Karabük Postası tarafından
29 Ağustos, 2023 14:04 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Büyük Zaferimizin 101.Yıldönümü

Türk Ordusunun Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasında düşmana son ve en ağır darbeyi indirerek, yurt topraklarından söküp attığı Büyük Taarruzun 101. Yıldönümü İlimizde törenlerle kutlanacak.

Ulusal Kurtuluş Savaşını tarihte eşi benzeri görülmemiş bir zaferle taçlandırılmasının 101.yıldönümü kapsamında kutlayacak olduğumuz 30 Ağustos Zafer Bayramı yarın ülke genelinde olduğu gibi İlimizde  de törenlerle kutlanacak.  Karabük’teki  30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları kapsamında yarın saat 09.30’da   Yenişehir Atatürk Anıtına çelenk konulacak, ardından saat 10.00’da Vali Mustafa Yavuz  makamında tebrikleri kabul edecek. Saat 10.30’da ise Kemal Güneş Caddesinde etkinlikler gerçekleştirilecek.

ZAFER KONSERİ DÜZENLENECEK

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları kapsamında İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Akademisi Bandosu tarafından “Zafer Konseri”  düzenlenecek. Tüm vatandaşların davet edildiği Zafer Konseri 31 Ağustos Perşembe günü saat 20.00’de Safranbolu Leyla Dizdar Kültür Merkezinde gerçekleştirilecek. (Haber Merkezi)

blank
blank
Tugay Kaban tarafından
07 Ocak, 2025 10:54 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Romanlar Ayırır

× Hıristiyan takvimine göre 11. Yüzyılda Avrupa’da en önemli sanat olarak gramerin yerine mantığı geçirdiler, bu değişim, bilimin edebiyat karşısında kazanacağı zaferin mütevazı bir girizgâhıydı. Peki o tarihten sonra insan aklının nasıl zımparalandığını görebiliyor muyuz? Bunu bize gösteren romanlardır.

× Hızlandıkça Azalıyorum romanının yazarı, kendisiyle röportaj yapan Bülent Ayyıldız’ın “Neden roman yazdınız?” sualine cevap verirken şöyle bir cümle kullanıyor, “Roman yazmak istememin nedeni, kendimi insan gibi hissetmememdi.” Yakın zamanda tercümesini bitirdiğim Napolyon Savaşları isimli eserde, Napolyon’un bir sözü iktibas ediliyor, “Dünyayı değiştirmek için çağrıldım!” Napolyon, Saint Helena adasında son yıllarını geçirirken, artık “tarih” denilen şeyi elinin tersiyle bir kenara itmişti ve yapması gereken tek şey olarak (kelimelerle olmasa da) tarihten daha ayırıcı bir eser vermek için çabalamaya başlamıştı: Geride bir hayat bırakmak. Bir roman misali, kendi hayatını sundu Napolyon.

× Tarih, ölülerin dirilişidir. Tarih ayırmaz! Neyi? Her şey zıddıyla kâimdir. O zaman tarih ile alâkalı bir mevzuu çözmek istiyorsak ‘roman’a bakmamız îcabediyor. Romanın tarihini yazmaya çalışanlara bakın mesela, ne gülünç hâllere düşüyorlar. Roman, dirilerin dirilişidir. Roman ayırır. Neyi? Yaşamak düşüncesini ve ölmek düşüncesini. Hem de hayat denilen musalla taşının üzerinde.

× Bugün, dünü bile yazamıyoruz. Tarih, bizi geleceğe zorla sürüklüyor! Roman, önce bugüne sarılıyor. Tarih merkezsizdir ve merkez değildir. Merkez olan ayırır. Bugünün içinde olan. Yani roman.

× Bütün doğumlar ve ölümler romanın mevzuudur. Tarihin mevzuu ise ancak doğum yahut ölüm günleridir. Siperde ölen asker romanın çerçevesindedir, tarihin çerçevesinde ise askerî konvoylar, okul anmaları ve resmî tatiller vardır.

× Yaşamak düşüncesini, ölmek düşüncesinden ayırmak ölümü unutturmak, ölmek düşüncesini de yaşamak düşüncesinden ayırmak yaşamayı unutturmak demek değildir. Her kalp iki eşit parçaya bölünmüş olarak atmaya başlar diye söylenir. Bunu görüp okuyamayacağız fakat romanları?

× #alikoçistifa

Tugay Kaban

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.