Karabük Postası tarafından
02 Aralık, 2014 08:59 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

BTSO Başkanı Çakır: “30 Fabrikalık Yeni Alan Hizmete Sunuluyor”

BARTIN Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cihat Çakır, "Bartın İl Özel İdaresi ile DSİ Bölge Müdürlüğünce ortaklaşa yürütülen Kurtköy Bölgesi Gökırmak Islah ve Taşkın Koruma çalışmalarının tamamlanması ile Bartın OSB'nin iki kattan daha fazla büyüme sağlayacaktır. Bu sayede bin 300 dönümlük yeni bir sanayi alanı oluşturularak 30 yeni büyük fabrikayı hizmete sokacak bir alana sahip olmuş olacağız" dedi. OSB’nin 30 adet sanayi parselinde 30 adet firma ile faaliyet gösterdiğini belirten Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cihat Çakır, "Bartın'ın sanayide teşvik kapsamına alınmasından sonra Bartın Organize Sanayi Bölgesinde bulunan parsellerin tamamının sanayiciye tahsis edilmiş durumdadır. Bölgesinin ilk kurulduğunda 72 hektar iken bunu yeni kamulaştırmalarla 96 hektara çıkarılmış durumdadır. Artan talebi karşılayabilmek için Organize Sanayi Bölgesinin genişletme çalışmalarına başlamış durumdayız. Bartın İl Özel İdaresi ile Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğünce ortaklaşa yürütülen Kurtköy Bölgesi Gökırmak Islah ve Taşkın Koruma çalışmalarının tamamlanması ile Bartın OSB'nin iki kattan daha fazla büyüme sağlayacaktır. Bu sayede bin 300 dönümlük yeni bir sanayi alanı oluşturularak 30 yeni büyük fabrikayı hizmete sokacak bir alana sahip olmuş olacağız. Sanayi bakanlığından sağlanılan 4 milyon milyon TL kredi ile OSB’nin arıtma tesisi inşaatı tamamlanmak üzere. Hem ilimizin hem de OSB’nin enerji sorununu giderecek enerji nakil hattı ve trafo merkezlerinin yapıma başlanılmış durumdadır. Ayrıca Bartın OSB’ye ulaşımı sağlayacak olan köprünün yapımını tamamlamış durumdadır” diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
16 Aralık, 2025 10:18 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

EMEKLİYİ ÖLMEDEN MEZARA KOYDULAR !

Anayasamıza göre, Türkiye Cumhuriyeti bir sosyal devlettir. Sosyal devlet; vatandaşların refah durumunu gözeten, halkına asgari bir yaşam düzeyi sağlamakla görevli devlet olarak tanımlanır.

Sosyal devlet, anayasamızın 2. ve 60'ıncı maddelerinde de tanımlanmıştır. Sosyal hukuk devleti güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani, sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir. Ülkelerin sosyal devlet olabilmesi için bazı özelliklerinin bulunması gerekir. Sosyal devlette fırsat eşitliği ön plandadır. Ayrıca sosyal devlette halka eşit gelir dağılımı ve asgari yaşam şartları sunulur.

Peki, halka eşit gelir dağılımı ve asgari yaşam şartlarının sağlanması konusunda ne durumdayız? Ücretlere baktığımızda, eşit gelir dağılımından söz edebilir miyiz? Gelir dağılımı adaletsizliğinde dünya sıralamasında liderliğe oynuyoruz!

Çalışanlarla emekliler arasındaki ücret dengesizliği emekliler aleyhine giderek büyüyor. Emekli maaşları TÜRK-İŞ'in her ay açıkladığı açlık sınırı rakamlarının neredeyse yarısına düştü. Önümüzdeki ay 6 aylık enflasyon rakamlarına göre emekli maaşlarına yapılacak olan zam yüzde 11-12 civarında olacak. Bu durumda, en düşük emekli aylığı 19 bin liraya bile ulaşamayacak. Kasım ayı açlık sınırı rakamı 30 bin lira . Aralık ayında ve devam eden aylarda bu rakam daha da artacak. Emekli maaşlarının açlık sınırı rakamlarının yakalaması mümkün görülmüyor. Aynı durum asgari ücret alanlar için de geçerli. Bu rakamlarla kirasını bile ödeyemeyen milyonlarca insan ne yiyecek ne içecek?

blank

Böyle bir adaletsizlik, böyle bir vicdansızlık olabilir mi? Nerede kaldı sosyal devlet, nerede adalet, hakkaniyet? Emekli de bu ülkenin vatandaşı. Emekliler lütuf beklemiyor. Çalışırken ödedikleri primlerin karşılığını hakkıyla almak istiyorlar.
Sosyal Güvenlik Sistemi çökmüştür. Prim ödeme gün sayısının, ödenen primin rakamsal miktarının hiç bir önemi kalmadı. 3600 gün prim ödeyenle 9000 gün prim ödeyen arasında bir fark kalmadı. Sistem oynana oynana bu duruma geldi.
Hakkaniyet, adalet yerle yeksan oldu.
2016 yılında asgari ücretten % 66 daha fazla maaş alan bir emekli buğün asgari ücretin yüzde 24 altına düştü.
Bu tablo böyle devam ederse, emekli kuru ekmeğe bile muhtaç kalacak.
Tuzu kurular! ükeyi yöneten muhteremler! Hiç mi vicdanınız sızlamıyor.? Nasıl uyku uyuyorsunuz?

Çocuk okutan, kirada oturan emekliler var. Bu insanlar açlık sınırının yarısına düşmüş maaşlarla ayakta kalabilir mi? Yazının başlığı bazılarına abartılı gelmiş olabilir. Fakat acı gerçek budur. EMEKLİ ÖLMEDEN MEZARA KONMUŞTUR!

Tablonun ressamı gelmiş geçmiş tüm hükümetlerdir! Son 23 yılda ise, bu tablo tamamlandı, verniklendi ve çerçevelendi. Oy uğruna izlenen popülist icraatlar, istihdam yaratamayan, üretmek yerine ithal etmeyi öncelikleyen politikalar, israf ve şatafat ülkeyi bu duruma getirmiştir.

Mutlu azınlığa en kalbi duygularımla…

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.