Karabük Postası tarafından
28 Şubat, 2023 16:34 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Bunun Hesabını Kim Verecek?

2015 yılında ihalesi yapıldıktan sonra 2016 yılında yapımına başlanan ve 25 yataklı olarak  2018 yılında hizmete açılan, yaklaşık 12 Milyon TL'ye mal olan Eskipazar Devlet Hastanesi çürümeye terk edildi Eskipazar İlçesinde  12 Milyon TL harcanarak yapılan Devlet Hastanesi çürümeye terk edildi. Sağlık Bakanlığı tarafından 2015 yılında ihalesi yapıldıktan sonra 2016 yılında 25 yataklı olarak yapımına başlanan ve 2018 yılında tamamlanarak hizmete açılan, ancak hizmete açıldıktan 6 ay  sonra çevresinde yaşanan çökmeler sonucu boşaltılan binanın son  hali Devletin Milyonlarca lirasının nasıl çöp olduğunu gözler önüne serdi. Eskipazar Devlet Hastanesinde meydana gelen çökmelerle ilgili İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne rapor tutturulurken, rapor sonucu Bakanlıktan gelen heyet incelemelerde bulunmuş ve yapılan incelemelerin ardından binada herhangi bir sıkıntının olmadığı, çevresinde su drenajları olmadığından çökmelerin yaşandığı belirlenmişti ve hastane geçici olarak başka bir yere taşınmıştı. Ancak gelinen süreçte hastane ile ilgili herhangi bir çalışmanın yapılmadığı gözlemlenirken, yapılsa bile bunun ne kadar sağlıklı olacağı ise merak ediliyor. Bu arada binanın tadilatı için yine milyonlarca lira para harcanacağı belirtiliyor. Bu bina için yer seçimi, zemin etüdü, proje ihalesi, yapım ihalesi ve kontroller nasıl yapıldı, kimler yaptı ve  bu tehlikeler baştan nasıl görülmedi işin bir diğer boyutu. Hastane binasının içler acısı haline tepki gösteren bir çok vatandaş, bu binanın buraya yapılmasına göz yuman sorumluların mutlaka hesap vermesi gerektiğini dile getirdiler. (Nurettin Acar)        
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
27 Temmuz, 2025 13:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİR ÜLKE İÇİN EN TEHLİKELİSİ !

Bir ülke için en tehlikelisi hedef kitlesi yığın olan yönetimlerdir!
Olayları analiz edebilen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, farkındalığı yüksek, eğitimli ve bilinçli bir toplum bu tür yönetimlerin işine gelmez. Onlar varlıklarını sürdürebilmek için, kendilerine kayıtsız, şartsız biat eden yığınlar yaratmaya çaba gösterirler.

Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden
Niccolò Machiavelli, toplum ve yığın'ı şöyle tanımlıyor;
"İnsan aklı kadar görür.
Soru sormayan, sorgulamayan, araştırmayan insan manipüle edilebilir bir karakterdedir.
Cahilde, kendini geliştirmeyen sığ insanlarda; alt beyin ve vahşi dürtüler baskındır.
İnsan yığınları yalancıya kızmaz.
Kendiside yalancıdır da ondan.
İnsan yığınları yoksula kızar. "Aptallığından" der.
"Yığın", "toplum" değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder. Yığın'ı etkilemek, manipüle etmek, yönlendirmek daha kolaydır."

Bilinçli toplum; Farkındalığı yüksek, olayları analiz edebilen, yanlışa tepki veren, nereye gittiğini düşünen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, yaşamı kendi iradesiyle yönlendirebilme yetisine sahip, kişisel sorumluluğunun farkında olan insanlardan meydana gelir..
Toplumsal bilinç, yüksek insani değerlere sahip olmayı gerektirir. Okuyan, araştıran, sorgulayan, analitik düşünebilen insanlar, bilinçli toplumun değerli bireyleridir.

Kişisel değerler; karşılıklı ilişkilerde doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, nezaket, adil olma, açık düşünebilme, kontroller kurabilme, empati yapabilme ve farkındalık gibi kavramlar bütünüdür. Tüm bunlar, uyumlu ve huzurlu yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Üstün İnsani değerler; yaşamı güzelleştirir ve hayatı anlamlı kılar.

Siyasetin, siyasetçinin sık sık başvurduğu; algı yönetimi, gündem değiştirme, yönlendirme gibi yöntemler Yığınlar üzerinde etkili olur.
Toplum ise, bilinçli bireylerden oluştuğu için, araştırır, sorgular, örgütlenir. Ülkesi ve geleceği sözkonusu olduğunda daha cesaretlidir.Siyasetçinin oyuncağı olmaz.
Bilinçli bireylerden oluşan toplumlar asla bu tür tuzaklara düşmezler. Bilinçli toplumları, manipüle edemezsin, güdemezsin!

Toplum ile yığını birbirinden ayıran faktörlerden biri de eğitimdir. Yığınlar, çoğunlukla eğitimsiz, cahil insan topluluklarıdır. Okuyan, araştıran, sorgulayan insanı kolay kolay kandıramazsınız. Hedef kitlesi yığın olan siyasi oluşumlar bu yüzden eğitimli insanlardan, bilinçli toplumlardan hazetmezler.
Tercihi yığın olan yönetimler; ülkesini ve insanını düşünmez!
Onlar için önemli olan kendi ikballeridir!

Şimdi şu soruyu kendi kendimize soralım. Toplum muyuz?
Yığın mıyız?

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.