Karabük Postası tarafından
29 Eylül, 2023 13:26 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Dolandırıcılar “Ağır Ceza Dosyanız Var” diyerek dolandırıyorlar..

Vatandaşları mağdur etmek için her türlü taktiği geliştiren dolandırıcıların yeni yöntemi SMS yoluyla gönderilen, "Ağır ceza dosyanız var" yalanı oldu. Aynı mesajı İHA Muhabiri Mert Gürenç’e de gönderen dolandırıcılar, hem yalanları hem de pişkin cevaplarıyla "pes" dedirtti.

Vatandaşların paralarını almak ve onları mağdur edebilmek için her yolu deneyen dolandırıcılar, son yıllarda teknolojiyi de kullanarak, yeni yöntemler uygulamaya başladı. Bu yöntemlerin en başında ise telefona gönderilen SMS’ler yer alıyor. Vatandaşların cep telefonlarına, "Sn. müşteki ağır ceza dosyanız için son bildirim günüdür. Bilgi almak için kontrol ediniz" gibi altında linkle mesaj gönderen dolandırıcılar, bunu yaparken de çoğunlukla hukuk bürolarının ismini kullanıyor ve kendilerini avukat ya da devlet memuru olarak tanıtıyor. "Ağır ceza dosyanız var" yalanı İhlas Haber Ajansı Muhabiri Mert Gürenç de, telefonuna gönderilen "Ağır ceza dosyanız için son bildirim günüdür" mesajı üzerine bozuntuya vermedi ve dolandırıcılar ile iletişime geçti. "Zambak Hukuk Bürosu’ndan avukat İdil Tekin" diyerek kendini tanıtan dolandırıcı, Gürenç’e, "Dosyanızda TCK’nın 7258 Sayılı Kanunu 5. Maddesi ihlalini görüntülüyorum. Yasa dışı bahis ve kumar sitelerine giriş çıkış sağladığınız siber güçler tarafından tespiti sağlanmış olup, tarafınıza 58 bin 750 TL idari para cezası gözükmekte" ifadelerini kullandı. Aynı zamanda dolandırıcı, Gürenç’in adresine tebligat gönderildiği ancak kendisine ulaşmadığı yalanını söyleyerek, "İstanbul Anadolu Adliyesi mali müşavirliğine aktarayım. Oradan ödeme işlemleri hakkında bilgi almak isterseniz yardımcı olurlar" dedi. "Ben hep ünlü olmak istemişimdir zaten" Bu kez de kendini İlker olarak tanıtan bir başka dolandırıcı telefonun başına geçti ve mali müşavirlikte çalıştığı yalanıyla, sözde 58 bin 750 TL olan borcun, indirimle 18 bin 900 TL’ye düştüğünü ifade etti. Whatsapp üzerinden banka hesap numarası da gönderen dolandırıcının hayalleri, Gürenç’in "Ben İhlas Haber Ajansı muhabiriyim" söylemi üzerine suya düştü. Gürenç’in gazeteci olduğunu öğrenen dolandırıcı, "Ben hep ünlü olmak istemişimdir zaten. Teşekkür ederim bu isteğimi gerçekleştirdiğiniz için. Çok mutlu oldum şuan" dedi. "Komik ama maaelesef sıkıntılı bir durum" Dolandırıcılar ile bilerek iletişime geçtiğini kaydeden Mert Gürenç, "Telefonumda ağır ceza mahkemesinde dosyam olduğunu, cezam olduğunu yazan mesaj gördüm. Hemen telefon numarasını aradım ama biliyordum ağır cezada benim dosyam yok. E-devletten sürekli olarak kontrol ederim. Daha sonra kendilerini aradım. Hukuk bürosu dediler. Yasa dışı bahis sitelerinde oyun oynadığım için 58 bin lira civarında cezam olduğunu ama İstanbul Anadolu Sarayı’nı arayarak uzlaştırmada 18 bin TL’ye düşüreceğini söylediler. Hukuk bürosundan beni oraya yönlendirdiler. O da nasıl oluyorsa. Mali müşavir İlker Bey isminde biri çıktı. ’Dosyanız var. 18 bin TL ödediğiniz takdirde kalkacak’ dedi ama bilmiyorlar ki benim bahis sitelerinde oyun oynamadığımı. İddia, kumar gibi şeylerle işim yok. Daha sonra kendisine İhlas Haber Ajansı muhabiri olduğumu söyledim. O da bana, ’Aaa ne kadar güzel. Bende ünlü olmak istiyordum’ gibi bir cevap verdi. Aslında komik ama maalesef sıkıntılı bir durum. Bu tarz olaylarda e-devlet şifrenizle girip, kontrol edebilirsiniz. Hemen verdikleri adrese para göndermeyin çünkü ’İl dışındayım’ dediğimde İBAN adresi verdiler. Adrese bakıyorsanız Baran Gümüş adında birine ait" dedi. Avukattan önemli uyarı Son zamanlarda dolandırıcıların birçok yöntem geliştirdiğini ifade eden avukat Cüneyt Fidan, "Son vakitlerde de en çok karşılaştığımız yöntemlerden bir tanesi, dolandırıcıların hukuk bürolarını ve avukat isimlerini kullanmaları. Bu dolandırıcılar, kendilerini sanki bir hukuk bürosuymuş ya da avukatmış gibi göstererek, vatandaşlara borçlu olduklarını ve belirli süre içerisinde borçlarını ödemeleri gerektiğini söylemektedirler. Yine bu dolandırıcılar vatandaşlara, haklarında icra takibi başlatıldığını veya borcu ödemezlerse borcun 2’ye, 3’e katlanacağını söylemektedirler. Vatandaşlara bu konuda çok dikkat etmesini söylüyoruz. Her atılan mesaja, her yapılan aramaya inanmamaları gerektiğini söylemek istiyorum. Devletimizin geliştirip hizmete açtığı e-devlet ve UYAP vatandaş aracılığıyla bütün vatandaşlarımız haklarında icra takibi olup olmadığını sorgulayabilirler. Eğer böyle bir arama veya mesaj alan bir vatandaşımız, hakkında icra takibi başlatıldığı söyleniyorsa kendisine hemen e-devlet veya UYAP Vatandaş aracılığıyla icra takibi olup olmadığını sorgulayabilir" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımız her mesaja inanmasın" Cüneyt Fidan, avukatların daima süreçleri yasal yollarla yürüttüğünün de altını çizerek, "Bir avukat icra takibi başlattığında karşı tarafa resmi tebligat yoluyla bunu bildirir. Bununla birlikte avukatlar alacak ilişkisi varsa bunu icra takibine koyarlar. Bu sebeple de vatandaşlarımız düz, kuru mesajlara inanmasınlar. E-devlet’ten sorgulasınlar veya tebligat beklesinler çünkü avukatlar sadece arayarak veya mesaj atarak ilerlemezler. Yasal yollarla süreçleri iletirler" diye konuştu. (İHA)
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Asuman Doğan tarafından
04 Mayıs, 2025 13:51 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’nun Özgün Mimarisi Kayboluyor

Safranbolu’nun tarihi dokusu korunmaya çalışılırken, yeni yapı ve satışlar endişe yaratıyor.

Safranbolu, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Osmanlı döneminden kalma özgün mimarisiyle kent ölçeğinde koruma altında yer alıyor.
Bölgenin kültürel ve turistik değerlerini koruma amacıyla yapılan restorasyon çalışmaları ve projeler, bölgeyi hareketlendirse de, son zamanlarda bahçeli iki katlı evlerin satılık ilanlarıyla yer alması ve yeni yapıların geleneksel mimariye uygun olmaması endişe yaratıyor.
Emlak piyasasında yaşanan hareketlilik, Safranbolu’nun özgünlüğünü tehdit ediyor. Konakların bakım ve restorasyon maliyetlerinin yüksek olması, ev sahiplerini satışa yönlendiriyor. Bu durum, emlak piyasasında hareketlilik sağlarken, aynı zamanda bölgenin mimari bütünlüğüne zarar verme riski taşıyor. Çarşı ve Bağlar bölgelerindeki evlerin satılık ilanlarında yer alması ise bazı endişeleri açığa çıkarıyor. Çünkü o sokaktaki evlerin birçoğu artık kaderine terk edildi.
Emlak sektörünün önde gelen isimleri, Safranbolu’nun mimari kimliğinin korunması gerektiğine vurgu yapıyor. Karabük’te Emlakçı Hakan Ayhan şu değerlendirmeyi yaptı:
-“Bölgedeki restorasyon çalışmaları ve emlak hareketliliği, geleneksel mimarinin sürekliliğini tehdit ediyor”
Ayhan: "Safranbolu’da özellikle tarihi konakların restorasyonu ile satışı artarken, yeni yapıların geleneksel Türk evi mimarisine uygun yapılmaması ise endişe yaratıyor. Miras yoluyla hissedarlar arttıkça, bazı evlerin önünde satılık ilanı yazılarının daha da çoğaldığını görüyoruz. Ancak, bölgenin kimliğine uygun olmayan projeler, turizm açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, hem alıcılar hem de satıcılar çok daha bilinçli olmalı, restorasyon ve inşaatlarda geleneksel mimarinin esas alınması gerekiyor." dedi.
Safranbolu’da tarihi konaklarda satılık yazısının artmasıyla birlikte, hem turizm destinasyonunu hem de mahalle sakinlerini olumsuz etkilediği görülüyor. Safranbolu’nun özgün mimari yapısının korunmasının önemine vurgu yapan, Emlakçı Ayhan ile yapılan görüşmede, bölgedeki satış trendleri ve mimari uyum konuları detaylandırıldı.
Ayhan sözlerine şöyle devam etti:
"Ünlü sanatçı Hakan Peker’in restore ettiği ev gibi, bölgedeki tarihi konakların aslına uygun restore edilmesi, hem bölgenin kültürel değerlerinin korunması hem de turizm gelirlerinin artması açısından büyük önem taşıyor. Ama herkes bu duyarlılıkta olmayabiliyor ya da duyarlı oluyor ancak maddi açıdan imkanı sınırlı kalıyor. Bu konuda tarihi bir evin satışında, aslına uygun yenilenmesi şartı konularak, bununda en geç 1 yıl gibi bir sürede yapılması gerekebilir. İtalya’da bugün 1 Euro’ya ev alıyorsunuz deniliyor ama aslına uygun yenilenmeyi şart koşuyor. Burada bu uygulamaları ancak bilinçli alıcılar üstleniyor. Evlerde yaşam olmadıkça satın alınmasının bir manası da kalmıyor. Sit alanındaki evi koruma altında değilse villa tarzı geniş balkonlu, garaj kapılı ve özgün duvarların yıkıldığı modern yapılar yapılıyor, bu yapılar geleneksel yapıya uygun olmadığında, bölgenin bütünlüğüne ve özgünlüğüne zarar veriyor."
Emlakçıların, Safranbolu’nun kent dokusunun korunması adına, yerel yönetimler ve inşaat sektörü ile birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Ayhan, ayrıca bölgedeki emlak piyasasının sürdürülebilirliği için, restorasyon ve yeni yapımların geleneksel mimariye uygun olarak yapılması gerektiğine işaret ediyor.
Safranbolu’da, tarihi mirasın korunması ve ekonomiye katkı sağlayacak doğru adımların atılması, bölgenin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Gelişmeleri yakından takip edecek bağımsız bir denetim mekanizmasının, bölgenin turizm ve emlak piyasasının, kültürel miras değerleri çerçevesinde şekillenmesinde rol alması bekleniyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.