blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
13 Ağustos, 2025 20:00 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Beşiktaşlılardan Fenerbahçelilere çağrı

Düzce Belediyesi tarafından başlatılan Pak Kent Düzce kampanyası her kısmın dayanağını alarak geniş kitlelere ulaşmaya devam ediyor. Mahallelerde yürütülen paklık seferberliğinde bir birinci yaşandı, Düzce Beşiktaşlılar Derneği üyeleri ve mahalle sakinleri saha işçilerini yalnız bırakmadı.
Düzce Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü, Pak Kent Düzce kampanyası kapsamında 64 mahallede başlattığı seferberliği sürdürüyor. Koçyazı mahallesinde detaylı paklık çalışması yürüten saha takımına örnek bir dayanak çalışması da yapıldı. Toplumsal farkındalığı artırmak emeliyle kampanyaya dayanak vermek isteyen Düzce Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Ömer Faruk Kubilay, idaresi ve üyeleri ile birlikte Koçyazı Parkı’nda yapılan paklık çalışmasına katıldı. Paklık anlayışının her kısımdan iştirakle gerçekleşerek kalıcı olacağına inandıklarını söyleyen dernek üyeleri, saha işçisi ile iş kısmı yaparak parkın temizlenmesine yardımcı oldu.
Mahalle sakinlerinin de ilgiyle izlediği iş birliğinde örnek bir dayanışma daha yaşandı ve Düzcelilerin kampanyayı benimsediği bir defa daha kanıtlandı. Mahalle sakinlerinden hassas bir vatandaş, alanda çalışan Düzce Belediyesi işçileri ile dernek üyelerine soğuk içecek ikramında bulunarak takviye verdi.

Fenerbahçelilere davette bulundular
Temizlik çalışmasında saha işçisine yardımda bulunan dernek üyeleri yaptıkları açıklamada çalışmaları desteklediklerini söz ederek Düzce Fenerbahçeliler Derneği’ne de davette bulundu: "Bugün bizim için manalı bir gün Onursal Liderimiz Süleyman Seba’nın mevt yıl dönümü. Bu yıl dönümünde Düzce Belediyemizin başlattığı kampanyaya takviye verip paklık yaparak onu yad etmek istedik. 1903 Düzce Beşiktaşlılar Derneği olarak, Düzce Belediye Liderimiz Dr. Faruk Özlü’nün başlatmış olduğu Paklık Kampanyasına dayanağımız devam ediyor. Liderimize bu husustaki çalışmalarından ötürü teşekkür ederiz. Buradan davette bulunarak Düzce Fenerbahçeliler Derneği’ni kampanyaya davet etmek istiyoruz."

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Berkay Doğan tarafından
21 Aralık, 2025 13:02 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Osmanlı’dan Safranbolu’ya Abkâme Mirası

Safranbolu’da, yaklaşık iki bin yıllık bir mutfak tekniği yeniden gün yüzüne çıkarıldı.

Uzman Sanat Tarihçi Esra Oğuzkağan Özkan ile Yüksek Mimar İbrahim Canbulat, II. Ulusal Tarihte Safranbolu Sempozyumu’nda sundukları bildiride, “Osmanlı’dan Safranbolu’ya Uzanan Bir Miras: 15. Yüzyıl Geleneğiyle Kaplarda Üretilen Sirkeler” başlığı altında Abkâme geleneğini anlattı.

Sunumda, Osmanlı mutfağında önemli bir yere sahip olan Abkâme’nin yalnızca bir sirke türü olmadığı, aynı zamanda köklü bir fermentasyon ve aroma tekniği olduğu vurgulandı. Haber Sitemizin Yazı İşleri Müdürü ve Uzman Sanat Tarihçi Esra Oğuzkağan Özkan, Abkâme’nin tarihsel serüvenine ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Abkâme, yüzlerce yıldır adı aynı kalan fakat her çağda yeni bir anlam kazanan bir fermente sıvıdır. Sadece bir sirke çeşidi değil; hem ekşilik hem aroma taşıyan bir mutfak tekniğidir. Şirvânî’nin ‘Bu karışım tatlı ile ekşinin ustalıkla bir araya getirilmesidir’ sözü, Abkâme’nin tarih boyunca geçirdiği dönüşümü tek başına özetler.”

Özkan, Şirvânî’nin tarifinde Abkâme’nin küflenmiş ekmek unu, sirke ve tarçın, karanfil, safran gibi aromatik baharatların bir araya getirilmesiyle hazırlandığını belirterek, karışımın yaklaşık kırk gün boyunca güneş gören bir ortamda, üstü açık şekilde bekletildiğini ifade etti.

Abkâme’nin yalnızca ekşilik veren bir unsur olmadığını vurgulayan Özkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Burada özellikle vurgulamak isterim: Abkâme yalnızca sirke değildir; içindeki baharat karışımının kokusunu ve tadını yemeğe taşıyan aromatik bir sıvıdır. Bu yönüyle Osmanlı mutfağında sıradan bir ekşilikten çok daha fazlasını ifade eder.”

Sunumda, Safranbolu’da günümüzde bazı üreticilerin sirkeyi aynı küp ya da fıçıda yıllarca olgunlaştırmasının, Şirvânî’nin açık fermentasyon tekniğiyle benzerlik taşıdığına dikkat çekildi. Küp ve meşe fıçılarda oluşan doğal mikrofloranın, sirkenin tadını yumuşattığı ve aromayı derinleştirdiği belirtildi.

Yüksek Mimar İbrahim Canbulat’ın, sekiz yıldır aynı küpte olgunlaştırdığı Safranbolu sirkesiyle, Şirvânî’nin yöntemlerine uygun olarak Abkâme hazırladığı aktarılan bildiride, bu uygulamanın yalnızca teorik bir bilgi değil, yaşayan bir mutfak geleneği olduğu ifade edildi.

Özkan, Abkâme’nin tarihsel önemini şu sözlerle özetledi:

“Tarifler değişebilir, malzemeler dönüşebilir; ama tekniklerin taşıdığı kültürel hafıza kolay kolay kaybolmaz. Abkâme de tam olarak böyledir. Sasanîlerin pişirme tekniği, Abbasîlerin tat–denge anlayışı ve Osmanlı’nın aromatik fermentasyonu bugün Safranbolu’nun küp ve meşe fıçısı sirkelerinde yankı bulur.” Sunumda, Abkâme’nin Sasanîlerden günümüze uzanan yaklaşık iki bin yıllık bir tekniğin Safranbolu’da hâlâ yaşatılan son miraslarından biri olduğu vurgulandı. Oturumun sonunda ise Canbulat'ın hazırladığı Abkâme tadımları katılımcılara tek tek ikram edildi.

Haber videosu için TIKLAYINIZ!

Bizi sosyal medyadan takip edin