Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
01 Aralık, 2023 08:12 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Dalgalara kapılan lise öğrencileri ile ilgili acı detay

Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinde önceki gün fırtınada sahilde fotoğraf çekilmek isterken dev dalgalara kapılarak denizde kaybolan 2 lise öğrencisi ile ilgili acı detay ortaya çıktı. Lise öğrencilerini gören bir vatandaşın 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak ihbarda bulunduğu, öğrencilerin mendirekten çıkarak bölgeye gelen polis ekiplerinin yanına gitmek istediği sırada dalgalara kapıldığı öğrenildi. Bir üniversite öğrencisinin de denize düşen lise öğrencilerini kurtarmak için denize atladığı öğrenildi.
Trabzon’un Beşikdüzü ilçesi Liman mevkiinde önceki gün fotoğraf çektirmek için limana gelen Beşikdüzü İMKB Fen Lisesi öğrencisi Emir Berke Aşık (16) ve Uğurcan Korkmaz (16) dev dalgalara kapılarak denize düşmüştü. Bölgede Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanlığına bağlı DEGAK Özel Timi-02 Komutanlığı, deniz polisi, AFAD ve itfaiye ekiplerince arama çalışmalarına başlanmıştı. Hava şartları ve denizdeki akıntı nedeniyle güçlükle sürdürülen arama çalışmaları üçüncü gününde devam etti. Yaklaşık 80 kişinin katılımıyla genişletilen arama çalışmalarına çevre illerinden gelen ekipler de destek verirken, AFAD ekiplerince denizde yapay zeka tabanlı insan tespit el sonarı ile tarama çalışması yapıldı. Sahil Güvenlik Komutanlığı helikopteri de destek için bölgeye gelerek havadan arama çalışmalarını sürdürürken, dalgıçlar tarafından didik didik arama çalışmalarının yapıldığı bölgede gençlere dair henüz bir ize rastlanılmadı.

Mendirekten çıkmak istedikleri sırada dalgalara kapıldıkları ortaya çıktı
Beşikdüzü İMKB Fen Lisesi’nde öğrenim gören ve yatılı olarak kaldıkları okuldan öğle arasında çıktıkları belirtilen Emir Berke Aşık ve Uğurcan Korkmaz’ın ailelerinin hüzünlü bekleyişi ise sürüyor. Liman mevkiindeki arama çalışmalarını takip eden Aşık ve Korkmaz aileleri için Vali Aziz Yıldırım’ın talimatıyla bir çadır kurulurken, ailelerin güçlükle ayakta durduğu gözlendi. Uğurcan Korkmaz’ın Gümüşhane’nin Torul ilçesi, Emir Berke Aşık’ın ise Trabzon’un Vakfıkebir ilçesi nüfusuna kayıtlı olduğu öğrenilirken, lise öğrencileri ile ilgili acı detay ortaya çıktı. Şiddetli rüzgar ve fırtınanın yaşandığı 26 Kasım tarihinde Liman mevkiine gelerek mendirekte dev dalgalara karşı fotoğraf çekilmek isteyen lise öğrencilerini gören bir vatandaşın 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak ihbarda bulunduğu öğrenildi. İhbar üzerine polis ekiplerinin bölgeye geldiği ve öğrencilerin mendirekten çıkarak emniyet güçlerinin yanına gitmek istediği sırada dalgalara kapıldığı öğrenildi.

Denize düşen lise öğrencilerini gören üniversite öğrencisi denize atlamış
Trabzon Üniversitesi Dış Ticaret Bölümü öğrencisi Berk Büyükakca’nın (21) yolda yürüdüğü esnada Liman mevkiinde fırtınada oluşan dev dalgalara karşı fotoğraf çekilen lise öğrencilerini görünce bir süre onları izlediği ve öğrencilerin denize düştüğü anlara şahit olduğu öğrenildi. Lise öğrencilerini kurtarmak için Büyükakca’nın kıyafetlerini çıkartıp denize atladığı, ancak akıntı nedeniyle yüzmekte güçlük yaşayarak sahile sürüklendiği de öğrenildi. Bir süre sonra lise öğrencilerinin gözden kaybolduğu anlara da tanıklık eden Büyükakca’nın bölgeye gelen arama kurtarma ekiplerine öğrencilerin denize düştüğü yeri gösterdiği ve ekipler tarafından o bölgede çalışmalara ağırlık verildiği belirtildi.

Üniversite öğrencisi o anları anlattı
Yolda yürüdüğü esnada lise öğrencilerini gördüğünü belirten Berk Büyükakca, “Ben yolda yürüyordum. Liman mevkiindeki fenerin orada iki tane çocuk gördüm. Polis ekipleri de oradaydı. Çocuklar polislerin yanına gitmeye çalışıyordu. O sırada dalga vurunca denize düştüler. Ben küçük fenerin oradan yardım etmek için yanlarına doğru koştum. Öğrencilerden beyaz kıyafetliyi gördüğümde başını vurmuştu sanırım baygındı, hareket etmiyordu. Siyah kıyafetli diğer arkadaşı biraz hareket ediyordu. Kıyının diğer tarafından suya girdim. Yaklaşmaya çalıştım, akıntı fazla olduğu için yanına yaklaşamadım. Geri çıkmak zorunda kaldım. Öğrencilerden biri hareket ediyordu ama en son gördüğümde o da hareket etmiyordu. Birisi sahilde çocuk var diye polisi aramış galiba, onların yanına gitmeye çalışıyorlardı. Bir anda denize girdim. Benim denize girdiğim tarafta fazla dalga yoktu, deniz düz duruyordu ancak akıntı vardı. Ben de akıntıdan bir şey olmaz diye düşünerek denize girdim. Deniz beni kıyıya doğru itiyordu. Akıntıya güvenerek denize girdim. Kıyafetlerimi beni derine çekeceğini düşünerek çıkartarak denize atladım. Karakola giderek ifade verdim. Arama çalışmalarında AFAD ekiplerine olayın nerede gerçekleştiğini anlattım” ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 00:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Arslan’dan Kızılay için ilginç benzetme

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Kızılay’ın kuruluş yıl dönümünü nedeniyle yayımladığı kutlama bildirisinde, Kzılay’ı, çaresizliğin üzerine doğan bir sabah güneşine benzetti.
Vali Nırtaç Arslan, Türk Kızılay’ın 157. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı iletide, Türk Kızılay’ının Türk milletinin yardımseverlik ve dayanışma hislerinin kurumsal bir temsili olduğunu söz etti. Arslan iletisinde, "1868 yılında ’Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti’ ismiyle kurulan Türk Kızılay’ı, yalnızca bir yardım kuruluşu değil, tıpkı vakitte milletimizin sıkıntı zamanlardaki teminatı, umutların sönmeye yüz tuttuğu anda yanan bir ışıktır. Çalışanların emeğiyle, gönüllülerin vicdanıyla ve halkımızın takviyesiyle büyüyen Türk Kızılay’ı afetlerde birinci alana inen, kan bağışında hayat kurtaran, yetimlere yuva olan, fakirlere aş olan bir hayır kervanıdır. Kızılay’ın kırmızı hilali, sadece bir amblem değil, adeta çaresizliğin üstüne doğan bir sabah güneşidir" sözlerine yer verdi.

"Türk Kızılay’ı gurur kaynağımızdır"
Kızılay’ın, yaşanan afetlerde beşere ve canlıya yardım eli olduğunu da hatırlatan Vali Arslan, "Depremlerde, yangınlarda, sel felaketlerinde, salgın hastalıklarda, her türlü zorlukta halkımızın yanında olan ve sırf ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında mazlumlara el uzatan Türk Kızılay’ı, gönüllülük ruhuyla hareket eden binlerce çalışanı ile gurur kaynağımızdır.
Bugün, Kızılay’ın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkma günüdür. Daima birlikte el vererek, bu uygunluk zincirine yeni halkalar eklemek; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve insanlığı yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu his ve fikirlerle, Türk Kızılay’ının 157. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor; insanlığa umut olan Kızılay neferleri ile takviyesini esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin