alarm ötmeye başladı ve içeriye ağır bir duman kokusu gelmeye başladı. Kapıyı açtığımda mutfak tarafında duman ve alevleri gördüm. Sonrasında buradaki misyonlu çalışanın yönlendirmesiyle alt kata inerek, bahçe katındaki duvardan geçerek dışarı çıktık. Duman ve alevleri görünce, doğal gazdan kaynaklı patlama riski olabileceğini düşünerek panikle kendimizi dışarı attık. Çalışanlar bizim tahliyemizi sağladı, canla başla çalıştılar, çok teşekkür ederiz" diye konuştu.