Ihlas Haber Ajansı tarafından
22 Kasım, 2024 12:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

‘Çiçekten para mı kazanacaksın’ diye güldüler, beş yılda Türkiye’nin en büyük safran üreticisi haline geldi

Amasya’da beş yıl önce köyündeki tarlasına safran bitkisi tohumları ektiğinde ‘çiçekten para mı kazanacaksın’ sözleriyle gülen köylülere aldırmadan çabalarını sürdüren girişimci, bugün Türkiye’nin en büyük safran üreticisi haline geldi.
Amasya Üniversitesi Pazarlama ve Reklamcılık Bölümünden mezun olduktan sonra uzun süre alanında iş bulamayınca köyüne dönen 35 yaşındaki Ramazan Boğa, safran üretimine merak sardı. Safran üretiminin nasıl yapıldığını merak eden evli ve 1 çocuk babası Boğa, internet üzerinden yaptığı araştırmada ‘en değerli baharat bitkisi’ olarak anılmasının yanı sıra, gıda, tekstil, parfüm ile ilaç sanayisinde kullanılan bu bitkiyi yetiştirmeye karar verdi. Ayvalıpınar köyünde deneme üretimlerine başlayıp yarım dekar alana safran soğanı eken çiftçi, ilk yılda 200 grama yakın ürün elde etti.
Kendisini görüp gülen köylülerin ’çiçekten para mı kazanacaksın; arpa, buğday ek’ şeklindeki sözlerine aldırmadan beş yılda ekim sahasını 23 dekar alana çıkarmasının yanı sıra Amasya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne başvurup iyi tarım sertifikası almasının peşinden hızla çoğalan safran soğanlarını yurdun dört bir yanına pazarlayan Ramazan Boğa, bugün Türkiye’nin en büyük safran bitkisi üreticisi konumuna geldi.

Nusret’e bile satıyor
Sulak olmayan arazide de yetişebilen safran bitkisinin üretim etabının çok zahmet gerektirmediğine değinen Boğa, “Çok talep gelince soğanının üretimini artırdık. Geri alım garantili sözleşmeli üretim de yapıyoruz. Büyük firmalara, otellere, restoranlara, ilaç firmalarına ürün veriyoruz. Sosyete kasabı olarak dünyada tanınan Nusret’e yıllık 4,5 kilo civarında satışımız var” diye konuştu.

Türkiye’den üretim 40 kilo, tüketim 4 ton
Türkiye genelindeki 170 dekarlık arazide üretilen safran miktarının 40 kilo civarında olup tüketimin ise 4 tonu bulduğuna işaret eden başarılı çiftçi, “Herkesin masasında nasıl tuz, biber varsa safranın da olmasını hedefliyorum. 1 kilo safran şu anda 225 ton şeker pancarına denk geliyor. 1 dekar safran 50 dekar arpaya, buğdaya denk geliyor. Çiftçilerimiz kıyaslamalarını artık kendileri yapsın” şeklinde konuştu.

"1 kilodan 500 bin TL gibi para kazanıyorlar"
Amasya’nın Göynücek ilçesine bağlı Ayvalıpınar köyünde üretim yapan Ramazan Boğa’nın arazisinde incelemede bulunup kendisini kutlayan Amasya Valisi Önder Bakan da “1 kilodan yaklaşık 450 bin, 500 bin TL gibi para kazanıyorlar. Bu çok kıymetli bir ürün. Ramazan kardeşimiz üniversiteyi bitirdikten sonra bu işe başlamış. Demek ki, herhangi bir nokrada bir masa, kalem, kağıt beklemeye gerek yok. Birisinin size iş vermesini beklemeye gerek yok. İşi kendiniz de sağlayabiliyorsunuz” ifadelerini kullandı.
İncelemede, Göynücek Kaymakamı Mustafa Kartal, Amasya İl Tarım ve Orman Müdürü Gürol Çetin ile diğer yetkililer de yer aldı.

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
12 Mart, 2025 22:19 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Köylülerden baraj projesine tepki

Karabük'te Devlet Su İşleri tarafından yapılacak olan içme suyu barajına köylüler zarar görecekleri gerekçesiyle tepki gösterdiler.

Devlet Su İşleri, Bulak Köyü sınırları içerisinde bulunan Mencilis Mağarası bölgesinde Bulak Barajı Projesi çerçevesinde çalışmalarına başladı. Yapılacak projeyle hem kendilerinin hem de doğanın zarar göreceğini belirten köylüler bölgeye gelerek çalışmaların devam etmesini engelledi. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine jandarma ekipleri sevk edilirken, çalışmalar sırasında köyün içme suyu hatlarına zarar verildiği gerekçesiyle vatandaşlar duruma tepki gösterdi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan köy muhtarı Mehmet Günbir, "Burada şuanda adını bilmediğimiz bir projenin çalışması var. Maalesef Bulaklılar yok sayılıp, kanun göz ardı ediliyor. Daha önce burada bir mahkeme kararı var. Bu bölgede Safranbolu'yla Bulakköy arasında 40 yıl sürmüş kesin karara bağlanmış bir mahkeme kararında yok sayarak tabiri caizse gecekondu usulü kimse duymadan iki gün içerisinde burada işlem yapmaya başlamışlar" dedi.

Çalışmalar sırasında köye giden su kanallarının da zarar gördüğünü belirten Günbir, "Şuanda yaklaşık 64 tane ailenin, evin su ihtiyacını karşılayan bir kanal var. Bu kanal da bizim bilgimiz olmadan imha etmek üzereler. Bu kanal eğer ki ilk yağmurda bir tane borumuz oradan çıkarsa onun tamiri uzun sürede yapılabilecek bir durum. O zaman da köy içerisinde çok büyük bir sıkıntımız olacak. Tarım, hayvancılık kuracak" diye konuştu.

Günbir, çalışmanın hukuksuz olduğunu ifade etti.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.