Karabük Postası tarafından
21 Nisan, 2021 10:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Çeliğin Yıldızı Fabrikalar Kurmaya Devam Ediyor

KARÇEL, 3.600 tonluk Irak Erbil Çelikhane Fabrika Binası çelik konstrüksiyon imalatı ve montaj projesi kapsamında GalıawaGroup firması ile anlaşma imzaladı Karabük Demir çelik İşletmeleri A.Ş.’nin (KARDEMİR) bağlı Kuruluşu KARÇEL, Ford Otosan çelik konstrüksiyon imalat ve montaj ihalesinin ardından, 3.600 tonluk Irak Erbil Çelikhane Fabrika Binası çelik konstrüksiyon imalatı ve montaj projesi kapsamında GalıawaGroup firması ile anlaşma imzaladı. Şirkettten yapılan açıklamada; “Türkiye'nin ilk entegre demir çelik fabrikası Kardemir A.Ş.’nin bağlı ortaklığı olan Karçel A.Ş., “Fabrikalar Kuran Fabrika” unvanı ve misyonuyla yurtiçi ve yurtdışı proje çalışmalarına hız kesmeden devam etmektedir. Bu kapsamda 2021 yılının ilk aylarında kazanılan Ford Otosan çelik konstrüksiyon imalat ve montaj ihalesinin ardından, 3.600 tonluk Irak Erbil Çelikhane Fabrika Binası çelik konstrüksiyon imalatı ve montaj projesi kapsamında GalıawaGroup firması ile anlaşma imzalamıştır. Yaklaşık olarak 36.000 m2’lik kapalı alana ve 30.000 m2 açık alana sahip çelik yapı fabrikası CNC, elektronik, mekanik ve hidrolik modern tezgâhlarla teçhiz edilmiş olarak bugün sahasında Türkiye’nin en büyük çelik yapı fabrikalarından biridir. Birçok ulusal ve uluslararası projede yer alan şirket, ihracata sunduğu katkıların yanı sıra, yurtiçinde de önemli projelere imza atarak ithalata karşı önemli bir duruş sergilemektedir. Karçel A.Ş., Rusya’da Liman Genişleme, Afrika’da Demiryolu Hatları Kurulumu, Tayland’da Rafineri Modernizasyonu, Benin’de Otel Yapısal Çelik işi, Çanakkale Köprüsü ve Ordu Çamsan MDF-3 Tesis Yatırımı imalatları, Şişecam Soğuk Fırın Tamirleri, Afşin Elbistan A-Termik Santrali Modernizasyonu, Eti Bakır Samsun İşletmesi Boru Köprüsü İmalatları ve Siirt’te yapımı süren Türkiye’nin ilk çinko izabe tesisi kurulum, inşaat ve montajını paket olarak üstlenmiştir. 1966 yılında Türkiye’nin ilk çelik konstrüksiyon atölyesi olarak faaliyetlerine başlayan firma, pandemi nedeniyle piyasaların daraldığı ve ekonomik faaliyetlerimizin zorlaştığı şu günlerde,  almış olduğu projelerle sektör içerisinde daha rekabetçi, daha güçlü, tüm paydaşları için daha çok değer yaratan bir şirket olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir” denildi.  

blank
İlyas Erbay tarafından
10 Nisan, 2025 14:34 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DESTEKLE BİLE ZOR AYAKTA DURUYOR, YAZIK !

SGK açıklarını aktüeryal denge sistemiyle kapatamıyor. Gelirler giderleri karşılamaktan çok uzak. Aktüeryal denge; sosyal güvenlik sisteminin finansmanı ve sistemden hak sahiplerine sağlanacak hakların karşılıklı mali durumunu tanımlar. Dengenin bozulması, sosyal güvenlik sisteminin yetersizleşmesi ve giderek çökmesi anlamını taşır.

Türkiye'de çalışan nüfusun yeteri kadar artmaması, buna karşılık emekli sayısındaki anormal artış SGK yı fena halde zorluyor. SGK Hazine desteği ile zar zor ayakta duruyor.
Açık katlanarak artmaya devam ediyor. SGK'nın hazineye yükü son 1 yılda 2 ye katlandı. 2024 yılı Ocak ayında 7 milyar 396 milyon olan açık 2025 Ocak ayında 16 milyar 44 milyona yükseldi.
Ocak ayındaki 417 milyar liralık giderin 290 milyar lirasını emeklilere ödenen maaşlar oluşturdu.
Açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren emeklilerin aylıkları 2002 yılındaki seviyelere çıkarılsa, daha açık ifade ile gerçek enflasyon düzeyinde zam almış olsalardı; SGK nın açıkları kat kat daha yüksek olacaktı. Bu haliyle bile Hazine için büyük yük olarak görülen emekli maaşlarında artış beklemek hayal olur. Sistem maalesef aktüeryal olarak sağlıklı işletilememiştir.
Gelir ve gider dengesizliğinden bunu açıkça görüyoruz.

Kısa vadede çalışan nüfusun en az 2 katına çıkarılması mevcut sistemde mümkün değil. İstihdamı büyük oranda artıracak yani 2 ye katlayacak ciddi bir faaliyet yok!

Gelişmiş ülkelerde 3-4 çalışana bir emekli düşerken, Türkiye'de bu oran neredeyse kafa kafaya; yanılmıyorsam son verilere göre 1.3 çalışana 1 emekli düşüyordu. Çalışanlar Türkiye'de emeklileri finanse edemiyor. Gelmiş geçmiş tüm iktidarların oy kaygısıyla uyguladıkları popülist politikaların acı sonucu budur.
Ne yazık ki, bu politikalar uygulanmaya devam ediyor Son örneğini EYT de gördük.

SGK gelirlerinin yeteri kadar yüksek olmamasının önemli nedenlerinden biri de vergi toplamada ki sıkıntı. SSK yeteri kadar vergi toplayamıyor. Ülkenin kaymağını yiyen yüksek gelir sahipleri ya vergi vermiyor yada çok az veriyor. Bu da yetmez gibi bunların milyarlarca lira vergi borcu affediliyor.

Özel hastanelerin SGK ya yükü nü de unutmayalım.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2022 Sağlık İstatistikleri Yıllığı’nda yer alan veriler, AKP iktidarı döneminde kamunun sağlık hizmetlerindeki payının giderek azaldığını ortaya koyuyor. Verilere göre Türkiye genelinde hastanelerin yüzde 59’u Sağlık Bakanlığı’na bağlı, yüzde 37’si özel sektörde, yüzde 4’ü ise üniversitelerde bulunuyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002’den 2022’ye kadar kamu hastanesi sayısındaki artış yüzde 18.22 olarak gerçekleşirken özel hastane sayısındaki artış yüzde 111.7 olarak gerçekleşti. Özel hastane sayısı 2002’de 271 iken 2022 yılında 572 oldu.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezinin (DİSK-AR) ''Özel hastanelerin SGK'ye yükü tırmanıyor'' başlıklı araştırma bültenine göre, 2024'ün ilk altı ayında Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) özel hastanelere yaptığı ödemenin payı yüzde 153 yükseldi. Devlet ikinci basamak hastaneleri için yapılan ödemenin payı ise yüzde 53,9'a düştü.

Bu kadar çarpıklığa, programsızlığa, plansızlığa rağmen bu ülkenin kurumları nasıl ayakta duruyor? Anlamak mümkün değil.

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.