Siyasetin temeli halk…
Halk, yani siyasetin deyimiyle milli irade…
Halkın, vatandaşın, seçmenin, milli iradenin seçimi…
Ülkeyi belirli bir dönem yönetecek siyasetçiler…
Bu seçimden herkes memnun…
Başta siyasetçiler, çoğunluğu kazanan siyasetin liderinden, milletvekillerine, bürokrat ve taraftar kitlesine kadar herkes memnun…
Cumhuriyetle başlayan Türk siyaseti, bugüne kadar sadece kendilerini tercih eden, seçmen ve milli iradeyi memnun edememiş…
Halkın seçerek vekalet verdiği siyasi irade, ülkenin en önemli kişileri, ülkeyi yöneten olarak göreve başlamış…
Seçim sonrası siyasi iradenin, kendine vekillik veren seçmenin, sağlık, huzur ve refah içerisinde yaşaması için gerekli ortamı hazırlamak öncelikli görevi olmalı…
Ancak bugüne kadar siyasi iradeler, vekil olarak, asılın yani halkın, milli iradenin sosyo-ekonomik ihtiyaçlarını temel alacak, yasal politikaları ortaya koyamamış…
Siyasi iradeler, zamanla ülkenin sosyo-ekonomisini krizlere sokarak, vesayetçilere davet çıkarmış, seçmenini cezalandırmış…
Sendikalar üyelerini savunamaz hale gelmiş, çalışanlar, enflasyon sarmalından kurtulamamış, asgari ücret genel ücret haline gelmiş…
Sosyo-ekonomik haklar bile iktidarın inisiyatifi gibi gösterilerek halk, devamlı iktidardan beklenti halinde bırakılmakta…
İktidarlar ihtiyaç sahibi kimselere yaptıkları destek ödemelerini bile gurur duyarak açıklamakta.
Aslında düşünmeli ki, destek ödemeleri çok yoksul duruma düşmüş kimselere yapılır.
Bugün ülkenin hemen hemen 20 milyondan fazlası bu destek ödemelerinden faydalanmakta.
Nüfusun dörtte birine yakını çok yoksul ve ihtiyaç sahibi durumda.
Siyasi iktidarlar, destek ödemelerinin gururla anlatılacak bir konu olmadığını, ülkenin kangrenleşmiş sosyo-ekonomik yarası olduğunu bilmeli.
Destek ödemeleri yerine insanlara iş ve istihdam sağlayacak projelerle işsiz kimse bırakmamalı.
Öncelikle esnafların başlattığı askıda ekmek gibi çeşitli desteklere, iktidar ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den farklı bir askıda desteği geldi.
Askıda buğday ile çıkış yapan Bahçeli, ortağı olduğu iktidarın, ülke yönetimindeki uzun sürede, sosyo-ekonomik politikalarla geldiği noktayı özetlemekte.
Yirmi yılı aşkın süredir ülkeyi yöneten iktidar,
Sosyal ve ekonomik politikalarda aldığı yolu ve alamadığı yolu, ittifak ortağı Bahçeli’nin yaptığı Askıda buğday çıkışıyla ortaya koymakta.
Demokrasi ve siyaset; seçtiği kimse tarafından aldatılmayan, sadece siyaset, işveren ve üst bürokrasinin memnun olduğu yönetim yerine, siyaseti seçen halkında memnun olduğu bir sistemi ortaya koymalı…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…