Ihlas Haber Ajansı tarafından
12 Haziran, 2024 04:15 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Bu proje özel birey ve engelli çocukların annelerine umut olacak

Kastamonu’da hayata geçirilen “Güçlü Anne Güçlü Özel Birey” projesi çerçevesinde engelli çocukların anneleri, Bu eğitimler sayesinde annelerin sorunlarını çözebileceği ruhsal sağlamlıklarını artması aynı zamanda ruhsal güçlenmesi sağlanarak, çocuklarının bakımlarında katkıda bulunması hedefleniyor.
Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Psikiyatri Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Havva Kaçan’ın yürütücülüğünde hayata geçirilen “Güçlü Anne Güçlü Özel Birey” projesi, engelli bireylerin annelerine umut olacak. 6 ay sürecek proje çerçevesinde engelli çocuk sahibi 30 anneye 15 farklı konuda eğitim verilecek. Dicle Üniversitesinden Doç. Dr. Funda Gümüş ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurhan Eren’in araştırmacı olarak yer aldığı “Güçlü Anne Güçlü Özel Birey” projesi, TÜBİTAK tarafından desteklenecek. Proje çerçevesinde işitme yetersizliği, görme yetersizliği, fiziksel yetersizlik, otizm spektrum bozukluğu, çoklu yetersizlik, dil ve konuşma bozukluğu, öğrenme güçlüğü ve duygu/davranış bozukluğu teşhisleri koyulan çocukların annelerine eğitimler verilecek. Eğitimler sayesinde engelli ya da özel birey çocuğa sahip annelerin psikodrama eğitimi ile hedef kitlenin psikolojik iyi oluşları sağlanacak. Ayrıca proje ile annelerin çocuklarıyla serbest zaman geçirmelerini sağlayacak çocuklarına şefkatli yaklaşımlar atölyesi, etkili iletişim kurma, özel çocukların davranış problemleri ile başa çıkma, sanatın ruh sağlığına yaralarına yönelik eğitimler ile ebru, taş baskı, ahşap boyama, çarşaf bağlama, takı tasarımı, seramik sanatı ve teknoloji pazarlama eğitimleri yapılacak. Ayrıca anneler için çeşitsel etkinlikler düzenlenecek.

Anneler her alanda desteklenecek
Proje çerçevesinde üretilen el emeği ürünler, “üretiyorum, satıyorum” faaliyetleri çerçevesinde e-ticaret pazar yerleri atölyeleri açılarak el emeklerinin uygulamalar aracılığı ile nasıl satılacağı öğretilecek. Projeyle engelli bireylere sahip olan annelerin ruhsal sağlıkların arttırılması ve edindiği hobilerden ürettiği el emeklerini tanıtma, hatta ek gelir elde edebilmelerine katkı sağlanması hedefleniyor. Ayrıca proje sayesinde annelerin sorunlarını çözebileceği, ruhsal sağlamlıklarını artması, aynı zamanda ruhsal güçlenmesi sağlanarak, çocuğun bakımına katkıda bulunulması hedefleniyor. Projenin tanıtımı Kastamonu Üniversitesin Sağlık Bilimleri Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

“600 projeden 68 proje geçti, bu projede onlardan bir tanesi”
Proje yürütücüsü Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Psikiyatri Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Havva Kaçan, “Bu projeye 2022 yılında hazırlık yaparken bana Huriye Boyraz hanımın telefon numarasını verdiler. Dediler ki ‘dernek başkanı olacak’ o zamanlar dernek yoktu. Ancak kafamda özel birey annelerini rahatlatmak, onların ruhuna hitap etmek, çocukları olmadan mutlu etmek, kendilerini sevmeyi sağlamak, sosyalleşmek toplumumuzun onlara verdiği damgalamadan uzak tutmak. Onların çocuklarıyla beraber toplumda yaşayabilmelerini sağlamak için kafamın içerisinde düşünceler dönüp duruyor ama ilinde başarısız oldum başvurmadım bile çünkü proje ekip işi. Birikmesi ve zamanla olması gerekiyordu. Huriye Boyraz hanımın desteği ile Ahmet Şirin hocamla tanıştım. 600 projeden 68 proje geçti” dedi.

“Hem proje açısından hem de velilerimiz açısından çok ciddi bir çalışma olarak görüyoruz”
Proje yazarı Türk Hava Kurumu Kastamonu Şube Başkanı Ahmet Şirin de, “Bu tek taraflı bir proje değil. Siz velilere müthiş bir imkan sağlıyor. Profesör ve doçentler sizlerle olacak. Aynı zamanda ders görmenin dışında onları tanıyacaksınız. Proje bittiğinde de kapılar kapanmayacak. Birden fazla çevre edineceksiniz. Birçok insan tanımış olacağız. Bu anlamda da sadece proje işlemeyecek özel birey ailelerimizle çok ciddi kazanımlar elde edilecektir. Çok güzel insanlarla tanışmış olacaklar. Sağlık Bilimleri Fakültesi, 4-5 ay boyunca elinizde olacak. Sizin üzerinizden özel eğitim okullarımız faydalanacak. Bu bir araştırma çalışması. Velilerimizin özellikle katılımlarını bekliyoruz. Biz şu anda özel bireylerimizle İçişleri Bakanlığı projesi çalışıyoruz. Sizinle yürütülecek çalışımlardan elde edilecek sonuçlar olumlu ya da olumsuz fark etmiyor. Özel birey annesi mutlu etti ya da etmedi, değer kattı ya da katmadı ne yaptık da kattı ne yapmadık da katmadı sonucu bir sonraki dönem ve başka araştırmacılar için bir veri seti oluşturacak. Basite alınacak bir yönü yok. Hem proje açısından hem de velilerimiz açısından çok ciddi bir çalışma olarak görüyoruz. Aynı şekilde sizlerden destek bekliyoruz” diye konuştu.

“Kastamonu Üniversitemiz şu anda engelsiz bir üniversite”
Yapılan projenin aileler ve özel bireylere iyi geleceğini ifade eden Özel Bireyler ve Aileleri Danışma Derneği Başkanı Huriye Boyraz ise, “Bu güzel projede bir ardayız. Bizim hayallerimizin gerçek olduğu bir proje çünkü anneleri yaz döneminde iyi zamana denk geldi. Annelerin birazda olsa rahatlamasına ve çocuklarımızı emanet edeceğimiz, annelerin psikolojisine iyi gelebilecek çok güzel imkanların olduğu bir proje. Kastamonu Üniversitemiz şu anda engelsiz üniversite. Bunu layıkıyla yapma noktasında elimizden geleni yapacağız. Anneyi rahatlattığımız zaman inanın özel bireylerimize de en azından bu yaz döneminde çok güzel olacak. Annelerime sadece üniversitemizin kapısından içeri girmek yeterli diyorum. İçeriğine baktığınızda anlattıkları zaten çok güzel bir proje. Havva hocam yıllardır özel bireylerimizin okullarında ve özel eğitim kurumlarımızda her zaman yanımızda. Aile bireylerimizle bire bir ilgilenir kendisi. Emeği geçen söz söyleyen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından projenin tanıtımı gerçekleştirildi.

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
06 Mart, 2025 20:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

İl Tarım ve Orman Müdürlüğü: “Yağan kara güvenme, kokarcaya aman verme”

Samsun Vilayet Tarım ve Orman Müdürlüğü, "Yağan kara güvenme, kahverengi kokarcaya aman verme" ikazında bulundu.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, kahverengi kokarcayla ilgili açıklama yaptı. Kahverengi kokarcayla uğraşın devam ettiği belirtilen açıklamada, "İlimiz ziraî üretiminde başta fındık olmak üzere birçok eserde kıymetli ölçüde randıman ve kalite kayıpları meydana getirme riski olan, tahripkâr, istilacı ve polifag bir ziyanlı olan kahverengi kokarca ile gayret; bakanlığımız ‘Kahverengi Kokarca İle Gayret Hareket Planı’ yeterince; 2025 Yılı Bitki Sıhhati Uygulama Programı kapsamında Entegre Çaba Prensipleri doğrultusunda Kahverengi Kokarca Teknik Talimatına nazaran devam etmektedir. 2017 yılında birinci kere Terme ilçesinden vilayetimize giriş yapan, 2023 yılı Temmuz-Ağustos aylarında popülasyon artışının Terme-Çarşamba ilçelerinde kimi lokasyonlarda ekonomik olarak eserde ziyana yol açtığı, 2024 yılında ise popülasyonun artarak devam ettiği, bu süreçte ise il/ilçe tarım orman müdürlüklerimizin ihtar ve ikazlarını dikkate alarak uygulayan üreticilerimizin eserlerini müdafaaya yönelik çabalarında muvaffakiyete ulaştığı tespit edilmiştir. Kahverengi kokarca zararlısının tanınması ve ziyan boyutu ile kamuoyunun bilgilendirilmesi çalışmalarımız ziyanlı vilayetimize giriş yapmadan başlamış, hala bugün de il/ilçe uyum konsey toplantıları, il/ilçe bölüm toplantıları, kurum ve kuruluşlar ile istişare toplantıları, biyosidal uygulama eğitim programları, çiftçi eğitim ve yayım çalışmaları, proje çalışmaları, tarla okulları, örnek uygulama eğitimleri, uğraş takvimi duyuru ve ilanları üzere bütün argümanlar kullanılarak devam etmektedir. Bunun yanında bakanlığımızca tahsis edilen ödenekler ve yerelden temin edilen kaynaklar ölçüsünde sahipsiz alanların kışlak gayretinde kullanılmak üzere biyosidal ilaç alınması ve bu alanların ilaçlanması, kışlak öncesi ve kışlak sonrası feromon tuzaklarla cezbet-öldür yönergesi kapsamında kullanılmak üzere feromon tuzak ve etrafında yapılacak ilaçlamalar ile ilgili bitki muhafaza eserleri alımı, dağıtımı ve alanda aktif kullanımı, ilaçlamalarda kullanılmak üzere alet ekipman alımı, dağıtımı ile ilgili çalışmalarımız devam etmektedir" denildi.

2025’te artarak ve yayılarak devam etmesi öngörülüyor
Kahverengi kokarcanın 2025 yılında da artarak ve yayılarak devam etmesinin öngörüldüğüne dikkat çekilen açıklamanın devamında şu tabirlere yer verildi: "2025 yılında ise polifag, istilacı ve tahripkar bir ziyanlı olan kahverengi kokarca popülasyonunun artarak ve yayılarak devam etmesi öngörülmekte olup önlemlerimizin de artarak ve Kahverengi Kokarca ile Uğraş Hareket Planı doğrultusunda üreticilerimiz başta olmak üzere bütün dal paydaşları ile birlikte seferberlik ruhu içerisinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Kahverengi kokarca biyolojisi gereği sıcaklık ortalaması 15-16 dereci altına inmeye başladığında kışlamak için amaç gayret alanlarımız olan konut, ahır, boş depo ve çatı ortaları üzere barınma alanlarında kışlama eğilimi göstermektedir. Kış boyunca yaklaşık 4-5 ay bu kışlaklarda kışı geçirip sıcaklık ortalaması 12,5 dereceye ulaştıktan sonra kışlaklardan çıkışlar başlayıp çıkışlar 16 dereceye kadar devam etmekte ve ortalama 17 dereceyi geçtikten sonra büyük oranda sonlanmaktadır. Bu sene geçen kış kaidelerinin korunaklı alanlarda kışlayan böcek popülasyonu üzerinde bir tesiri olmayacağı öngörülmektedir. Kışlak gayreti ise öncelikle mekanik çaba (toplanıp imha edilerek) yapılarak, ulaşılamayan alanlarda ise Sıhhat Bakanlığı’nca ruhsatlandırılmış biyosidal eserleri kullanılarak çaba yapılmalıdır. Kışlak uğraşında katiyen (BKÜ) bitki muhafaza eseri kullanılmamalıdır."

Seferberlik ruhu içerisinde mücadele
Seferberlik ruhu içerisinde çaba edilmesi gerektiğini vurgulayan Tarım ve Orman Vilayet Müdürü İbrahim Sağlam ise "Kahverengi kokarca; kışlaklardan sıcaklık ortalaması 12,5 dereceyi ulaştığında çıkışlara başlayıp sıcaklık ortalaması 17 dereceyi bulana kadar periyodik olarak çıkışlarını sürdürmektedir. Karadeniz Bölgesi’nde rakımsal ve bölgesel sıcaklık farklılıkları da dikkate alındığında referans tarihi olarak 2-10 Nisan ortası baz alınarak kullanılan ruhsatlı biyosidal eserlerin uygulama yüzey alanlarında kalma mühleti, büyükşehirlerde uygulama yapılması gereken alanlarında da büyüklüğü ve çokluğu dikkate alındığında 1-10 Mart tarihi prestiji ile kışlak alanlarda biyosidallerin uygulamaya başlanmasına, 15 Nisan tarihinde ise sonlandırılmasının uygun olacağı önerilmektedir. Kışlak alanlarda zararlının hareketsiz olacağı ve kimyasalla temasının zahmeti üzere etkenler de baz alındığında çıkış yapmak için hareketlenmelerin olduğu bu tarihlerin baz alınması kışlaklardan çıkış basamağında gerek ziyanlı ile temasın gerekse de yapılacak gayrette muvaffakiyet bahtını ve oranını arttıracaktır. Gerek kışlak gayreti gerekse cezbet-öldür yolu ile çaba ve eser bazında kimyasal gayret takvimi hususlarında il/ilçe tarım ve orman müdürlükleri ile irtibatlı olunması ve takip edilmesi, yapılan tertiplere dayanak olunması, seferberlik ruhu içerisinde gayret çalışmalarına kişisel ve toplumsal olarak sürat kesmeden devam edilmesi ilimiz ziraî üretimi için son derece önemlidir" dedi.
Ayrıca kışlaklardan çıkış için uğraşa 1-10 Mart’ta başlanması, 15 Nisan’a kadar devam edilmesi öneriliyor. Öte yandan kullanılan biyosidal eserlerin kalıcılık müddeti baz alındığında Nisan sonuna kadar tesirlerinin devam edeceği belirtildi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.