Karabük Postası tarafından
22 Aralık, 2023 14:49 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

CHP,  Milli Eğitim Bakanını İstifaya  Davet Etti         

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı açıklamalara tepki olarak 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması gerçekleştirdi.

CHP Karabük İl Başkanı Vedat Yaşar, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bütçe görüşmesinde tarikat ve cemaatleri, çocukların dağa çıkmasını engelleyen sivil toplum örgütü olarak gördüklerini ifade etmesi ile öğretmenleri dağa insan kaynağı yetiştirmekle suçlamasının aynı anlama geldiğini ifade ederek, “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ise Bakanı Yusuf Tekin’i görevden almaya davet ediyorum" dedi. Yaşar yaptığı açıklamada şunları söyledi: " Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum olarak yaşatır veya bir milleti esaret ve sefalete terk eder” şeklinde ifade ederek önemini vurguladığı Milli Eğitim, mevcut iktidarın tam bir başarısızlık içinde olduğu bir alandır. AKP Genel Başkanı’nın “eğitim alanında başarısız olduk” sözleri ile bir itiraf olarak hafızalarımıza kazınan 21 yıllık dönemde, 9 bakan değişmiş, eğitim sistemi yaz boz tahtasına dönmüş, bilerek ve isteyerek siyasallaştırılmış, dinselleştirilmiş ve iktidarın ideolojik hedefleri için araç haline getirilmiştir. PISA vb uluslararası araştırma sonuçları da eğitimin niteliğine yönelik başarısızlığı net bir biçimde ortaya koymaktadır. Oysa Milli Eğitim, ülkemizi geleceğe taşıyacak kuşakların iyi eğitimli ve donanımlı olmasını sağlayacak en önemli hizmet alanı ve ülke için bir beka sorunudur. Meclis’te kabul edilen bütçe, öğretmenlerin, akademisyenlerin, eğitim emekçilerinin, ailelerin ve en önemlisi ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın sorunlarını çözebilecek bir akla, vicdana ve niyete sahip değildir! Merkezi Yönetim Bütçesi içerisindeki payı % 19,24’lerden % 14,56’ya gerileyen, % 81’i personel gideri olan, yatırım bütçesi 2002’de % 17,18 iken % 9,15’e kadar gerileyen Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi, Meclis Genel Kurulu’nda görüşülerek iktidar milletvekillerinin oyları ile kabul edilmiştir. Öğrencilere bilimsel ve nitelikli bir eğitim vermekten uzak, Ailelerin artan mali yüklerini ve kaygılarını azaltmayı hedeflemeyen, Öğretmenlerini yoksulluk sınırının altında maaşlara reva gören, Bir milyonu aşan atanamayan öğretmenlere bir umut vermeyen bu bütçeyi konuşmamız gerekirken,  Maalesef Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in gün boyu yapılan bütçeye yönelik eleştirilere vermesi gereken cevapları değil; Türkiye’nin geleceği için çok büyük bir tehlike olan laiklik karşıtı demeçlerini konuşmak zorunda kalıyoruz. Bakan’ın verdiği rakamlara göre Milli Eğitim Bakanlığı, 1.167’si resmi kurumlarla olmak üzere 2.709 protokol imzalamış bulunuyor. Bu protokoller, okullarımızın ve milli eğitim sistemimizin gereksinim duyduğu fiziki altyapı, malzeme, yazılım ve/veya donanıma yönelik çeşitli kurumların yapacağı katkılara yönelik değildir. Aksine, Milli Eğitim Bakanlığı’nın anayasal görevi olan ve öğretmenlerimizin uzmanlığında okul yaşamında geliştirilmesi beklenen yaşam becerilerine yöneliktir. Bunu, Bakan’ın Meclis’te bu protokolleri savunurken ortaya koyduğu gerekçelerden de anlıyoruz. Öğrencilerin bilgi, beceri, davranışlarının geliştirilmesi MEB ve öğretmenlerin görevidir. Tarikat ve cemaatleri, çocukların dağa çıkmasını engelleyen sivil toplum örgütü olarak gördüğüne ve protokol imzalamaya devam edeceğine yönelik beyanları asla kabul edilemez. Bakanın bu sözleri, bugüne kadar zor şartlarda hizmet veren öğretmenlerimizi dağa insan kaynağı yetiştirmekle suçlaması anlamına da gelmektedir. Öğretmenlerimizin, çocukların terör örgütüne kaynak olarak dağa çıkmasını engelleyemeyeceğini ama kerameti kendinden menkul tarikat ve cemaat unsurlarının engelleyeceğini dile getirmek de başlı başına bir zavallılıktır. Milli Eğitim Bakanı, bu yapılarla ilişkiyi savunurken özelikle belirli bir bölgeyi işaret etmekte, cemaat ve tarikatlar aracılığıyla bölgenin şekillendirilmek istendiğini de açıkça itiraf etmektedir. Yatılı okulları kapatıp çocuklarımızı tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mahkûm eden kişinin gerekçesi bu nedenle doğru değildir. Bakanlığın tarikat ve cemaatler ile yaptığı protokolleri tasdik etmesi, eğitimin topyekûn dinselleştirilmesini hedefleyen politikaları ifşa etmiştir. Ancak, unutulmamalıdır ki bu politikalar, geçmişte milletimizin hafızasından uzun süre silinmeyecek travmalar ile sonuçlanmıştır. Bu yapıların araç olarak kullanılmasının sonuçları 15 Temmuz darbe girişimi ile acı bir şekilde deneyimlenmiştir. Bakanın ve AKP kadrolarının bu yaşananlardan ders almadığını görüyor; kendilerine bu yoldan dönmeleri için bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Bakanın açıklamalarından ve tavırlarından, siyasi iktidarın 4+4+4 düzenlemesi ile hız kazanan bilimsel, çağdaş, laik eğitimi sonlandırma hamlesinin bugün artık başka bir aşamaya geçtiği anlaşılıyor. Bakanın çocukların dağa çıkmasını engellemek perdesiyle gizlemek istediği bu icraatlar, örneğin ÇEDES projesinin İzmir, Kırklareli, Eskişehir gibi partisinin az toplumsal destek aldığı bölgelerde başlaması göz önüne alındığında, başka bir siyasal hedefin unsurları olduğunu da açıkça göstermektedir. Milli Eğitim Bakanlığı ve bizzat Bakan Yusuf Tekin gerçekleştirilen bu icraatlar ve söylemler ile maalesef laiklik karşıtı odakların sözcüsü ve hamisi durumuna gelmiş bulunmaktadır. Kişiye özel bir yasal değişiklik ile rektör olan ve Milli Eğitim Bakanlığının tüm tartışmalı icraatlarının sorumluluğunu taşıyan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya davet ediyoruz. Bu çağrının karşılık bulamayacağı ve AKP iktidarında görevden çekilme erdemi gösteren bir bakan olmadığı öngörüsü ile kendisinin atamasını yapan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı sn. Recep Tayyip Erdoğan’a, Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusu ve şerefi üzerine ant içtiği ‘’laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağına’’ yönelik yeminini hatırlatıyor, görevlendirdiği Milli Eğitim Bakanı’nı görevden alması çağrısında bulunuyoruz. Son sözümüz milletimizedir! Laiklik, bu ülkenin geleceği için en önemli Cumhuriyet ilkesidir! AKP ve onun beslediği her tür laiklik karşıtı unsur, politika ve söylemle, yasal ve toplumsal her platformda mücadele etmeye devam edeceğiz!"  
blank
Berkay Doğan tarafından
07 Nisan, 2025 17:08 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük İl Genel Meclisi’nde Komisyon Tartışması

İl Genel Meclisi Nisan ayı toplantıları başladı. Toplantının ilk oturumuna İhtisas Komisyonu üyelerinin seçiminde yaşanan gerginlik damga vurdu. Toplantıda en çok tartışma İl Daimi Encümeni seçimlerinde yaşandı. İhtisas Komisyonu üyelerinin seçimi açık oylama ile yapılırken, İl Daimi Encümeni seçimi  MHP'li Meclis Üyelerinin itirazı sonucu  kapalı oylama ile yapıldı. Diğer yandan AK Parti'li Meclis Üyesi İsmail Bağçe  komisyonlarda yer almasına rağmen  oylamalarda red oyu kullandı

Karabük İl Genel Meclisi’nin Nisan ayı toplantıları gergin bir atmosferde başladı. Yılda bir kez gerçekleştirilen İhtisas Komisyonları ve İl Daimi Encümeni üyelerinin seçimi sırasında Meclis üyeleri arasında kısa süreli  tartışma yaşandı

Toplantının açılışında konuşan İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Sözen, "Nisan ayında, 1 yıl süreyle görev yapacak İhtisas Komisyonu üyelerimizi seçmiştik. Yine aynı zamanda, 1 yıl boyunca görev yapacak 3 kişilik İl Daimi Encümeni listemizi şekillendirmiş ve bu seçimimizi gerçekleştirmiştik.

1 yıldır hem İhtisas Komisyonu’ndaki arkadaşlarımız hem de İl Daimi Encümeni’ndeki değerli arkadaşlarımız, gerçekten özverili bir şekilde çalışmalarını tamamladılar. Yüzlerinin akıyla bugüne kadar çok önemli kararlar alındı, önemli kararların altına imza atıldı. Önemli komisyon raporları oluşturuldu. Oluşturulan bu raporlar sayesinde hızlı ve isabetli kararlar alınabildi. Alınan kararlar, idaremiz tarafından sahada büyük bir özveriyle uygulamaya geçirildi ve vatandaşımızın hizmetine sunuldu.

Bugün itibariyle, meclisin açılışıyla birlikte, yeni İhtisas Komisyonu üyelerimizi seçeceğiz.  Ayrıca, yeni İl Daimi Encümen üyelerimizi de belirlemiş olacağız. Şimdiden seçilecek arkadaşlara, gerek İhtisas Komisyonu gerekse İl Daimi Encümeni için hayırlı ve başarılı çalışmalar diliyorum. Alacakları kararların hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" dedi.

"TAM KADRO SAHAYA İNİYORUZ"

Saha çalışmalarının aralıksız devam ettiğini ifade eden Meclis Başkanı Sözen; "Tüm ilçelerimizde, bugün itibariyle artık tam kadro sahaya iniyoruz. Bu ayın sonuna kadar inşallah tüm ilçelerimizdeki altyapı çalışmalarını tamamlamayı planlıyoruz. 1 Mayıs itibariyle, hatta ay sonu itibariyle asfalt programımızı başlatacağız. Geçen sene kaldığımız yerlerden, eksik kalan alanlardan başlayarak önemli ölçüde 2025 yılı adına çalışmaları planlıyoruz.

2025 yılının, Karabük İl Özel İdaresi, İl Genel Meclisi ve özellikle kırsalda yaşayan vatandaşlarımız adına bir "zirve yılı" olacağını şimdiden ifade etmek istiyorum. Çünkü idare ile bütünleşmiş bir meclis, meclisle uyum içinde çalışan bir İl Özel İdaresi teslim edildi. Şükürler olsun, herkes görevini tam anlamıyla yapıyor. Sahaya çıkıldığında kim ne yapacağını çok iyi biliyor. Eksiklerimizi, imkanlarımızı çok iyi biliyoruz. Neleri yapabileceğimizi çok iyi biliyoruz. Bu nedenle 2025 yılının, umut dolu, kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın hayat standartlarını yükseltecek bir yıl olarak geçmesini ve sezonun kazasız belasız tamamlanmasını Yüce Rabbimden temenni ediyorum.

Saha çalışmaları ile ilgili olarak, altyapı malzemesi üretiminde geçen ay itibariyle Eskipazar’daki kompresör üretimlerimizi tamamladık. 30.000 ton hedef belirlemiştik, bunu 34.000 ton olarak bayram öncesinde gerçekleştirmiş olduk. Ayrıca Eflani ilçemize büyük bir kompresör gönderdik. Şu anda orada taş kırma ve altyapı malzeme üretimi çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. İnşallah önümüzdeki ayın ortalarına kadar orada en az 300.000 ton malzeme kırılması bekleniyor.

Yeni ilçemizde de diğer kompresör çalışıyor. Malzeme konusunda bir sıkıntımız yok. Merkez ilçemiz zaten Cumayanı'na yakınlığıyla malzeme temininde avantajlı. Sadece Safranbolu ilçemizle ilgili olarak alt temel malzeme konusunda bir sıkıntı var. Onu da Eflani’den destek alarak bu ay sonuna kadar çözmeyi planlıyoruz.

Altyapı tamamlandıktan sonra hızlı bir şekilde asfalt planlamamızı çalıştıracağız ve ilçelerimizde şimdiye kadar yapmış olduğumuz asfalttan daha fazlasını yapma hedefiyle sahaya çıkacağız" dedi.

KOMİSYON SEÇİMLERİNDE GERGİNLİK

Meclisteki en hararetli anlar, komisyon üyelerinin belirlenmesi sırasında yaşandı. Cumhur İttifakı ortaklarından MHP,  komisyonlara üye belirlenirken müzakere yapılmadığını belirterek tepki gösterdi. MHP Grubu adına konuşan Meclis Üyesi Enver Kemik, isimlerin önceden istişare edilmeden belirlendiğini dile getirdi.

AK Parti Meclis Üyesi İsmail Bağçe ise  komisyonlarda yer almasına rağmen yapılan oylamalarda  red oyu kullandı. Özellikle İl Daimi Encümeni seçiminde tansiyon yükseldi. Diğer komisyon seçimleri açık oylamayla gerçekleştirilirken, MHP’li üyelerin itirazları üzerine encümen seçimi kapalı oylamayla yapıldı.

Yapılan kapalı oylama sonucunda İsmail Bağçe 14 oy alarak ilk sırada İl Daimi Encümen üyeliğine seçildi. Onu 12 oyla Ertan Mısırlı ve 10 oyla Mehmet Çetin takip etti. MHP’nin adayı Muammer Yağlı ise sadece 7 oy aldı.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.