Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Ağustos, 2024 20:37 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Emekli öğretmenin feci şekilde öldüğü kaza güvenlik kamerasında

Zonguldak’ta geçen Mayıs ayında yük treninin çarparak hayatını kaybetmesine neden olduğu 89 yaşındaki emekli öğretmen Şükran Bayhan’ın öldüğü kazaya ilişkin trenin güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Bayhan’ın oğlu Cankut Bayhan, "Görürseniz haber verin" dediği makinistin ifadesinin ve güvenlik kamerası görüntülerinin incelenmesini istedi.
Geçen 8 Mayıs günü Kilimli ilçesine bağlı sahil yolunda yük taşıyan tren, tren raylarında dengesini kaybederek yere yığılan demans hastası 89 yaşındaki emekli öğretmen Şükran Bayhan’a çarptı. Makinistin ihbarı üzerine olay yerine gelen ekipler, trenin altında 10 metre sürüklenen Bayhan’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Makinist O.M. ise ifadesinin ardından serbest bırakıldı. O.M. hakkında ise taksirle ölüme neden olma suçundan soruşturma başlatıldı.
Yük treninin çarptığı trenin kaza anına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri de ortaya çıktı. Dengesini kaybedip yere düşen Bayhan’ın üzerinden geçen trenin makinisti ve şefinin panik yaşaması görüntülere yansıdı. Annesinin 06.41’de evden ayrıldığını ve evin önüne kurdukları kamera sisteminin kendisine alarm bildirmesiyle durumu fark edip aramaya çıktığını anlatan oğlu Cankut Bayhan şöyle dedi:
"Kazada hayatını kaybedene kadar bu tren yolu üstünde 3 saat 25 dakikalık bir zaman geçirmiş. Saat 08.00-08.20 aralığında buradan geçen tek vagonluk bir kontrol bakım ünitesi var. Şahitlerden aldığımız duyumlara göre, buradan geçen makinistin annemi gördüğü, ‘Ben de onu oralarda oyalanırken gördüm. Benden de son anda sıyırdı’ şeklinde beyanları olduğunu öğrendik. Kazaya sebep olan makinistin ise başka bir beyanı var. ‘Benden önceki tren durabilmiş. Onun fren tertibatı benimki gibi değil. Ben aynı şekilde duramadım’ şeklinde kendi durumunu anlatırken daha önce annemi görüp yavaşlayabilen, annemin rayda ilerlerken kaçabilmesi için ona müsaade eden ama neticesinde onu gören ve haber vermeyen bir başka tren olduğunu da öğrenmiş bulunuyoruz."
Annesini aramaya çıktığında İnağzı durağında Kilimli istikametine gidecek olan trenin makinistine eşkâl bildirdiğini anlatan Bayhan, "Süreç bu rayların üzerinde geçti. Birden çok trenin, zaten iki tanesinin ifadesi mevcut. Ben daha fazlasının gördüğünü düşünüyorum. Kameraları inceleyip İnağzı durağında beklerken Zonguldak’tan 9.25’te hareket edip İnağzı durağına 9.35’te ulaşan yolcu treninin makinistine hattın devam edeceği istikametinde annemin bulunabileceği bilgisini ve eşkalini verdim. Kendisi bana ‘tamam görürsek haber veririz’ dediği için ben de tünele girip bu mıntıkaya bakmadım. Fiziki koşullar başka bir yerde bulunmasına imkan vermiyor. Keşke böyle olmasaydı” diye devam etti.
Bayhan, “10.12’de hayatını kaybetmiş bir insanın 9.35’te bu hat üzerinde görülmemiş olması imkansız. Hattı terk edebilecek başka bir alan yok. ‘Haber veririz’ demesi ve annemin kaçınılmaz olarak burada bulunması düşünüldüğünde bir haber vermeme durumu maalesef aşikar olduğu ve görülmüş olmasının da kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. En azından gerçeğin ne olduğunun anlaşılması için ifadesinin alınması gerekir. Aynı zamanda da gerçeğin anlaşılması için trenin kamerası var" şeklinde sözlerine devam etti.
Kazadan önce Şükran Bayhan’ı raylarda gördüğü öğrenilen yolcu treninin makinisti D.K.’nin ifadesinde "Bölgeden geçerken tahmini 200 metre uzakta bir şahsın demir yoluna yakın olduğunu fark ettim. Hemen frenleme yaparak ikaz sirenini çaldım. Demir yolu hattının dışına doğru çıktı. Biz de yolumuza devam ettik. Şahsın güzergah üzerinde bulunan bahçelerde çalıştığını düşündük” şeklinde konuştu.
Yaşlı kadının ölümüne sebep olan yük treninin makinisti O.M.’nin de ifadesinde "63 kilometre hızla tünelden geçiyorduk. Tren şefim ile birlikte tren yolunun kenarında bekleyen bir kadın olduğunu fark ettik. Frenleme yaparak ikaz sirenini durmaksızın çalmaya başladım. Aramızda yaklaşık 600 metre mesafe vardı. Şahıs raylardan biraz uzaklaştı ve geri gelerek rayların ortasına uzanarak yattı. Ben de frenleme yapmaya ve ikaz sirenini çalmaya devam ettim. Tüm müdahalelerimize rağmen tren durmadı ve şahsa çarpmış bulunduk” dediği öğrenildi.

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
07 Mart, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük Üniversitesi otomotiv ve havacılık sektörlerinde kullanılmak üzere hafif ve yüksek dayanımlı magnezyum alaşımlarını geliştirdi

Karabük Üniversitesi’nde (KBÜ) TÜBİTAK takviyeli projeyle geliştirilen magnezyum alaşımlarının hem yakıt tasarruf sağlaması hem de daldaki çevresel sürdürülebilirlik maksatlarına katkı sunması bekleniyor.
KBÜ Metalurji ve Gereç Mühendisliği Kısmından Prof. Dr. Ali Güngör ve doktora öğrencisi Yousef Mustafa Salem Fhail Boom, TÜBİTAK 1002 projesi kapsamında otomotiv ve havacılık dallarında kullanılmak üzere hafif ve yüksek dayanımlı magnezyum alaşımlarını geliştirdi. Bu projeyle, hem yakıt tasarrufu sağlanması hem de sera gazı emisyonlarının azaltılması hedefleniyor.
Enerji kaynaklarının hudutlu olması nedeniyle hafif materyallere yönelik arayışların arttığını vurgulayan Prof. Dr. Ali Güngör, "Enerjiye olan talep her geçen gün artıyor. Biz de ‘Yakıt tasarrufu konusunda ne yapabiliriz?’ sorusuna tahlil arayarak hafif metaller üzerinde çalıştık" dedi. Magnezyumun bilinen en hafif metallerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Güngör, bu özelliğin kara ve hava taşıtlarında değerli avantajlar sağladığını söz etti. "Magnezyum, alüminyuma kıyasla yüzde 36, demire kıyasla yüzde 78 daha hafiftir. Bu da çeşitli araçlarda kıymetli yakıt tasarrufu sağlamaktır" diyen Güngör, magnezyumun dayanımının ve korozyon direncinin düşük olması ve şekillendirilebilme zorlukları nedeniyle endüstriyel kullanımının sonlu olduğuna dikkat çekerek bu dezavantajları gidermek için magnezyuma çeşitli elementler eklediklerini lisana getirdi. Güngör, magnezyum alaşımlarının otomotiv dalında direksiyon simidi, iç kapı iskeleti, koltuk iskeleti, şanzıman kutusu üzere birçok modülün üretiminde kullanıldığını söyledi. Magnezyumun araba sacı olarak kullanılması için 6000 serisi denilen alüminyum alaşımlarının akma dayanımına eşit olması gerektiğini anlatan Güngör, "Biz bu çalışmalarda düşük oranlarda alüminyum, çinko, kalsiyum ve manganez içeren magnezyum alaşımlarını döküm yoluyla ürettik. Akabinde uyguladığımız ısılı süreç ve sıcak haddeleme tekniklerini kullanarak, akma dayanımı 155 megapaskal, çekme dayanımı 240 megapaskal olan ve düzlem şekillendirilebilirlik özelliğine sahip magnezyum alaşımlarını üretmeyi başardık" diye konuştu. Elde edilen sonuçların, daha yüksek performanslı magnezyum alaşımlarının üretilebileceğini gösterdiğini belirten Prof. Dr. Güngör, bir sonraki kademede üretim süreçlerini daha da geliştirerek patent müracaatında bulunacaklarını aktardı.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.