Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
18 Şubat, 2024 08:12 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Emekli ikramiyesini 3 bin lira yapıyoruz”

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Ordu mitinginde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, tek amaçlarının eser ve hizmet siyaseti olduğunun altını çizerek, “Eser ve hizmet siyasetinde bizimle yarışacak kimse yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, binlerce kişiye hitap ettiği Ordu mitinginde eser ve hizmet siyasetinde kendileriyle yarışacak kimseni olmadığını söyledi. Erdoğan, “Eser ve hizmet siyasetinde bizimle yarışacak kimse yok. Kara kaşımıza kara gözümüze millet bizi sandıktan çıkarmıyor değil mi? Sadece bu kadar da değil bizimle vizyonda programda projede yarışacak rakip tanımıyoruz. Karşımıza çıkanların bir kısmının kendilerine bile hayrı yok” dedi.

“Muhalefet kazanmak değil kaybettirmek üzerine siyaset yapıyor”
Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye’nin 21 yılda nereden nereye geldiğini akıl ve vicdan sahibi herkes zaten görüyor, kabul ediyor. Sadece bu kadar da değil, bizimle vizyonda, programda, projede yarışacak bir rakip de tanımıyoruz. Seçimlerde karşımıza çıkan partilerin bir kısmının, bırakın ülkeye ve şehirlerimize katkıda bulunmayı, kendilerine bile hayrı yok. Mesela, herkesin saç saça, baş başa kavga halinde olduğu CHP’ye bakıp da başka bir hissiyata kapılmak mümkün mü? Yine ülkeye ve millete herhangi bir faydası olmayan partilerin bazıları da tüm stratejilerini kazanmak değil, kaybettirmek üzerine kurmuş durumdalar. Yahu senin bu ülkede tuğla üzerine tuğla koyma seviyesinde bile bir izin yoksa, milletin dertlerinden birine bile derman olacak projen veya teklifin yoksa, herhangi bir konuda geleceğe ışık tutacak fikir üretememişsen, birilerine kaybettirmekle eline ne geçecek? Bu kafanın sonu, kendini siyasetin mezat pazarında açık artırmaya çıkarmaktır”

“Hüsnü niyetle çıktığımız hiçbir yolda yaya kalmadık”
Bugüne kadar hüsnü niyetle çıktıkları hiçbir yolda yaya kalmadıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buna karşılık kafalarında ve karınlarında dolaştırdıkları kırk tilkiyle bizim önümüzü kesmek için yola çıkanların hiçbirinin de sonu hayırlı bir durakta bitmedi. Varsın onlar tilkilerinin kuyruklarını birbirlerine bağlamakla uğraşsınlar. Biz, ülkemiz ve şehirlerimiz için yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

“Ülke gündemi bizim gündemimizdir”
Depremden teröre hiçbir başlıkta en küçük bir zafiyete izin vermediklerini, kalkınma programlarından insan ve şehir meselelerine kadar her şeyi yakından takip ettiklerini dile getiren Erdoğan, küresel ve bölgesel gelişmelerin etkisiyle ülke olarak içinden geçilen zorlu dönemin milleti yorduğunun farkında olduklarını kaydetti.
Erdoğan şöyle devam etti:
“Bunun üzerine 6 Şubat depremlerinin ekonomimize çıkardığı 104 milyar dolarlık ilave maliyeti eklememiz gerekiyor. Bu kritik dönemde de önceliği yatırıma, istihdama, üretime, ihracata verdik. Böylece vatandaşlarımızın çalışacak iş bulabilmesine, evine ekmek götürecek rızık kapısını açık tutabilmesine imkân sağladık. İnsanımızı mağdur edecek acı reçeteler yerine, tedrici düzelmeyi sağlayacak dengeli politikaları yeğledik. Bilhassa hayat pahalılığıyla mücadele hepimiz için oldukça zorlu geçiyor. Bu mücadelenin bedelini beraberce ödüyoruz. Merkezi yönetim bütçesini hazırlarken, çalışanıyla, esnafıyla, emeklisiyle tüm kesimlerin satın alma güçlerini korumayı hedefledik. Buna rağmen ortaya çıkan dengesizlikleri de ek tedbirlerle düzeltmeye çalışıyoruz”

Emekli ikramiyesi 3 bin liraya çıkıyor
Emekli ikramiyelerini arttıracaklarını da kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
“Mesela, sadece emeklilerimize yaptığımız tek seferlik 5 bin liralık ödemenin, en düşük emekli maaşının sınırını 10 bin liraya çıkartmanın, maaşlarda yaptığımız yüzde 50’ye ulaşan zam oranlarının bütçeye maliyeti 300 milyar liradan fazladır. Bütçemize ek maliyet getiren bu düzenlemelerle gayemiz; emeklilerimize ve çalışanlarımıza biraz nefes aldırabilmektir. Önümüz Ramazan, arkası bayram, emeklilerimizin bayram ikramiyelerinde de, bütçe imkânlarını tekrar zorlama pahasına, bir artış yapmayı planlıyoruz. Biliyorsunuz, eskiden emeklinin bayram ikramiyesi diye bir geliri yoktu. Bu uygulamayı ilk defa 2018 yılında biz getirdik. Önce bin lira olan bayram ikramiyesini, evvela bin 200 liraya, sonra 2 bin liraya çıkardık. Önümüzdeki bayramda bu rakamı yüzde 50 artışla, 3 bin liraya yükselteceğiz. Tabii ülkemizde emekli maaşı alan, vefat edenlerin hak sahipleriyle birlikte 16 milyon kişi var. Yapılan her bir iyileştirmenin bütçeye maliyetini buna göre düşündüğümüzde, karşımızdaki tablo çok daha doğru anlaşılacaktır.”

"Aday olduğun partiye sadakat göstermen gerekir"
AK Parti’den aday yapılmayınca başka partiden aday olanlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ordu’dan örnek verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce AK Parti’de siyaset yaparken muhalefet partilerine geçip aday olanlara yönelik şöyle konuştu:
“Ordu’nun bu sevgisine layık olmak için çalışacağız. Ordu ile aramıza kimseyi sokmadık, sokmayacağız. İstismar politikası yapanlar, aramıza girmeye çalışanlara yer vermeyin. Biz aramıza tefrika sokmaya çalışanlarla bugüne kadar yürümedik. Biz, bizimle bir olan, diri olan, kardeş olanlarla yürüdük. Bundan sonra da onlarla yürüyeceğiz. Kim aksini iddia ediyorsa yalancıdır, kifayetsiz muhteristir. Ordu hokkabazlıklara değil esere ihtiyacı var. Türkiye Yüzyılı’na hazırlanmaya ihtiyacı var. Bu ülkenin her bireyi istediği partide siyaset yapma hakkına sahiptir. Bizim onlarla işimiz yok. Bizim cumhur ittifakımız var, AK Parti’miz var. Siyasetin namusu var. Aday olduğun partiye sadakat göstermen gerekir. Eli işte gözü oynaşta olanlardan ne partilerine ne şehirlerine hayır gelir. Biz yola çıktıklarımızla yolumuza devam ederiz. Ordu vizyonu ile, projesi ile 31 Mart’a hazırdır. Hilmi Güler’i ile, tüm ilçe belediyeleri ile geleceğe yürüyor mu? İki elin parmaklarının kenetlendiği gibi birbirimiz ile bütünleşirsek Ordu’nun tarihi sıçramasını hiçbir engel durduramaz”
Miting alanındaki pankartlara dikkat çeken Erdoğan, “Pankartları görüyor musunuz; ‘Kim dönerse dönsün, biz dönmeyiz bu yoldan’ eyvallah. ‘Dava adamlığı önemli mülktür, ihanet edenlerde bulunmaz’, ‘Ordulu bilir işini, durmak yok yola devam’. 31 Mart’ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Büyük ve güçlü Türkiye vizyonuna sıkı sıkıya sahip çıkıyor muyuz? Rabbime hamdediyorum, bana böyle yol arkadaşları lütfettiği için. Bizim siyasetimiz eser siyasetidir. Bizim CHP gibi ne tek parti utancı var ne de yalan üzerine kurulu siyaset utancı var. Hasret gidermek, vatandaşın desteğini istemek için her şehirde rakiplerimize meydan okuyoruz. Dün Samsun’dayız, bugün Ordu’dayız. Buradan da Giresun’dayız”

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Mustafa Akgün tarafından
11 Eylül, 2025 13:16 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’nun 350 Yıllık Çamaşırhanesi Büyülüyor

Karabük’ün Safranbolu ilçesine bağlı tarihi Yörük Köyü’nde bulunan 350 yıllık çamaşırhane, mimarisi ve kültürel özellikleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Köy sakinlerinden Ender Gümüş’ün rehberliğinde gezilen çamaşırhane, aynı zamanda geçmişin geleneklerini gün yüzüne çıkarıyor.

“1985’E KADAR KULLANILDI”

Çamaşırhanenin tarihsel süreçte köy hayatının önemli bir parçası olduğunu belirten Gümüş, “Köyümüzdeki çamaşırhane 1985 yılına kadar kullanılmış, mimari özellikleri ile dikkat çekmektedir. Evlerde su olmadığı dönemlerde ya dere kenarlarında ya da böyle yapılarda çamaşırlarını yıkamaktaydılar. Yörük Köyü’nde de tüm köylüler burada çamaşırlarını yıkarlardı” dedi.

“12 İMAMI SİMGELEYEN TAŞ KÖŞELERİ VAR”

Çamaşırhaneyi inşa eden ailenin Bektaşi kültüründen geldiğini vurgulayan Gümüş, “Burayı yapan aile Bektaşi bir ailedir. Bektaşi kültüründe 12 imam öne çıkar. Buradaki taşta da 12 imamı simgeleyen köşelere sahip olduğu görülmektedir. Bu köşelerde yükseklik farkları insanların boylarına göre tasarlanmıştır. Her biri aynı yükseklikte değildir” ifadelerini kullandı.

“SOSYALLEŞME ALANLARINDAN BİRİYDİ”

Çamaşırhanenin yalnızca temizlik değil, köyün sosyalleşme mekânlarından biri olduğunu anlatan Gümüş, “Köyün sosyalleştiği alanlardan biri de çamaşırhanedir. İki ocakta suların kaynatıldığı kazanlar bulunmaktadır. Taşa açılan çamaşırlar üst üste konarak, suyla birlikte ahşap bir sopa gibi görünen tokaç adı verilen özel bir ahşapla dövülerek yıkanmaya başlardı. Deterjan olarak da odun külü kullanılırdı” dedi.

“KİRLİ SULAR HİÇBİR ZAMAN BİRBİRİNE KARIŞMAZ”

Taşın işlevsel yapısına da değinen Gümüş, şunları kaydetti:
“Bir başka özellik ise taşın merkeze doğru yüzeyinde eğimin ve ince olukların bulunmasıdır. Tam ortadaki delikten kirli sular bu vesile ile hiç birbirine karışmadan bu delikten akar. Taşın altından kirli sular pis su gideriyle ayrılır. Burada 3 adet olukla durulama işlemleri için kurnalar bulunur. Bunlarda da çamaşırlar dağlardan gelen temiz sularla durulanırdı.”

“REZERVASYON SİSTEMİ ODUNLA YAPILIRDI”

Çamaşırhanedeki kullanım sistemine ilişkin detayları aktaran Gümüş, “12 kişiye ayrılan köşelerin dolmasıyla birlikte o gün elinde bir odun ile gelen kişi köşeye koyar ve ertesi günün rezervasyonunu yapmış olacaktır. 12 odun biriktiği zaman rezervasyonlar tamamlanmış olur” diye konuştu.

“BENZERİ YOK”

Türkiye’nin farklı bölgelerinde çamaşırhaneler bulunduğunu, ancak Yörük Köyü’ndeki çamaşırhanenin kendine has özelliklere sahip olduğunu söyleyen Gümüş, “Türkiye’nin değişik yerlerinde çamaşırhaneler var. Ama Yörük Köyü’ndeki gibi bir çamaşırhaneyi bu tür özellikleriyle bilineni henüz duymadık, bilmiyoruz” dedi. Çamaşırhanenin giderlerinin köyün ağaları tarafından karşılandığını ifade eden Gümüş, bu isimlerin ve fotoğraflarının yapının duvarlarında yer aldığını da belirtti. Ayrıca duvarlarında Karabük Üniversitesi öğrencilerinin hazırladığı sokak siluetlerinin rölöve çizimleri bulunan çamaşırhane, Türkiye’de benzeri olmayan kültürel miraslar arasında gösteriliyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin