Ihlas Haber Ajansı tarafından
01 Ağustos, 2024 00:37 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

CHP il başkanının eşinin belediye başkan yardımcısı olarak atanmasına sert tepki

Kastamonu Belediyesi’ndeki hizmetlerle ilgili açıklamalarda bulunan Milliyetçi Hareket Partisi’nin önceki dönem MYK üyesi ve belediye başkan adayı Yüksel Aydın, CHP Kastamonu İl Başkanı İlke Karabacak’ın bir süre önce işe alınan eşi Barış Karabacak’ın belediye başkan yardımcısı olarak atanmasına sert tepki gösterdi.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin önceki dönem MYK üyesi, MHP eski il başkanı ve 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi’nde Kastamonu Belediye Belediye başkan adayı olan Yüksel Aydın, Kastamonu Belediyesi’nin yönetimindeki ihmallerle ilgili açıklamalarda bulundu. PKK tarafından düzenlenen bombalı saldırıda yaralanarak gazi olan Murat Esgin’in Temizlik İşleri Müdürlüğü’nde görevlendirilmesi başta olmak üzere Kastamonu Belediyesi’nde 400’den fazla işçinin görev yerinin değiştirildiğini belirten Aydın, Belediye Başkanı Hasan Baltacı ve CHP’li yöneticilere tepki gösterdi. CHP Kastamonu İl Başkanı İlke Karabacak’ın eşi ve milletvekilliği süresince Hasan Baltacı’nın danışmanlığını yapan Barış Karabacak’ın belediye başkan yardımcısı olarak atanmasını eleştiren Aydın, belediye çalışanlarının CHP Kastamonu İl Başkanlığı binasına çağrılarak görüşmeler yapıldığını söyledi.

“Milliyetçi Hareket Partisi’ni ağzınıza alırken dikkat edin”

Kendisinin adaylık süreci ile ilgili konuşan Aydın, “MHP Genel Merkezi mevcut belediye başkanını aday yapmamıştır. Düzgün bir yönetim sergileseydi bizim belediye başkanı adaylığı ile ne işimiz olurdu. Ben bir dönem daha milletvekilli aday adaylığını deneyecektim, olmazsaydı benim Milliyetçi Hareket Partisi’nde her şartta hizmet etme yeteneğim var. Dolayısıyla bunun böyle bilinmesini istiyorum. Bize gelip Milliyetçi Partisi’ni geveleyenler, bunu ağızlarından çıkartsınlar. Bugün yetki, bilgi, döküman ne var ise elinizde. Çıkartın ortaya, o günkü yetkilileri savcılığa verirsiniz. Milliyetçi Hareket Partisi de gerekeni yapar ve yapacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi yetkililerinin alayına birden söylüyorum, Milliyetçi Hareket Partisi’ni ağzınıza alırken dikkat edin. Yöneten orada ve Milliyetçi Hareket Partisi beceriksizliğini görmüş ki aday etmemiş” dedi.

“Sayın Cumhurbaşkanının fotoğrafını indirmekle başladılar”

CHP’nin Kastamonu Belediyesi’nde yönetime gelince yaptığı ilk icraatın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını makam odasından kaldırmak olduğunu söyleyen Aydın, “Hasan Baltacı’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret etmekten dolayı fezlekesi var. Ben bunu seçim süresince açıklamadım. Sayın Cumhurbaşkanının fotoğrafını indirmekle başladılar. Bunda ne var, neden rahatsız oluyorsunuz. Millet size bu yetkiyi verdi, 5 yıl kral sizsiniz. Ama 5 yıl çabuk geçiyor. 5 yıl önce biz vardık, çabucak gelip geçiveriyor” diye konuştu.

“Gazinin gözü, dalağı, pankreasının yarısı yok”

İşçilerin görev yerlerinin değiştirilerek mobing uygulandığını belirten Aydın, “Manevi, milli değerlerine bağlı Kastamonu insanının gözlerinin içine baka baka gaziyi Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne sürüyorlar. Bir kez o birimde çalışanlara hakaret ediyorsun, sanki orada çalışmak kötü bir şeymiş. Bütün mekanizmayı buna göre kurmuşlar. Temizlik ve Park İşleri Müdürlüğü cezalandırma alanı. Kastamonu’da kimden tepki geldi? Hep bekledim. Bir kaç gazeteci arkadaş yazdı. Kastamonu’nun bu konuda ayağa kalkması lazımdı. ‘500 gün işe gelmemiş’ diyorlar, 500 değil, 5 bin gün işe gelmezse ne olacak? Gazinin gözü, dalağı, pankreasının yarısı yok. Adam kanser olmuş. Sen bu adamı hangi beyinle, hangi kirli zihniyetinle temizlik işlerine koyuyorsun? Buna feryat etmelim mi? Kastamonu’nun bunun için ayağa kalkması lazım” şeklinde konuştu.

“İlke Karabacak ya sen istifa edeceksin ya da eşin Barış Karabacak istifa edecek”

CHP Kastamonu İl Başkanı İlke Karabacak’ın ya da belediye başkanı olarak atanan eşinin istifa etmesi gerektiğini belirten Aydın, “Eşiniz özel kalem marifetiyle belediyeye işe girecek. 20 gün sonra belediye başkan yardımcısı olacak. Olmaz, İlke Karabacak ya sen istifa edeceksin ya da eşin Barış Karabacak istifa edecek. Yeni bir adet çıkardılar. Belediye personelini il başkanlığına çağırıyorlar. İl başkanlığım döneminde bir tane belediye personelini çağırmadım, belediye başkanına hiç kimseye dokunmayacaksınız diye emir verdim. 400’e yakın insanın yerini değiştirmişler. Daha önce böyle bir şey yaşadınız mı? Müdürlerini, başkan yardımcılarını değiştirirsin ama bu memleketin çocukları ile niye oynuyorsun? Onların çocukları, eşleri, anneleri, babaları, hasımları, hısımları var. Hala yer değiştirmeye devam ediyorsunuz” ifadelerini kullandı.

blank
blank
Tugay Kaban tarafından
21 Ocak, 2025 11:26 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Türk Doları

Sana good morning. Sana Mc Donalds. Sana Bill Gates.

İyi dinle, sana ne yaptılar ve neler neler. Anlatacağım şöyle bir. İster inanma ister inan. Mesela.

Seni insanlar içerisine çıkarmak için Sirkeci’deki Mimar Kemalettin’in meşhur yapısının bir bölümünü özel izinlerle zapt edip boşalttılar. Önemliydin zira ve ilktin çünkü sen. Ellerinden geleni ardlarına koymayacaklardı. Sen ise sakin, olan bitenden ve kirletileceğinden habersizdin. Gerçi kirin kendisi kirletilebilir mi? Bu arada evet, seni hiç sevmeyeceğim.

Hayır, hayır üzülme. Seni özel bir üslupla ürettiler elbette. Amerika’daki dostlarının yüzüne benzettiler tabii yüzünü fakat sen onlardan çok farklısın. Bu memleketin o mistik ve hatta büyülü yanını göz ardı etmeden, içi boşalmış sırları ve değerleri her noktana işlediler. Nasıl derler, göz nûruyla.

Muhakkak, sen fethedilmemiş son kale olacaktın. Fakat yine de seni, zaten benzemez olduğun şeye iyice benzetmemek için çok çalıştılar. Zira sen suyunun suyu idin. Lâkin reklam her şeyi insanların gözünde pür-û pak edebilir. Gerçi kimse seni kötüleyecek durumda olamazdı. Mırın kırınlar duyulacaktı fakat olur o kadar. Kim sensiz mutlu olabilirdi ki?

Senin için savaşlar kazanıldı. Kitaplar yazıldı. İnsanlar yakıldı. Sen altına yatılan, üstüne çıkartılan şeysin. Seni hem kim ne yapsın. Hem sensiz nasıl yaşansın?

Fakat olsun. Olan oldu yani. Artık bunları düşünmene, bilmene gerek yok. İşte asıl hüviyetine ulaştın. Oradasın. Gözler önünde. Cam bir fanus içinde taşıyorlar seni. Seni görmek için insanlar akın edecek. Seni prangalarından kurtaracaklar. Tabii sen de onları. Kimse seni anlamayacak belki fakat insanlar anlaşılmak için seni kurban edecekler. Seni tadacaklar. Diri diri. Kanlı kanlı yiyecekler. Olsun. Olsun dedim ya. Böylesi sevilmek sana yakışmayacak mı? Seni ezberlemek için, seni doyurmak, seni çoğaltmak için canlarını dişlerine takacaklar.

Bir saat gibi kuracaklar hayatlarına. Ve bil bakalım ne olacak. Sen çalmayacaksın. Onlar seni çaldırmadan uyanacaklar. Kirli alınlarla ve çapaklı gözlerle. Görmezler diye korkma. Senin babalarına, dedelerine nasıl baktılar bir bilsen. Nasıl gözlerini kapattılar ve korkmadan yürüdüler. Nasıl kendi etlerini kendi tartılarına sürdüler. Eğer bilirsen korkmazsın.

Sen daha körpeciksin. Tazesin. Ninem söylemedi fakat tam bir nine sözüdür: avluda serinliksin. Belki de senden sonra neler olacak? Çoğunu görmeyeceksin. Fakat çoğu da daha beter şeyler.

Bu kadar telkin yeter. Hadi. Yavaş yavaş aç gözlerini. Seninki bir ölüm değil. Ölümü çağıran bir iz. İşaret. Senin alnında ne yazıyor gör onu. Onu bil ve ezberle. Odur seni diri tutacak ve güçlü kılacak.

*

Salon ağzına kadar dolmuştu. Beyaz eldivenli iki görevli, üzeri kadife kırmızı bir örtüyle kapatılmış camdan kutunun üzerine doğru hafifçe eğildiler. Örtünün iki tarafından tutuldu. Flaşların, kırmızı noktaları ile canlılıklarını işaret eden kameraların ve pırıl pırıl gözlerin önünde örtü yavaşça kaldırıldı. İlk önce kutunun alt kısmında yazan şu ibare seçildi. Made in Turkey. Sonra ise örtü tamamen kaldırıldı ve o an bir ses yükseldi alkışların hemen öncesinde. “İşte karşınızda Türk Doları!”

Tugay Kaban

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.