blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Aralık, 2024 16:07 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Bir zamanlar işleri yetiştiremiyorlardı, şimdilerde o işleri mumla arar oldular

Bir zamanlar en gözde meslekler arasında yerini alan matbaacılık dijitalleşmeyle birlikte neredeyse bitme noktasına geldi. Eskiden yanlarında eleman çalıştıranlar şimdilerde artık tüm işleri kendileri yapıyor.
Eskiden yılbaşı öncesi takvim, fatura ve ajanda bastıranların sayısı yoğun olurken, şimdilerde artık o işleri mumla aradıklarını belirten matbaa sahipleri, işlerin azlığından dolayı yanlarında kimseyi çalıştıramadıklarını söylüyor.
10 yıl öncesine kadar özellikle yılbaşlarında binlerce takvim bastıklarını günümüzde artık bu geleneğin yavaş yavaş kaybolmaya yüz tuttuğunu belirten matbaacılar, son zamanlarda mesleklerinin bitme noktasına geldiğini ifade ettiler.
Matbaa sahiplerinden Adem Şengül, eski işlerini mumla aradıklarını günümüzde artık her şeyin dijital ortamda çözüldüğünü belirterek “32 yıldır sektördeyim. Yılbaşına yaklaştık. 32 yıl önce 150-200 bin takvim yapıyorduk şu anda ise 1-2 bin takvim ancak yapıyoruz. Fatura basıyorduk e-fatura ile şimdi artık onlar da kalktı. Eskiden müşterilerimiz 200 cilt fatura bastırıyordu şimdilerde 1-5 cilt kadar ancak bastırıyorlar. Bizim sektör yavaş yavaş erimeye başladı. Dijitale geçiş var artık internetten her şey halledilebiliyor. Zamanında 8-10 kişi çalıştırıyorduk şimdi ben ve eşim çalışıyoruz. Eleman çalıştırsak altından çıkamayız. Davetiye bastırımı da artık azaldı. Eskiden nakit döndüğümüz davetiyelerdi şimdi o da bitti. Bizden sonra bu işi devam ettirecek kimseyi göremiyoruz. Zaten eleman da yetişmiyor. Gidebildiğimiz yere kadar gideceğiz. Allah yardımcımız olsun. Giderek meslek bitiyor” dedi.

" Eskiden bu zamanlarda takvim yoğunluğu yaşanırdı artık o gelenekte kalktı"
Eskiden yanında çok sayıda personel çalıştırdığını, şimdilerde ise yalnız çalıştığını belirten matbaa sahibi Murat Kuduban ise “Yaklaşık 23-24 yıldır bu sektördeyim. Mesleğe 16-17 yaşlarında çırak olarak başladık, bu seviyelere kadar geldik. İş durumumuz eskiye oranla çok azaldı. Mesleğe başladığım zamanlar bir işyerinde 30-35 kişi çalışıyorduk. İşyeri sahipleriyle görüşüyorum şimdilerde üç kişi kaldılar. Burayı 2012 yılında açtığım zaman yanımda 4-5 kişi çalışıyordu şimdi tek başıma kaldım. Eskiden bu zamanlarda takvim yoğunluğu yaşanırdı artık o gelenekte kalktı. Kalkmasının sebeplerinden biri de, artık her şey dijital olduğu için insanlar telefondan bakabiliyorlar ekstradan maliyetler çok yüksek. Maliyetlerin çok yüksek olduğundan dolayı vatandaşta yaptıramıyor. İmsakiyelerde oluyor ancak eskisi gibi o da pek olmuyor. Şuanda kaşe, tahsilat makbuzu gibi işler yapıyoruz fatura olayı zaten bitti. Artık ufak tefek işlere kaldık. Davetiye işi de bitti. İnsanlar artık davetiye de yaptırmıyor. İnsanlar genelde sosyal medyadan yayınlıyorlar. Mesleğimizin ilerisi için karamsar aldığımız bilgilere göre 2030 yılında matbaa sektörü bitecekmiş. Çırak yetişmiyor şu anda yanılmıyorsam Trabzon piyasasında en genç matbaacılardan bir tanesiyim. Tek çalışıyorum” diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 11:21 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

KBÜ’de Sağlık Yönetiminde İnsan Kaynağı Planlaması Ele Alındı

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından "Sağlık Hizmetlerinde İnsan Kaynaklarının Planlanması" konulu seminer düzenlendi.

Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen seminerde, sağlık hizmetlerinde insan kaynaklarının planlanması; alanın profesyonelleri tarafından personel yönetimi, idari işleyiş ve görev dağılımı çerçevesinde değerlendirildi.

15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğe; Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Seminerde konuşmacı olarak, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Doğan ile Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir yer aldı.

Açılış konuşmasında Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının kritik bir yönetsel sorumluluk olduğunu belirterek, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki uygulamalarını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" dedi.

Açılış konuşmasını yapan Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının önemine değindi. Güngör, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki karşılığını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Seminerde sunum yapan Başhekim Doç. Dr. Erkan Doğan, sağlık hizmetinin 7 gün 24 saat kesintisiz sürdüğünü vurgulayarak yöneticilerin çok boyutlu bir sorumluluk üstlendiğini ifade etti. Doğan, ekip çalışmasının, adaletin ve vicdanın sağlık yönetiminin temelini oluşturduğunu vurguladı.
Doğan, ayrıca sağlık hizmetinin kesintisiz yapısına dikkat çekerek, "Sağlıkta tatil yok. Burada sadece üç tane saç ayağı var; hekim, sağlık hizmetleri ve diğer alt birimler. Bu süreçte hakkaniyet, adalet ve vicdan çok önemli. Çalışanın hakkının yanında hastanın ve kamunun hakkını da korumak zorundasınız" diye konuştu.

Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir ise sunumunda özellikle hastanenin fizikî yapısı ve işleyişiyle ilgili bilgiler aktardı. Hastanenin çok geniş bir alana yayılan modern bir sağlık kompleksi olduğunu belirten Demir, yapının büyüklüğü ve 7 gün 24 saat hizmet sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulduğunda insan kaynaklarının doğru planlanmasının kritik önem taşıdığını söyledi. Demir ayrıca, "Sağlık hizmeti durmaz; bu nedenle doğru personel planlaması hayati bir gereklilik" dedi.

Programda ayrıca yeni mezun hemşirelerin saha adaptasyonu, birimlerdeki iş yükü, acil servis ve yoğun bakım gibi kritik alanlarda görev almanın sorumlulukları da ele alındı. Konuşmacılar, mesleğin zorluklarının yanı sıra insan hayatına dokunan yönünün güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu dile getirdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin