Karabük Postası tarafından
25 Ocak, 2019 14:05 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Bu Acıya Yürek dayanmaz

Trafik kazasında ölen 4 kişi toprağa verildi. Kazada hayatını kaybeden sürücü Satılmış Kocabaş’ın yapılan otopsisinde direksiyon başında kalp krizi geçirdiği ve kazanın ise bu nedenle medyana geldiği belirlendi Yenice ilçesinde dün meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 1'i çocuk 4 kişi toprağa verildi. İlçeye bağlı Kayadibi köyünden Yenice istikametine 67 NK 124 plakalı otomobille seyreden Satılmış Kocabaş (66) Yeniköy mevkisinde direksiyon hakimiyetini kaybederek dereye uçmuştu. Suya ters vaziyette düşen otomobilde sürücü Satılmış Kocabaş ile eşi Emine Kocabaş (65), gelini Sevgi Kocabaş (32), torunu İrem Nur Kocabaş (11) hayatını kaybederken, 4 yaşındaki Enes Ali Kocabaş ise yaralı olarak kurtarılmıştı. Kazada hayatını kaybeden aynı aileden 4 kişi için Cuma namazını müteakiben Merkez Camii'nde cenaze namazı düzenlendi. Kazada babasını, annesini, eşini ve çocuğunu kaybeden Satılmış Kocabaş taziyeleri kabul etti. İlçe Müftüsü Mehmet Bayan tarafından tek tek cenaze namazları kıldırıldığı törene yakınlarının yanı sıra Karabük Valisi Fuat Gürel, Emniyet Müdürü Sırrı Tuğ, İl Jandarma Komutanı Albay Ali Sefa Yılmaz, Yenice Kaymakamı Muhammed Evlice, Yenice Belediye Başkanı Zeki Çaylı ve çok sayıda vatandaş katıldı. Cenazeler, Yamaç köyü Orta Mahallesi'nde kılınan cenaze namazının ardından köy mezarlığına defnedildi. "KALP KRİZİ GEÇİRDİĞİ BELİRLENDİ" Kazada hayatını kaybeden sürücü Satılmış Kocabaş’ın yapılan otopsisinde direksiyon başında kalp krizi geçirdiği ve kazanın ise bu nedenle medyana geldiği belirlendi. Öte yandan Kocabaş’ın yarı yıl tatili nedeniyle Manisa’nın Soma ilçesinden kendisini ziyarete gelen torunlarını ve gelinini ilçe merkezine getirdiği öğrenildi.

blank
Sevgi Özdemir tarafından
23 Nisan, 2025 16:56 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Faturalarımız tam, hizmet yarım

Bugün İstanbul bir kez daha sallandı. Kandilli Rasathanesi'ne göre 6.2 büyüklüğündeki deprem kısa sürdü ama etkisi derin oldu. Panik, endişe ve en önemlisi iletişimsizlik. Deprem olur olmaz herkes telefonu eline aldı, sevdiklerine ulaşmak istedi. Ama çoğumuz, sevdiklerimizi aradığımızda telefonlarımızda sadece sessizlikle karşılaştık. GSM operatörleri yine sınıfta kaldı.

Her ay düzenli olarak ödediğimiz yüzlerce liralık fatura, yalnızca konuşma ve internet değil, ihtiyaç anında çalışacak bir sistemin bedeli olmalı. Ama bugün gördük ki, o sistem en gerekli anda iflas ediyor. Bu sadece birkaç dakikalık bir kesintiden ibaret değil; milyonlarca insanın aynı anda sessizliğe mahkum edilmesi demek. Afet anında en çok ihtiyaç duyulan şey iletişimken, sesimizi duyuramamak demek yalnızca teknik bir sorun değil, bu yaşama tutunmaya çalışan insanların hayati bir bağdan koparılması demek.

Hatırlarsanız 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde de aynı sorunu yaşadık. O gün yüz binlerce insan enkaz altında sevdiklerine ulaşmaya çalıştı. O gün de aynı tablo karşıladı bizleri. Yani bu bir ilk değil, ama ne yazık ki hâlâ bir son da değil.

6.2 büyüklüğündeki bugünkü depremde iletişim altyapısı bu kadar kolay çöktüyse, olası büyük İstanbul depreminde neyle karşılaşacağız?

Uzmanlar yıllardır bu depremin 7’nin üzerinde olacağını söylüyor. Durum böyleyken, GSM operatörleri hâlâ bu yükü kaldıramıyorsa, esas felakette sistem tamamen devre dışı mı kalacak? O zaman sadece binalar mı yıkılacak, yoksa iletişimsizlik yüzünden umutlarımız da mı enkaz altında kalacak?

Devamlı artan fiyatlar, paketlere eklenen "katma değerli hizmetler", 5G vaatleri… Hepsi güzel. Ama bu hizmetlerin en temel işlevi, acil durumlarda çalışması değil mi? İletişimin en çok gerektiği anda yok oluşu insanların can güvenliğine karşı işlenmiş ciddi bir ihmaldir.

Bu saatten sonra "yoğunluktan dolayı hatlar kilitlendi" bahanesi kimseyi tatmin etmiyor. Çünkü biz bu yoğunluğun ne zaman geleceğini biliyoruz: her depremde, her afette, her kriz anında. Bilinmeyen değil, beklenen bir senaryoya karşı hazırlıksız olmak, affedilir bir şey değildir.

Reklam filmlerinizdeki "gelecek burada" sözleriyle değil, kriz anlarında göstereceğiniz dayanıklılıkla güven kazanın. Çünkü biz artık her ay farklı bahanelerle artan fatura değil, karşılık istiyoruz.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.