Türk Kızılay Bolu Şubesi gönüllüleri, 6 Şubat depremlerinin vurduğu Hatay’da depremzede öğrencilere Kurban Bayramı öncesi kıyafet dağıttı.
Depremden sonra bölgede insanların ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar yapan Türk Kızılay Bolu Şubesi, Kurban Bayramı öncesi depremzedeleri yalnız bırakmadı. Kızılay gönüllüleri hafta sonu Hatay’a giderek, Altınözü ilçesinde Büyükburç Anaokulu, Büyükburç İlkokulu ve Kurtmezrası İlkokulu’nda depremzede öğrencilere kıyafet dağıttı. Gönüllüler, hayırseverlerin destekleriyle sağlanan kıyafetleri teslim ederek, bayram öncesi öğrencilerin yüzünü güldürdü.
Türk Kızılay Bolu Şubesi, Hatay Şubesi tarafından Saklıköy mevkiinde depremde ebeveyn kaybı yaşamış çocuklar için düzenlenen kahvaltı etkinliğine de katıldı. Gönüllüler, hayırseverlerin desteğiyle büyük felakette anne ve babalarını kaybeden çocuklara nakdi destekte bulundu. Gönüllüler ayrıca çocuklarla çeşitli oyunlar oynayarak, onların yüzünü güldürmeye çalıştı.
Türk Kızılay Bolu Şubesi Başkan Yardımcısı Tuğba Ulusoy, "6 Şubat’tan bu yana bir elimiz, ayağımız ve yüreğimiz hep deprem bölgesinde oldu. Bayram öncesi Hatay’ı ziyaret ettik ve çocuklarımızla bir araya geldik. Depremde ebeveyn kaybı yaşamış çocuklarımızın yüzünü bir nebze de olsa güldürmek istedik. Bundan sonra da elimizden geldiği kadar bölgeye desteğimizi sürdüreceğiz" dedi.
Uzun süreli iktidarlar, yazacak yeni hikayeleri kalmayınca, siyaset dışına çıkarak, seçmenini ikna için, yeni hikayeler yakalama peşine düşmekte… Türkiye siyaseti de tam bu noktada… Çeyrek asrı geçen siyasi iktidar ve ortağının, başta kendileri olmak üzere, tüm ülkenin bekası ve kırmızı çizgisi yok sayılarak, PKK-Abdullah Öcalan ile Terörsüz Türkiye çizgisinde, yeni siyasi güç kazanma yolunu açma mücadelesinde yolları birleşti… Geçmişten günümüze gerek seçim meydanlarında gerekse her ortamda muhalefeti, PKK-Abdullah Öcalan sempatizanı ve işbirlikçisi göstermek suretiyle, sandıkta muhalefeti alt eden iktidar, bu sefer aynı oyunu kendisi oynamaya başladı… Türk siyasetinin çeyrek asrı geçen sürecinde etkili olan, MHP Genel Başkanı ve Cumhur İttifakı ortağı Devlet Bahçeli, hükümetleri döneminde aldırdığı seçim kararlarıyla ters köşe yaparken, kırmızı çizgisi PKK-Abdullah Öcalan konusunda da ters köşe yaparak, Terörsüz Türkiye sloganının mimarı oluverdi… Bu sefer de seçmen, tüm ülkenin kırmızı çizgisi olan, bebek katili diye lanetledikleri PKK-Abdullah Öcalan ile Terörsüz Türkiye anlaşmasını yapan iktidarı, sandıkta alt edeceğe benziyor… Kayyum kılıcı ile ana muhalefetin belediye başkanları, gizli tanıklarla, doğru-yanlışa bakılmadan görevden alınıp muhalefet etkisizleştirilerek, ülkenin gündemi değiştirilmekte… Terörsüz Türkiye projesiyle, faiz-enflasyon sarmalında canı yanan halkın, beklenti ve isteklerini görmezden gelmek, iktidarın yeni politikası oldu… 12 Eylül anayasasından sonra, iktidarlar yeni anayasa çıkışlarıyla, seçmenin tercihi ile iktidar olmakta zorluk çekmediler… Ancak, bugüne kadar ülkenin yönetim sistemini değiştirecek anayasa değişiklikleri yapılmasına rağmen, yeni anayasa konusunda bir arpa boyu yol bile alınamadı… Terörsüz Türkiye projesiyle gündeme getirilen yeni anayasa ise, günümüz siyasi ortamınca, Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayacak bir anayasanın ortaya konulması zor görünmekte… Yeni gündem ve ittifak ise, AKP-MHP-DEM ortaklı Terörsüz Türkiye projesiyle, AKP- Arap, MHP-Türk, DEM-Kürt tarafını temsil eden yeni Cumhur ittifakı… Her alanda ilan edilen Türkiye Yüzyılı ile halkın gündemini başka yöne çeken iktidar, istemese de uygulamak zorunda kaldığı ekonomi politikaları ile piyasa ve gelir dağılımındaki adaletsizliğe tavan yaptırdı… Çalışma hayatının vazgeçilmezi olmasına rağmen, işçinin hakkı yerine, iktidarı savunan, üyesi işçilerin aidatlarıyla geçinen sendika sistemi de günümüz siyasetiyle etkisizleştirilmiş durumda… Hükümetin, krizdeki ekonomik politikalarının, ulusal ve uluslararası alanda başarılı görünmesini sağlayan rakamların mimarı, istatistik kurumu TÜİK… İktidarın, ekonomik yönetim zayıflığına, Faiz-Enflasyon sarmalı da eklenince, çalışma hayatıyla birlikte piyasaların alt-üst olmasının mimarı da TÜİK… Ana muhalefet ise, iki cephede iktidarın kayyum kılıcı ve parti içi muhalefet ile mücadele etmekte oldukça zorlanmakta… İktidar, halka sırtını dönerek vur abalıya misali, siyaset dışı adaletli-adaletsiz uygulamalarıyla, ufukta refah ve düzlüğü gösteremiyor… Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…