blank
Berkay Doğan tarafından
29 Nisan, 2025 12:42 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Eflani-Safranbolu Arasındaki Tarihi Yolun Adı “Kervan Yolu”dur

Karabük ili Eflani ilçesinin tarihine ışık tutan önemli açıklamalarda bulunan Araştırmacı Yazar Hüseyin Lütfi Ersoy, Eflani ile Safranbolu arasındaki tarihi yolun katır yolu değil, köklü bir kervan yolu olduğunu bilimsel verilerle ortaya koydu.

Ersoy, yaptığı açıklamada, bölgedeki Roma dönemine ait köprü ve yolun tarihine dair önemli bilgiler paylaştı.

Ersoy, Anadolu’nun en önemli ticaret ve askeri yollarından biri olan ve yaklaşık 4 bin yıldır kullanılan Anadolu İpek Yolu’nun Kuzeybatı Karadeniz’e ulaşan en önemli kollarından Dadibra (Safranbolu), Puflavinya (Eflani) ve Pompeıopolis (Taşköprü - Kastamonu) bölgesine ulaşan bu kervan yolunun, geniş ve dayanıklı yapısıyla dikkat çektiğini belirtti. Ayrıca, Eflani çıkışındaki tonoz ve kilit taşlı kemer köprünün Roma döneminden önce de kullanıldığını, bunun bölgenin tarihî önemini gösterdiğine vurgu yaptı.

Ersoy’un açıklamasına göre, yol Eflani merkezden başlayarak Yağlıca köyü kenarındaki Karataşoğlu Hanı’ndan devam etmekte; Safranbolu’dan Çatak Köyü, Dorukhan, Kocakarı Kaldırımı ve Malagöz Köprüsü üzerinden Safranbolu merkeze ulaşmaktadır. Ayrıca, Safranbolu’nun Babasultan mevkiinde Eflani Sokağı bulunuyor.

Hüseyin Lütfi Ersoy, söz konusu yolun “Katır yolu” olarak adlandırılmasının son dönemlere ait bir tabir olduğunu ve bu ifadenin gerçek tarihi anlamını yansıtmadığını ifade etti. Yolun patika olmadığı, aksine ana yollar arasında yer aldığı ve genişliğiyle kervanların rahatlıkla geçişine imkan sağlayan bir ticaret ve askeri yolu olduğunu belirtti. Ersoy, bu yolun Osmanlı döneminde de onarım görerek kullanıldığını, özellikle Osmanlı döneminde yeniden işlevsel hale getirildiğini vurguladı.

Ersoy, “Bu yol, büyük ticari ve askeri kervanların geçtiği, üzerinde hanların bulunduğu önemli bir güzergâhtır. Bu nedenle, biz bu yolu ‘Kervan Yolu’ olarak adlandırmalıyız. Çünkü bu yol, koşumlu arabaların rahatlıkla gidebileceği genişlikte ve uzun zamandır kullanılan, bölgenin tarihî ve kültürel zenginliğini yansıtan bir yol olup, Katır yolu değil, büyük bir ticaret ve askeri ulaşım yoludur” dedi.

Yaptığı açıklamalarla bölgenin tarihi ve kültürel mirasına ışık tutan Hüseyin Lütfi Ersoy, bölgedeki bu önemli yolun gerçek ismi ve önemi konusunda kamuoyunun bilinçlenmesine katkı sağladı. Eflani ve Safranbolu bölgesinde tarihi yolların doğru anlaşılması adına bu açıklamalar büyük önem taşıyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
04 Ekim, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Sanayi sitesindeki cinayatin sanıklarının yargılanmasına devam edildi

Kastamonu’da kaporta tamiri ve araç boyama sebebiyle çıkan arbedede kaporta ustasının öldürülmesiyle olayıyla ilgili sanıkların yargılanmasına devam edildi.
Olay, 13 Temmuz 2024 yılında Kastamonu Eski Sanayi Sitesi 6. Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, sanayi sitesinde kaporta ustası olarak çalışan İbrahim Aslan ile Ümit B. ve kardeşi Fatih B. ortasında kaporta tamiri ve araç boyaması sebebiyle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine çıkan arbedede taraflar birbirlerine bıçak ve silahla saldırdı. Taraflar ortasında çıkan silahlı arbedede kaporta ustası İbrahim Aslan, kurşunların isabet etmesi sonucu olay yerinde hayatını kaybetti. Polis takımları tarafından başlatılan çalışma sonucunda, cinayet olayına karıştığı belirlenen birebir aileden Yaşar B., Ümit B., Fatih B., Kazım B. ve Sevinç B. gözaltına alındı. Kastamonu Adliyesine sevk edilen şüphelilerden Ümit B. ve Fatih B. tutuklanırken, Yaşar B., Sevinç B. ve Kazım B. ise isimli denetim kaidesiyle hür bırakıldı.
Olayın akabinde sanıklar hakkında"kasten öldürme" cürmünden açılan dava Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Duruşmada kendisini savunan tutuklu sanık Ümit B., "Benim yerimde kim olsa birebirini yapardı. Ailemi korumak zorunda kaldım. Mecbur bırakıldım. Aracım gasp edildi. Sonra aileme silahlı akın oldu. Tehlikeyi savuşturmak için rast gele ateş ettim. Bu yüzden tahliyemi isterim. Palavra beyanlarda bulunuluyor. Aleyhime verilen sözleri muhakkak kabul etmiyorum" dedi.
Fatih B. ise, "Aleyhime verilen sözleri kabul etmiyorum. ’Fatih’te iki tane silah vardı’ biçiminde sözler verildi. Bundan ötürü tutuklu bulunuyorum. Daima aleyhime değişik ve palavra sözler veriliyor. 15 aydır tutukluyum, çocuğum okulu bırakmak zorunda kaldı. Hasta çocuğum var. Bir gün tedavisine dahi gidemedim. Maddi olarak da ailem güç durumda. Uzun müddettir tutukluyum ve ailem mağdur oldu, tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu.
Tutuksuz yargılanan sanıklar Yaşar B., Sevinç B. ve Kazım B. ise, hatasız olduklarını söz ederek beraatlarını talep ettiler.
Maktul İbrahim Aslan’ın eşi M. Aslan da, "Hepsi tutuklansın, cezalandırılsın. Hepsi ezberlemiş halde tabirlerini veriyorlar" biçiminde konuştu.
Olay yerinde yapılan keşif raporunun gelmesinin beklenmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin