Karabük Postası tarafından
11 Mayıs, 2017 12:37 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Boşanma Araç Kundaklattı

Kundaklama anı güvenlik kamerasına saniye saniye yansırken, alev topuna dönen aracı söndürmek için apartman sakinleri seferber oldu   Karabük’te bir kişi boşanma aşamasında oldukları eşinin abisine ait park halindeki aracı sabaha karşı benzin dökerek yaktı. Sabah karşı meydana gelen kundaklama olayı ise saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı. Edinilen bilgiye göre olay sabah saat 05.00 sıralarında Yeşil Mahalle Hilal Tepe caddesi Kader sitesi önünde meydana geldi. İddiaya göre Musa Ceylan isimli şahıs, eşine şiddet uyguladığından dolayı evden uzaklaştırma cezası alarak eşi tarafından boşanma davası açıldı. Yaşadıklarını hazmedemeyen Ceylan, önceki gece sabaha karşı eşinin abisi Murat Aybakır’ın yaşadığı apartmanın önüne gelerek aracına benzin dökerek ateşe verdi. Yaşanan o anlar ise apartmanın güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Biranda alev topuna aracın yandığını sabah namazından dönen bir vatandaşın görmesi üzerine apartman sakinleri aracı söndürmek için seferber oldu. Otomobil sahibi Aybakır ve apartman sakinlerinin yangın tüpleri ile müdahale ettiği alevleri söndürmek başarılı olamadı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını diğer araçlara sıçramadan söndürdü. Ablasının boşanma aşamasındaki kocası tarafından aracı benzin dökülerek kundaklanan Murat Aybakır, daha öncede aracının iki kez lastiklerinin kesildiğini ve enişteleri tarafından tehdit edildiklerini söyledi. Aybakır, “ Aracımın lastiklerini kesen kişinin Musa Ceylan olduğunu beyan etsem de ispatlayamadık. Sonrada bu olaylardan dolayı binaya güvenlik kamerası taktırdım. İki gün öncede ablamın ikamet ettiği eve ablam olmadığı sırada çilingir ile kapıyı açtırarak zorla eve girerek polis tarafından yakalanmıştı. İki gün sonrada sabaha karşı gelip aracımı yakarak ateşe verdi. O anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı. Artık hayati tehlikemizin olduğunu düşünüyorum. Tehdit edildiğimizden hem bana hem de ablama koruma kararı çıktı” dedi.   https://youtu.be/dfWiLjkmJuA

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
İsmail AKCA tarafından
12 Mayıs, 2025 11:54 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Yüzleşme..!

Bazıları kördür. Gözünün içine soksan da hakikati göremez. Çünkü görmek istemez. Çünkü görmek, sorumluluk ister. Görmek, insanı susturmaz; haykırtır. Oysa Karabük’te çoğu suskun.

Öyle bir suskunluk ki, korkudan değil; alışkanlıktan, menfaatten, işbirliğinden doğan bir suskunluk. Körlük sadece bir görme kaybı değil bu topraklarda; vicdanın tembelleşmesidir, ruhun kararmasıdır, ahlaki pusulanın sapmasıdır.

Ve bazıları nankördür. İşine gelmediği için ne görür, ne duyar, ne de hisseder. Onlar için dün övülen bugün yerilir; dün yuhalanan, bugün baş tacı edilir. İlkesizliğin, omurgasızlığın kol gezdiği bu şehirde sadakat, sadece çıkarla ölçülür. Rüzgâr nereden eserse, başlar o yöne eğilir. Duruş, artık bir erdem değil; ticari bir hesap meselesidir.

Karabük’te siyaset, çoktan bir fikir mücadelesi olmaktan çıktı. Dosya pazarlıklarıyla yürüyen, kulis dedikodularıyla şekillenen, kirli ittifaklarla serpilen bir tiyatro sahnesine döndü. İktidarda olanların bir kısmı, muhalefeti, kazananı, kaybedeni de aynı sofrada buluşuyor. Bu sofrada tabaklar büyük, çatal kaşıklar gümüş; ama lokmalar düşündürücü…

Gazetecilik mi dediniz?

Ne yazık…

Kalemler, eskisi gibi halk için değil; artık patronlar için oynuyor. Manşetler değil; mesajlar satılıyor. Reklamlar haberlerin yerini almış, gerçekler ise sansür perdesi ardında boğulmuş.

Eleştirmesi gerekenler, öve öve bir hal olmuş. Kamuoyunu bilgilendirmesi gerekenler, algı operasyonlarına başlamış. Bir yandan “bağımsız basın” nidaları atılırken, diğer yandan kalemler çıkar odaklarının cebinden beslenir hal almış, sermayenin esiri olmuş..!

Sivil toplum kuruluşları desen, neyin sivili kaldı ki?

Ya bir siyasi partinin arka bahçesi, ya bir belediyenin gölgesi… Kimse toplum için değil; herkes kendi cemaati, kendi derneği, kendi çıkar çevresi için uğraşıyor. Oysa bir şehrin vicdanı olması gereken STK’lar, şimdilerde sadece törenlerde o kırmızı kurdeleleri kesmekle meşgul.

Ve bütün bu yapı… Siyasetçisi, gazetecisi, sivil toplumcusu ve onların ardında sıraya girmiş isimler… Birbirine iliklerine kadar bağlı, menfaat çatışışının altında birleşmişler. Çünkü menfaatleri kiralayanlar yüreklerini de satmıştır.

Bu körlüğe, bu nankörlüğe, bu kirli düzene sessiz kalırsan; bil ki sen de zamanla görmez olursun. Zira gerçekleri görmek, sadece gözle değil; yürekle olur.

Vesselam…

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.