Ramazan Öztürk tarafından
09 Aralık, 2024 11:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Yavuz’dan Suriyelilere Çağrı

 "Esad Gitti, Vatanınıza Dönme Zamanı"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabük Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz, Suriye'de Esad Rejimi’nin sona erdiğini belirterek,  Türkiye'deki Suriyelilere "vatanınıza dönün" çağrısında bulundu. Suriye’deki savaşın sona ermesiyle birlikte yeni bir dönemin başladığını ifade eden Yavuz, Suriyelilerin ülkelerine dönerek yeniden inşaa sürecine katılmaları gerektiğini söyledi.

Suriye’de yıllardır süren Esad Rejimi’nin son bulduğunu hatırlatan Başkan Yavuz, " Suriye halkı için önemli bir dönüm noktası olan bu gelişme, aynı zamanda Türkiye’de yıllardır misafir olan Suriyeliler için de bir çağrıdır. Esad gitti, savaş sona erdi, artık vatanınıza dönme zamanıdır" dedi.

TÜRK MİLLETİ, 12 YILDIR MİLYONLARCA SURİYELİYE KUCAK AÇTI

Türk milletinin 12 yıldır milyonlarca Suriyeli’ye kucak açtığını ifade eden Başkan Yavuz,  "Evimizi, ekmeğimizi, huzurumuzu paylaştık. Ama bu misafirlik, sonsuza kadar süremez. Esad Rejimi’nin devrilmesiyle birlikte Suriye’de yeni bir dönem başlıyor. Kendi ülkelerinde özgür bir yaşam kurmak için Suriyelilerin, Türkiye’deki rahat hayatı bırakıp vatanlarına dönmesi gerekiyor. Bugün, Suriyelilerin vatanlarını yeniden inşaa etmek için kolları sıvama vaktidir.

Bugün Türkiye’nin sokaklarında, Suriyelilerin kendi bayraklarıyla kutlama yaptığını gördük. Kendi ülkelerindeki bir gelişmeyi kutlamaları doğal olabilir, ama bunu Türkiye sokaklarında, Türk Milleti’nin hassasiyetlerini hiçe sayarak yapmak, izinsiz bir şekilde yapılması kabul edilemez. Eğer kendi bayrağınızı dalgalandıracak kadar gurur duyuyorsanız, bunu kendi topraklarınızda yapmanız daha doğru olmaz mı? Esad gitti, o bayrağı Suriye sokaklarında dalgalandırmak için hiçbir engel kalmadı." şeklinde konuştu.

SURİYELİLERİN KENDİ ÜLKELERİNE DÖNMESİ HEM BİR GEREKLİLİK HEM DE BİR ZORUNLULUKTUR

Türk milletinin zor gününde komşusuna kucak açtığını ifade eden Başkan Yavuz, "Ama bu iyiliğin suistimal edilmesine artık izin verilemez. Bugün, Türkiye’de milyonlarca insan ekonomik zorluklarla boğuşuyor. Gençler iş bulamıyor, kiralar artıyor, kamu kaynakları yetersiz hale geliyor. Bu ülkenin kaynakları öncelikle Türk milletine aittir. Suriye’de savaş sona erdiğine göre, artık Suriyelilerin kendi ülkelerine dönmesi hem bir gereklilik hem de bir zorunluluktur.

Suriye’deki Esad Rejimi’nin çöküşü, Suriyeliler için bir umut kaynağıdır. Ancak bu umudu, Türkiye’de kutlamaktan ziyade, kendi ülkelerinde yeni bir başlangıca dönüştürmeleri gerekir. Bugün Suriye’yi yeniden inşaa etme zamanı. Türkiye, Suriyelilere kucak açarak insanlık görevini fazlasıyla yerine getirmiştir. Artık Suriyelilerin de kendi vatanlarına dönerek, kendi ülkelerine sahip çıkma vakti gelmiştir. Esad gitti. Savaş bitti. Türkiye’nin sokaklarında değil, Suriye’nin sokaklarında kutlama yapın. Türk Milleti, misafirperverdir, ama bu misafirlik artık dolmuştur. Vatanınız sizi bekliyor. Gidin ve kendi bayrağınızın altında özgür bir hayat kurun. Bu topraklar, Türk Milleti’nindir ve Türkiye, kendi geleceğine odaklanmalıdır." diye konuştu.

blank
İsmail AKCA tarafından
10 Nisan, 2025 01:38 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİZE 3 NİSAN YETER..!

Uzun zamandır alışkın değildi bu şehir sazlı sözlü 3 Nisan kutlamalarına,

Yabancılaştık bu tür kutlamalara ama hatırlayacağız yeniden böyle etkinlikleri, birlikte eğlenmeyi ve bu durumu gelenek haline getirmeyi.

Şehrin sahipsizliği ve eşraf yokluğu hep konuşulur, yazılır, çizilir. Bu şehrin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan ve ben Karabüklüyüm diyen bir halkın şehir olma savaşını görmek isterdik. Lakin maalesef henüz görebilmiş değiliz o arzuyu, isteği, hevesi.

Yine de, Teşekkürler Özkan Başkan…

Türkiye’de ağır sanayinin odak noktası Karabük Demir Çelik İşletmelerinin ve şehrin kuruluşunun yıldönümünü belleğine yerleştiremeyen Karabük, Karabüklüler gününü nasıl kutlayacak anlamış değilim.

Ticaret ve Sanayi Odasındaki toplantıda Vali Mustafa Yavuz’un önerisi ile 7 Ağustos günü Karabüklüler günü olarak kabul edilmiş, çok tuhaf!

Bana kalsa özentiden başka bir şey değil…

Ağustos ayı nereden çıktı ayrı mesele, o tarihte bu şehirde kimi bulacaksında bu günü Karabüklüler günü olarak kutlayacaksın ayrı mesele.

Şunu diyorsanız belki anlarım, Karabüklüler Günü şehirde değil de sosyal medyada kutlansın, sanal kutlansın, halk katılmasa da olur, o da başka bir garabet.

3 Nisan her platformda Karabük ve Kardemir’in kuruluş günü olarak kabul edildiğine göre, ayrıca bir başka tarihte Karabüklüler gününe ne gerek var? Şayet illa Karabüklüler Günü diye bir gün kutlamak istiyorsanız buyurun 3 Nisan’da kutlayalım.

Bu plaka merakı nereden geliyor. Tuhaf..!

Bakın bizim bir Üniversitemiz var.

Bu şehrin üniversitesi ve bünyesinde binlerce öğrenci ve öğretmeni barındıran Karabük’ün bacasız fabrikası.

Bu sözüm, bu şehri ve üniversiteyi şekilden şekle sokan bir zihniyete dur demek yerine alkış tutan ve susanlaradır, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenleredir.

Bu şehre, bu şehrin halkına, değerlerine dil uzatanlara sessiz kalanlar, bu şehrin dilsiz şeytanlarıdır.

Karabük Üniversitesi şehir merkezine bir fakülte açma kararı aldı.

Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya ile Rektör Fatih Kırışık inisiyatif alarak şehir merkezine fakülte ya da fakülteler kurma kararı aldı. Tartışılabilir lakin bizce güzel karar, günden güne ölüp giden şehri canlandırabilir.

Eften-püften işlerle uğraşacağınıza şehrin ağır abilerini bir araya getirip şehir merkezini canlandırın. Öğrenciyi şehir merkezine çekecek projeler üretin, şehir bambaşka bir havaya bürünsün, cıvıl cıvıl, rengarenk görüntüler ortaya çıksın.

Safranbolu önümüzde en güzel örnektir.

Bir Sağlık Meslek Yüksekokulu Üniversite kampüs alanına geri gidiyor diye ilçe ayağa kalktı, şehrine sahip çıkıyor.

Neden..?

Esnafın en önemli gelir kapısından biri kapanmasın diye.

Peki biz ne yapıyoruz..?

İpe sapa gelmez işlerle uğraşmaktan şehre faydası olacak asıl konulara değinmiyoruz, değinemiyoruz..!

Ne 3 Nisan’da, ne 23 Nisan’da, ne 19 Mayıs’ta, ne 30 Ağustos’ta, ne de 29 Ekim’de yapılan törenlerde zoraki katılan protokol ve öğrencilerin haricinde kimseler olmuyor, halkı bu tür etkinliklere çekemiyoruz.

Lütfen kendimizi kandırmayalım.

Allah aşkına boş işlerle uğraşmayalım,

Bu şehir ve bu şehrin insanı için neler yapabiliriz bunu konuşalım, buna kafa yoralım.

Yaygın basında “3 Nisan Sanayi Günü” değerlendirmesi yapılıyor,

Çok güzel, ama

Bu şehrin üniversitesini düşürdüğümüz hale bir bakmamız gerekmiyor mu?

Dün, Burhanettin Uysal vardı, Refik Polat vardı.

Bugün Fatih Kırışık var

Yarın o da gider. Karabük Üniversitesi kalır.

Bu şehrin kıymetini ve değerlerini bilmek lazım…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.