Karabük Postası tarafından
16 Nisan, 2023 14:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Dünya şampiyonu Emel öğretmen artık öğrencileri için ter döküyor

Gençlik yıllarında katıldığı müsabakalarda sayısızca altın madalya alan ve 1998 yılında Dünya Tekvando Şampiyonu olan Emel Mazılı Altaş, şimdilerde öğrencileri için ter döküyor. Dünya şampiyonu öğretmenlerini örnek alan öğrencileri ise müsabakalardan derecelerle dönüyor.

Elazığ Yahya Kemal Beyatlı Anadolu Lisesi'nde Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni olarak görev yapan 2 çocuk annesi Emel Mazılı Altaş (42), öğrencilerine geçmişte elde ettiği başarıları ile örnek oluyor. Tekvando branşında 22 kez Türkiye şampiyonu olan Emel öğretmen, 1998'de Dünya Tekvando Şampiyonu oldu. Balkan şampiyonluğu da olmak üzere uluslararası müsabakalarda birçok kez altın madalya ile dönerek Türk Bayrağını dalgalandıran Mazılı Altaş, ardından öğretmenliğe başladı. 14 yıldır öğretmenlik yapan Mazılı Altaş, tecrübesi ile öğrencilerini müsabakalara hazırlıyor. Son olarak Bitlis'te düzenlenen Bilek Güreşi Bölge Müsabakalarına Emel öğretmenin öncülüğünde katılan Melih Bulanık 55 kiloda sol kolda şampiyon ve sağ kolda ikinci olurken Muhammed Gürkan Pehlivan ise 60 kiloda sağ kolda ikinci sol kolda üçüncü oldu. Dereceye giren 2 öğrenci Türkiye finallerine katılmaya hak kazandı. Öğrenciler, dünya şampiyonu öğretmenleriyle birlikte sıkı bir şekilde Türkiye şampiyonasına hazırlanıyor. 1998 yılında Tekvando Dünya Şampiyonu olduğunu belirten Emel Mazılı Altaş, “İzmirliyim ve Elazığ'da ikamet ediyorum. Eşimde buralı olduğu için yerleştik. Spor geçmişim, milli sporcu olmam, milli takım antrenörü olmam öğrencilerime yansıyor. Verimli olmaya çalışıyorum, antrenman programlarını buna göre yapıyoruz. Profesyonel düşünüyorum. Antrenman programını ona göre ayarlıyorum. Okul şartlarında her türlü antrenmanlarımızı yüklenerek yapıyoruz. Kol kaslarını geliştiriyoruz. Sporcularıma faydalı olmaya çalışıyorum ve karşılığını alıyoruz. Çok mutluyum. Öğrencilerimizin başarıları bize yansıyor. İlimizi temsil etmemiz çok gurur verici. İnşallah Türkiye şampiyonasında da devamı gelir” dedi. En son Bitlis'te düzenlenen bilek güreşi müsabakalarına katıldıklarını dile getiren Emel, “Mardin'de geçen dönem yapılanda da derece çıkardık. En son 30-31 Mart tarihinde Bitlis'te geçler B kategorisinde birinci ve 2'inci çıkarttık. Aynı anda yine 2'incilik ve 3'üncülük çıkarttık. Elazığ adına 4 madalya aldık. 2 tane sporcum Türkiye şampiyonasına katılıyor. Erzurum'da Mayıs ayının son haftasında düzenlenecek Türkiye şampiyonasına 2 erkek sporcum 60 ve 55 kiloda katılacak. İnşallah orada da madalya almayı umut ediyoruz. Çalışmalarımıza devam ediyoruz” diye konuştu. Sol kolda birinci olan Melih Bulanık, “Bitlis'teki gurup maçlarına 55 kiloda katıldım. Sol kolda birinci ve sağ kolda ikinci oldum. 25 Mayıs'ta Erzurum'da olan Türkiye şampiyonasına katılacağım. Hocamla birlikte hazırlık yapıyoruz. Hocamı örnek alıyorum. Hocamın başarılarını bende etmeye çalışıyorum. Tecrübelerini bize anlatıyor ve bizi iyi yetiştiriyor” şeklinde konuştu. 60 kilogramda sağ kolda ikinci sol kolda üçüncü olduğunu aktaran Muhammed Gürkan Pehlivan ise “Türkiye Şampiyonasına hazırlanıyoruz. Antrenmanlarımız çok zorlu geçiyor ama üstesinden geliyoruz. Emel hocamın tecrübesi sayesinde bunları atlatabiliyoruz. Emel hoca çok disiplinli ve sert bir antrenör. Bizi de öyle yetiştiriyor. Bizde disipline dayanarak başarıları getiriyoruz” dedi. (İHA)
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Asuman Doğan tarafından
04 Mayıs, 2025 13:51 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’nun Özgün Mimarisi Kayboluyor

Safranbolu’nun tarihi dokusu korunmaya çalışılırken, yeni yapı ve satışlar endişe yaratıyor.

Safranbolu, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Osmanlı döneminden kalma özgün mimarisiyle kent ölçeğinde koruma altında yer alıyor.
Bölgenin kültürel ve turistik değerlerini koruma amacıyla yapılan restorasyon çalışmaları ve projeler, bölgeyi hareketlendirse de, son zamanlarda bahçeli iki katlı evlerin satılık ilanlarıyla yer alması ve yeni yapıların geleneksel mimariye uygun olmaması endişe yaratıyor.
Emlak piyasasında yaşanan hareketlilik, Safranbolu’nun özgünlüğünü tehdit ediyor. Konakların bakım ve restorasyon maliyetlerinin yüksek olması, ev sahiplerini satışa yönlendiriyor. Bu durum, emlak piyasasında hareketlilik sağlarken, aynı zamanda bölgenin mimari bütünlüğüne zarar verme riski taşıyor. Çarşı ve Bağlar bölgelerindeki evlerin satılık ilanlarında yer alması ise bazı endişeleri açığa çıkarıyor. Çünkü o sokaktaki evlerin birçoğu artık kaderine terk edildi.
Emlak sektörünün önde gelen isimleri, Safranbolu’nun mimari kimliğinin korunması gerektiğine vurgu yapıyor. Karabük’te Emlakçı Hakan Ayhan şu değerlendirmeyi yaptı:
-“Bölgedeki restorasyon çalışmaları ve emlak hareketliliği, geleneksel mimarinin sürekliliğini tehdit ediyor”
Ayhan: "Safranbolu’da özellikle tarihi konakların restorasyonu ile satışı artarken, yeni yapıların geleneksel Türk evi mimarisine uygun yapılmaması ise endişe yaratıyor. Miras yoluyla hissedarlar arttıkça, bazı evlerin önünde satılık ilanı yazılarının daha da çoğaldığını görüyoruz. Ancak, bölgenin kimliğine uygun olmayan projeler, turizm açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, hem alıcılar hem de satıcılar çok daha bilinçli olmalı, restorasyon ve inşaatlarda geleneksel mimarinin esas alınması gerekiyor." dedi.
Safranbolu’da tarihi konaklarda satılık yazısının artmasıyla birlikte, hem turizm destinasyonunu hem de mahalle sakinlerini olumsuz etkilediği görülüyor. Safranbolu’nun özgün mimari yapısının korunmasının önemine vurgu yapan, Emlakçı Ayhan ile yapılan görüşmede, bölgedeki satış trendleri ve mimari uyum konuları detaylandırıldı.
Ayhan sözlerine şöyle devam etti:
"Ünlü sanatçı Hakan Peker’in restore ettiği ev gibi, bölgedeki tarihi konakların aslına uygun restore edilmesi, hem bölgenin kültürel değerlerinin korunması hem de turizm gelirlerinin artması açısından büyük önem taşıyor. Ama herkes bu duyarlılıkta olmayabiliyor ya da duyarlı oluyor ancak maddi açıdan imkanı sınırlı kalıyor. Bu konuda tarihi bir evin satışında, aslına uygun yenilenmesi şartı konularak, bununda en geç 1 yıl gibi bir sürede yapılması gerekebilir. İtalya’da bugün 1 Euro’ya ev alıyorsunuz deniliyor ama aslına uygun yenilenmeyi şart koşuyor. Burada bu uygulamaları ancak bilinçli alıcılar üstleniyor. Evlerde yaşam olmadıkça satın alınmasının bir manası da kalmıyor. Sit alanındaki evi koruma altında değilse villa tarzı geniş balkonlu, garaj kapılı ve özgün duvarların yıkıldığı modern yapılar yapılıyor, bu yapılar geleneksel yapıya uygun olmadığında, bölgenin bütünlüğüne ve özgünlüğüne zarar veriyor."
Emlakçıların, Safranbolu’nun kent dokusunun korunması adına, yerel yönetimler ve inşaat sektörü ile birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Ayhan, ayrıca bölgedeki emlak piyasasının sürdürülebilirliği için, restorasyon ve yeni yapımların geleneksel mimariye uygun olarak yapılması gerektiğine işaret ediyor.
Safranbolu’da, tarihi mirasın korunması ve ekonomiye katkı sağlayacak doğru adımların atılması, bölgenin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Gelişmeleri yakından takip edecek bağımsız bir denetim mekanizmasının, bölgenin turizm ve emlak piyasasının, kültürel miras değerleri çerçevesinde şekillenmesinde rol alması bekleniyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.