Ihlas Haber Ajansı tarafından
14 Nisan, 2024 20:36 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Ebeveynlerin korkulu rüyası ’CRP’de doğru bilinen yanlışlar

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Alper Aykanat, aileleri en çok endişelendiren C-reaktif proteinin (CRP) yüksek çıkmasının sadece kana enfeksiyon bulaştığı anlamına gelmediğini, birçok durumda CRP’nin yüksek çıkabileceğini söyledi.
Özellikle ilk çocuğu olan aileler, çocuklardan istenen tahlillerin sonuçlarına internetten bakıp, bunalıma girebiliyor. Aileler, internette en çok CRP yüksekliğini aratırken, bunun karşılığını ise kana enfeksiyon bulaşması olarak görüyor. Medicana Sağlık Grubu doktorlarından Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Alper Aykanat, CRP’nin birçok şartta yükselebileceğini ifade ederek, doğru bilinen yanlışlar hakkında uyarılarda bulundu.

“En fazla doğru bilinen yanlış, ‘sadece enfeksiyon olduğunda artar’ düşüncesi”
CRP konusunda en çok doğru zannedilen yanlışın ’sadece kanda enfeksiyon olduğunda arttığı’ düşüncesi olduğuna dikkat çeken Medicana International Samsun Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Alper Aykanat, “Çocuk doktorlarına en çok sorulan soru, ‘Hocam CRP’si yüksek çıkmış kanında enfeksiyon varmış’ oluyor. CRP, kanda enfeksiyon değildir. CRP’yi 100 küsur gören, ‘eyvah kanında çok enfeksiyon var’ diyor. Romatizmada, kanserde birçok şeyde CRP yükselebilir. CRP, tedavi edilebilir bir şey değildir, sadece bir bulgudur. İnternette bu konu hakkında çok ciddi derecede korkutucu şeyler yazılıyor. CRP, vücutta bazı reaksiyonlar sonucu artan bir protein. En fazla doğru bilinen yanlış ise ‘sadece enfeksiyon olduğunda artar’ düşüncesi” dedi.

CRP’nin birçok durumda artabileceğinin, enfeksiyondan bağımsız olarak da CRP’nin artabileceğine değinen Uzm. Dr. Mustafa Alper Aykanat, “Enfeksiyon dahil birçok durumda CRP yükselir. Hatta duvara yumruk atsanız bile, travmada bile yükselebilir, stresle yükselebilir. Ailelerin en büyük korkusu, kana enfeksiyon karışması. Biz uzmanlar asla CRP tedavisi yapmıyoruz. Laboratuvar tahlili tedavisi yapmıyor, tanı koymuyoruz. Çocukları muayene ederek tanı koyuyoruz. O yüzden bir tahlil sonucu internete başvurarak, uygunsuz, kendilerini strese sokacak bilgilerle kendilerini yormasınlar. Çünkü biz CRP’yi klinik bulgulara ek bir şekilde inceliyoruz. Örneğin PFAPA sendromu var. Bunda CRP çok yükselir ama basit bir tedavi ya da bekleyerek de düzelebilir. Bu CRP enfeksiyon anlamına gelecek olsa çocuğa çok yoğun antibiyotik vermek zorunda kalacaktık, vermiyoruz. Laboratuvar hastaya tanı koydurmaz, tanıyı doktor koyar, laboratuvar akılda bir şey kalmasın diye destek amacıyla istenir” diye konuştu.

“Çocukluk çağı hastalıkları, çocuklukta geçirilirse iyi olan bir hastalık grubudur”
Son dönemde çocuklarda en çok görülen hastalıkların başında ‘beşinci hastalık’ adı verilen viral hastalığın olduğuna da değinen Uzm. Dr. Aykanat, “Beşinci hastalık, parvovirus B19 adlı virüsle enfekte olan bir çocuğun yüksek ateş, bu ateşin 72 saat sürmesi, kıpkırmızı elmacık yanakları ve 72 saatin sonunda ateşin düşmesiyle birlikte vücutta kırmızı döküntülerin çıktığı viral, masum bir çocukluk hastalığıdır. Özellikle bekeler, 6 ay sonrası bu hastalık riskini daha fazla taşıyorlar. Çocukluk çağı hastalıkları, çocuklukta geçirilirse iyi olan bir hastalık grubudur. Aşısı yok, gerek de yok. Çocuklar bu hastalığı erken dönemde geçirirse, kendi kendine iyileşiyor. Yüksek ateş nedeniyle maalesef anne ve babalarda gereğinden fazla anksiyete oluşursa, uygunsuz ilaç kullanımı ya da tanı konulmazsa uygunsuz antibiyotik kullanımı gibi sonuç oluyor. Bu virüs hastalıkları antibiyotikle iyileşmez, tamamen kendiliğinden savunma sisteminin savaşarak vücuttan atmasıyla iyileşeceği bir hatalıktır. Ateş kontrolü dışında sıvı alımını desteklemek dışında yapmamız gereken hiçbir şey yok” şeklinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Mustafa Akgün tarafından
06 Mayıs, 2025 15:18 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

KARDEMİR’den İş Sağlığı ve Güvenliğine Dair Anlamlı Mesaj

Karabük Demir ve Çelik Fabrikası (KARDEMİR), 4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası dolayısıyla hazırladığı afişle, çalışanlarına ve topluma önemli bir mesaj verdi.

Afişte, iş güvenliğinin temel prensiplerine dikkat çekilirken, güvenli bir çalışma ortamının ekip çalışması ve bilinçli davranışlarla mümkün olduğu vurgulandı. Sarı baret figürü ile dikkat çeken görselde; “Çalışma izni al”, “Temiz ve düzenli ol”, “Koruyucu donanım kullan”, “Riskleri değerlendir” ve “Yükü doğru kaldır” gibi uyarılarla çalışanların günlük iş süreçlerinde dikkat etmesi gereken kurallar sıralandı.

KARDEMİR yetkilileri, sıfır iş kazası hedefiyle yürütülen çalışmalar kapsamında, çalışan farkındalığının artırılmasına büyük önem verdiklerini belirtti. İş sağlığı ve güvenliği kültürünün bir alışkanlık haline gelmesi gerektiğinin altını çizdiler. KARDEMİR’in bu anlamlı paylaşımı, sosyal medyada da ilgi gördü.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.