Karabük Postası tarafından
11 Haziran, 2023 13:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Dünya şampiyonları Türkiye’de yarışıyor

Kırşehir'de, Karate Küçükler Yıldızlar Türkiye Şampiyonası heyecanı yaşanıyor. 53 ilden 570 sporcu Türkiye şampiyonu olmak için Kırşehir Kapalı Spor Salonunda ter döküyor. İstanbul, Samsun, Gaziantep, Diyarbakır, Van, Ankara, Antalya Ordu, Kastamonu, Kayseri, Kütahya, Isparta, Balıkesir, Çanakkale, Denizli, Trabzon gibi illerden gelen sporcular arasında daha önceki müsabakalarda kategorilerinde dünya şampiyonluğu elde etmiş sporcular da yer alıyor. Düzenlenen müsabakada altın madalya alan Anıl Mert İmre, Türkiye Şampiyonası sonrasında Olimpiyat şampiyonu olmak istediğini söyledi. İmre, "Hedeflerim arasında Olimpiyat şampiyonu olmak var. Bu yarışmaları ilk adımlar olarak görüyorum. Türk bayrağını her yerde dalgalandıracağız" dedi. Mert İmre, Stokon'da katıldığı Dünya Karate Şampiyonası'nda şampiyon olarak Türkiye'ye dönmüştü. Sabah düzenlenen müsabakalarda altın madalya sahibi olan bir diğer isim Arif Mete Ceylan ise 5 yıl önce başladığı karateyi çok sevdiğini ve Kırşehir'den de şampiyon olarak ayrılmak istediğini söyledi. Seremoniye katılan Gençlik ve Spor Hizmetleri İl Müdürü Numan Nafiz Şahin sporculara başarılar diledi. (İHA)

blank
İsmail AKCA tarafından
11 Nisan, 2025 23:18 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Eğitim Kenti Karabük Vizyonu..!

Bir zamanlar Karabük’ün en köklü mahallelerinden biri olan Öğlebeli Mahallesi, bugünlerde sessiz bir çığlık atıyor. Bu çığlık, artık kapanma noktasına gelen ve 1-2-3-4. sınıfların adeta bir arada eğitim gördüğü okulda..!

Konuyu daha önce gündeme getirmiştik lakin yetkililer tarafından geçiştirilerek üzeri kapatılmıştı.

21. Yüzyılda şehrin göbeğinde birleştirilmiş sınıf uygulaması!

Tam da “Eğitim Kenti Karabük” vizyonuna uygun değil mi?

Yaşanan son olay, ne yazık ki bu çığlığı bambaşka bir boyuta taşıdı:

Bir veli, bir anne baba, ipe sapa gelmez iddialarla çocuğunu emanet ettiği okulun müdür yardımcısına saldırdı. Günlerdir okulda adeta terör estiren bu aile ile ilgili kulağımıza gelen bilgiler çok ürkütücü boyutlarda. Müdür Yardımcısına fiziki şiddet uygulayan şahsın psikolojik raporu olduğu ve cezai ehliyetinin bulunmadığı, bunu da ulu orta bağırarak “benim raporum var kimse bana dokunamaz, istediğime istediğimi yaparım” şeklinde kendine silah edindiği söyleniyor. Eğer gerçekten böyleyse acilen araştırılıp müdahale edilmesi gereken bir durum zira bu durumda okulda kimsenin can güvenliği yok demektir.

Aslında Öğlebeli İlkokulu'nda yaşananlar Türkiye’de eğitim sisteminin geldiği noktanın bir göstergesi.

Eğitimde fırsat eşitliği gibi kavramların içinin boş olduğunun bir kanıtı. Daha önce ülkemizin birçok yerinde şahit olduğumuz bu şiddet olayları ise eğitimdeki çöküşün, öğretmenlik mesleğinin düşürüldüğü durumun fiziksel bir temsili haline geldi.

Bu olay, sadece Öğlebeli için değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki eğitim sistemimiz için bir uyarı niteliğinde. Sorunları görmezden gelmek yerine, eğitimde daha modern ve kapsayıcı çözümlerle geleceğimizi koruma vakti. Öğlebeli'nin sesi, aslında hepimizin sesi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.