Karabük Postası tarafından
20 Ocak, 2023 14:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

“Eğitimle Yeniden Buluşma” Projesi Hayata Geçti

Karabük'te ara eleman boşluğu Mesleki Eğitim Merkezleri ile kapatılırken, Milli Eğitim Bakanlığının eğitim sisteminde kaydı bulunmayan öğrencilerin takip sistemiyle eğitime dahil edilmesi amacıyla hayata geçirdiği  "Eğitimle Yeniden Buluşma" Projesi ile Karabük’te eğitimini yarıda bırakmış öğrencilere ulaşılarak Mesleki Eğitim Merkezlerine kayıt yaptırılması sağlanacak. Karabük’te hem işverenler hem de kısa sürede işgücü piyasasına geçmek isteyen gençler için cazip bir model haline gelen mesleki eğitim merkezleri sayesinde ara eleman boşluğu kapatılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı eğitim sisteminde kaydı bulunmayan öğrencilerin takip sistemiyle eğitime dahil edilmesi amacıyla "Eğitimle Yeniden Buluşma" projesini hayata geçirdi. Bu proje ile Karabük’te eğitimini yarıda bırakmış öğrencilere ulaşılarak Mesleki Eğitim Merkezlerine kayıt yaptırılması sağlanacak. Mesleki Eğitim Mblankerkezinde eğitim alıp iş yerlerinde çalışan öğrenciler hem lise diplomasına sahip olacak hem de meslek sahibi olma fırsatı yakalayacak. Konuyla ilgili gazetecilere konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş, 2021 yılında meslek eğitim merkezlerinde 396 olan öğrenci sayısının 2022 yılı itibariyle 3 bin 168’e ulaştığını söyledi. Akbaş, çırak ve aday çırak statüsünde mesleki eğitim gören öğrencilere asgari ücretin net tutarının en az yüzde 30’unun, kalfalık yeterliliği kazanan mesleki eğitim merkezi 12. sınıf öğrencilerine de asgari ücretin net tutarının en az yüzde 50’si kadar ücret ödendiğini belirtti. “OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 100’E ÇIKARTILACAK” Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim sisteminde kaydı bulunmayan öğrencilerin takip sistemiyle eğitime dahil edilmesi amacıyla ‘Eğitimle Yeniden Buluşma’ projesi hayata geçirildiğini aktaran Akbaş, “Bakanlığımız nezdinde yaptığımız tüm çalışmalar neticesinde ilimizde okula devam oranında büyük adımlar atıldı. “İlimizin eğitim kademlerindeki okullaşma oranları, okul öncesi 5 yaş grubunda yüzde 99, İlköğretimde yüzde 94,81, ortaöğretimde ise yüzde 97,98 seviyesine yükseldi. Amacımız 2023 yılında tüm eğitim kademelerinde ilimizin okula devam oranını yüzde 100’e çıkarmak olduğunu ifade etmek istiyorum” dedi. İki çocuk annesi Kübra Akbay, daha önce tekstil ortamında bulunmadığını, işle ilgili tecrübesi olmadığını kaydederek, “Devletimizin teşvik vermesi çerçevesinde hm mesleğimi öğreniyorum. Şu an 10. sınıf öğrencisiyim. Hem aileme katkıda bulunuyorum hem de ilerisi için kendimi geliştirmeye çalışıyorum” ifadelerine yer verdi. İşveren Nermin Yıldırım, kendisinin de çıraklık okuluna gittiğini anlatarak, “Burada kalfalık ve ustalık belgelerimi aldım. Şu anda da bir dükkanım var. 6-7 yıldır kendi dükkanımı işletiyorum. Devletin verdiği bir teşvik var ve bundan yararlanıyoruz. 3 tane elemanım var. Çok da güzel uyum içerisinde çalışıyoruz. Hem liseyi bitiremeyenler bitiriyor hem diplomalarını alıyorlar” diye konuştu. Yıldırım, teşvik sayesinde ara eleman ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirtti. Meslek Eğitim Merkezine kayıtlı öğrenci olan Tuana Vildan Çelik ise “Küçüklüğümden beri kuaförlük mesleğine meraklıydım. Sonra gittim kayıt yaptırdım. Kalfalık ve ustalık alınca iş yerimi açabiliyorum” ifadelerini kullandı. Çelik, meslek eğitim merkezinde teorik olarak öğrendikleri bilgileri iş yerinde pratik hale getirdiklerini kaydetti. Meslek lisesini 10. sınıfta terk eden ve Meslek Eğitim Merkezi’ne kayıt yaptırıp oto boyama işinde çalışan 17 yaşındaki Yunus Emre Çiğdem, arabaları çok sevdiğini, ilerleyen zamanlarda kendi işini kurmak istediğini ifade etti. (Nurettin Acar)

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Fevzi Aydın tarafından
03 Haziran, 2025 13:41 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DÜNYA FİLİSTİN’E KÖR…

DÜŞÜNCE ve GÖRÜŞ
Fevzi AYDIN

Dünya düzenine bakıldığında, çoğunlukla küresel ülkelerin, güç kalkanı altında yaşayan, dünya sistemi görülmekte…
Yine dünya düzenine bakıldığında, İslam coğrafyası dışında, işgal, savaş, insanları ülkelerinde çıkarma gibi vahşet ve insanlık suçlarını görmek mümkün değil…
Geçmişte olduğu gibi bugün de Müslümanları, ülkelerinden çıkarma, vahşet ve işgal hızla devam ediyor…
Filistin’de olduğu gibi dünyanın diğer bölgelerindeki Müslüman ülkelere ve toplumlara karşı yapılan tehcir-zorunlu göç, vahşet ve savaşlara dünya kör ve duyarsız kalmaya devam ediyor…
Duyarsız çünkü, özellikle İslam dünyasına karşı devam eden savaşlar, dünya sosyo-ekonomisine sahip küresel güçler, devletler tarafından yapılmakta…
Özellikle Türkiye’nin de müttefiki ve stratejik ortağı ABD, Rusya, AB gibi ülke ve topluluklar…
Gerek stratejik konumları gerekse yer altı ve yerüstü zenginliklere sahip Müslüman ülkelerin, konum ve zenginlikleri, küresel güçlerce kullanılmakta ve pazarlanmakta…
Ortadoğu kapısı olarak görülen Filistin de yıllardır, ABD destekli İsrail tarafından milim-milim, metre-metre katliam, vahşet, tehcir ve işgal devam etmekte…
Beş daimi üye yönetimindeki, Birleşmekten habersiz Milletler-BM, Filistin ve Gazze’yi bugün dünyanı en aç bölgesi ilan etmesine rağmen, ABD destekli İsrail’e dur deme cesaretini gösteren yok…
Birleşmiş Milletler uluslararası barış ve güvenliği sağlamak, devletler arasında dostane ilişkileri desteklemek, kalkınmayı ve insan haklarını geliştirmek amacıyla 1945 yılında kurulmuş…
Türkiye Birleşmiş Milletler'i kuran 51 kurucu üye arasında…
Bugün, Birleşmekten Habersiz Milletler-BM, hangi Müslüman ülkenin barış ve güvenliğini sağlamış…
İslam coğrafyasında lider konumda görülen Türkiye bile, İslam ülkelerine ve Müslümanlara yapılan, işgal, vahşet ve savaşlar karşısında, boykot ve açıklamalar dışında, koruma ve destekten kaçınmakta…
Dünya üzerindeki Müslümanların çoğunlukta olduğu Türk Devletlerini; “Türk Devletleri Teşkilatı” şemsiyesi altında birleştirme çabasındaki Türkiye, Türk devletleriyle birlikte, Filistin ve diğer Müslümanlara yapılan göç, savaş ve katliamlara seyirci kalmamalı…
Türkiye bugüne kadar, İsrail’i sadece boykot ve açıklamalarla, Filistin’e karşı yaptığı katliamı durdurmasını istiyor…
İslam dünyası ise İsrail’i, yıllardır Filistin’e karşı yaptığı katliamlardan dolayı boykot ve kınama yapmaktan kaçınmakta…
Ortadoğu ve Suriye’de küresel güç destekli, bölgede bir dizi hükümet karşıtı protesto, ayaklanma ve silahlı isyanlar başlamıştı…
Bölgeyi yeniden konumlandırmak isteyen ABD ve Rusya öncülüğündeki ayrı güçler, Ortadoğu ve etrafındaki Müslüman ülkelere karşı başlattığı savaşa, Türkiye başta ABD ile daha sonra Rusya ile topyekûn katılmıştı…
Arap baharı, Suriye’nin El-Kaide bağlantılı HTŞ örgütüne teslim edilmesiyle şimdilik duruldu gibi…
Ortadoğu-Suriye konusunda güç kullanabilen Türkiye, Filistin ve diğer Müslüman ülke ve toplulukların korunması adına, İslam coğrafyasını ve kurucusu olduğu Birleşmiş Milletler’i ayağa kaldırmalı…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.