Beraat beklenen mazot yolsuzluğu davasında tevsi tahkikat kararı
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
06 Eylül, 2024 12:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Beraat beklenen mazot yolsuzluğu davasında tevsi tahkikat kararı

Bartın’ın Amasra ilçesinde geçen yıl Ocak ayında, mazot yolsuzluğu iddiası ile gelen isimsiz bir ihbar mektubun ardından belediye başkanı ve belediye avukatının yargılandığı davanın ikinci duruşması yapıldı. Sanık ve avukatlarının beraat kararı beklediği davada, mahkeme savcılığın tevsi tahkikat (koğuşturmanın derinleştirilmesi) talebini kabul ederek, duruşmayı 4 ay sonraya erteledi
Bartın’ın Amasra ilçesinde 23 Ocak 2024 yılında Amasra Cumhuriyet Savcılığı’na Amasra Belediyesi’ne ait İtfaiye Müdürlüğü ve Garaj Amirliği içerisinde bulunan benzin deposundan sivil araçlara mazot verilmek suretiyle yolsuzluk yaptığı ileri sürülen ihbar mektubunun ardından açılan ve Belediye Başkanı Recai Çakır ile belediyeye ait depodan benzin aldığı iddia edilen Avukat Berkay Dal’ın yargılandığı davanın ikinci duruşması gerçekleştirildi.

Tevsi tahkikat talebi
Bartın 1. Ağır ceza mahkemesinde görülen davanın ikinci duruşmasına beraat kararını bekleyen sanıklar Belediye Başkanı Recai Çakır, avukat Berkay Dal ve sanık avukatları katıldı. Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve Avukat Berkay Dal’ın kendi aracıyla Bartın ve Zonguldak adliyelerinde görülen Amasra Belediyesi’ne açılan davalara giderken aracına belediyeye ait benzin deposunda 25 litre benzin alması nedeniyle suçlandığı duruşmada, savcılık Adli Emanette yer alan Amasra Belediyesi Akaryakıt Defteri’ndeki depodan bidonla mazot alımı, başkanın şahsi aracına usulsüz mazot alımı gibi eylemler ve makam aracına kronolojik sıranın dışına çıkılarak işlendiği gibi kayıtların yeniden incelenmesi için tevsi tahkikat talebinde bulundu.

Sanıklar ayrı dosya açılmasını istedi
Sanık ve avukatları ise, savcılığın tevsi tahkikat talebi için sunduğu eylem ve gerekçelerinin iddianamede yer alan suçlamalarla bağlantılı olmadığını belirterek, mahkemeden talebin reddedilmesini ve sanıkların beraat edilmesini istedi. Ayrıca sanık ve avukatlar, yeni eylem, iddia ve suçlamalarla ilgili mevcut dosyadan ayrı soruşturma açılabileceğini belirterek, dava konusu ile ilgili savcılık mütalaasının sorulmasını istedi.
Talep kabul edildi, dava 4 ay sonraya ertelendi
Dosyaları inceleyen mahkeme heyeti, savcılığın tevsi tahkikat talebinin kabul ederek, yeni eylem ve iddialarla ilgili Amasra Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulması ve soruşturmanın sonucunun beklenerek, davayı 14 Ocak 2025 tarihine ertelenmesi kararını verdi.

Karar sürpriz oldu
Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, ilk duruşmada bekledikleri beraat kararının ikinci duruşmada bile çıkmamasına çok şaşırdıklarını belirtti. Kararın kendileri için sürpriz olduğunu ifade eden Çakır, “Sürpriz oldu bizim için. Aslında dava dosyasının içeriği daha önce Amasra savcılığı tarafından incelenmiş, çok da hızlı bir şekilde seçim öncesinde iddianamesi kabul edilerek, davaya dönüşmüştü. Bir önceki davanın sonunda, tanık dinlenmesine gerek olmadığı beyanı üzerine biz karar bekliyorduk. Dava konusu olan yani belediye avukatının belediye davasına gidip gelmesinde kullanılan 24 litre mazot ile ilgili konu neredeyse, hiç geçmedi davada. Ek inceleme ile ki, aslında bu müfettiş yada savcılık incelemesi ile ayrı bir dosya olarak tanzim edebilecekken, herhalde beraat kararı vermemek adına 14 Ocak 2025 tarihine davamız ertelendi. Önceliğimiz hizmet. Hemşerilerimizin konforunu sağlamakla uğraşmamız gerekirken, bu konularla uğraşıyoruz” dedi.

“Davayı uzatma olarak okuyoruz”
Soruşturma ve dava açılma sürecinde hatırlatan Başkan Çakır, iddia makamının adli emanetteki yakıt defterinin yeniden incelemesini davayı uzatma girişimi olarak gördüklerini anlatarak , “Burada ağır ceza olmadığı için fezlekeyi Bartın’a gönderdi. Türkiye adalet tarihine geçecek bir hızla, seçim öncesinde bir davaya dönüşmüştü mesele. Bu sürecin akabinde yeni bir inceleme konusu ediliyor. Maalesef, üzülerek söylüyorum ama biz bunu uzatma, üzerimizde baskı aracı olarak kullanma gibi okuyoruz. Devletleri yöneten hükümetler, belediyeleri yöneten başkanların asli işi millete hizmet etmektir. Birbirimizi yormak olmamalıdır. Yeni gelen savcının, aslında daha önceden incelenen adli emanetteki defteri tekrar ele alıp, içinden aslında bize sorabileceği ve bizden cevaplarını gayet net bir şekilde alabileceği meseleleri, dava günü açıklamasıyla davamız 14 Ocak tarihine ertelenmiş oldu. Aslında mevcut davanın içeriği ile aynı. Bizim önceliğimiz en asgari bedelle, en hızlı hizmeti Amasra’ya getirmektir. Bu çerçevede avukatımızdan helallik istememiz gerekiyor. Kendi aracını kullandı, şoförlüğünü kendi yaptı. Ama belediyenin işini gördü” ifadelerini kullandı.

Savcılık iddialarına cevap verdi
Tevsi Tahkikat kararı için savcılığın mahkemeye sunduğu iddialara da cevap veren Çakır, “Kardeş belediyemizden getirdiğimiz iş makinesine bidonla verdiğimiz mazot. Küçük limanda, mezarlık alanında çalıştığını ve sel sonrasındaki çalışmalara katıldığını herkes biliyor. Makam aracının 3 günlük görev sonrası teslim edildiği fişin niye geç teslim edildiği, belediye başkanın aracının belediye hizmetine sunulduğu dönemde tükettiği yakıt ile ilgili sorular ve iddialar. Gayet normal sorulabilir, biz de cevap veririz ama sanki son dakikaya bırakarak, davayı uzatma gerekçesi gibi görülmüş. Bu meseleler, dava dosyasında olsaydı, biz de hazırlıklı gider, bu davayı bitirmiş olurduk. Mesela büyük iş makinelerini taşımak için kullandığımız çekiciye nöbet deriz. Beklenen şu, ‘Nöbeti getireceğiz, garaj bölgesine kadar çekeceğiz, sonra da mazotunu dolduracağız. Sonra tekrar çalışma yerine getireceğiz.’ Ama aracın yaptığı iş, harcadığı yakıt belli. Bizim yaptığımız ise garajdan bidonla yakıtını temin edip, hızlı bir şekilde çalışmasını sağlamaktır. Eğer bu yöntemde bir usulsüzlük görülüyorsa, en masumunun Amasra Belediyesi olduğunu siz de göreceksiniz. Çünkü adı geçen alandaki yakıt deposunu faaliyete geçiren benim, alanı izleyen 26 kamerayı koyduran benim. Usulsüz iddiası ile şuanda adli emanette bulunan deftere, her şeyi açık açık yazdıran benim. Diğer yerel idareler incelenirse, Amasra Belediyesi’nin alkışlanması gerektiğini görürüz” diye konuştu.
Ne olmuştu?

YURTSEVERLER VATAN HAİNLERİYLE AYNI KEFEYE KONAMAZ
blank
Mustafa AKAY tarafından
20 Aralık, 2024 10:26 tarihinde yayınlandı
A+ A-

YURTSEVERLER VATAN HAİNLERİYLE AYNI KEFEYE KONAMAZ

MUSTAFA AKAY

DEM'in Bahçeli sosuyla demlenmiş, sözde genel başkanı Tuncer Bakırhan, bir konuşmasında, Şeyh Said, Seyit Rıza , Mazlum Doğan ve Sakine Cansız ile Deniz Gezmiş'i aynı kefeye koymuş ve demiş ki: " Şunu iyi bilsinler. Şeyh Saidler, Seyit Rızalar, Sakineler, Mazlumlar, Denizler ne yaptılarsa, Kürt Halkı da onu yapacaktır"
Şeyh Saidler, Seyit Rızalar, Sakine Cansızlar neler yapmışlar bir bakalım.
Bunların tümü tarihin tozlu sayfalarına vatan haini olarak geçmiş, Cumhuriyet karşıtı, hilafet yanlısı, İngilizlerin desteğiyle isyan çıkarmış karanlık tipler.
Ya Deniz Gezmiş?
Samsun'dan arkadaşlarıyla birlikte, " Tam Bağımsızlık için Mustafa Kemal Yürüyüşünü" yapan bir kahraman.
Ruhu tam bağımsızlık ateşiyle yanan bir devrimci. Deniz Gezmiş, ülkedeki Amerikan Üsleri’ne karşı ayaklanmış, işçi sınıfının yanında, yoksul köylünün refahı için savaşmış, 6. Filoyu kovmak için meşalesini yakmış bir efsanedir.
Bırakın bir emperyalist ülkenin işbirlikçisi olmayı, onlara diş bileyen katıksız bir yurtseverdir.
Kimsenin burnunu kanatmamış bir insan canlısıdır.
Sen, tut bunları vatan satıcılarıyla aynı kefeye koy. Bu tam anlamda tarihsel gerçeklerin de inkar edilmesidir.
İngilizlerin desteğiyle isyanlar çıkaran Şeyh Said'i ve Seyit Rıza'yı kutsamak, Cumhuriyeti yadsımaktan başka bir şey değil. Gerçi her ikisi de Cumhuriyet düşmanıdırlar.
Birisi, halifeliğin kaldırılması üzerine daha Cumhuriyet iki yaşındayken "Din elden gidiyor" yaygarasıyla aşiretleri kışkırtmış ve isyana kalkışmış bir zavallıdır. Diğeri de 1937 yılında Dersim İsyanları’nı başlatmış bir İngiliz Uşağıdır.
Şimdi, bunlar ne yaptıysa, Kürt Halkı da onu yapacakmış..
Bunun Türkçesi, "Kürt Halkı da isyan edecektir." demektir.
Haydi buyurun.
Zaten 40 yıldan beri Amerikan Uşağı olarak isyanlardansınız. Kürt-Türk, yaşlı-genç, kadın-erkek, bebe-çocuk demeden binlerce cana kıyan katiller sürüsü PKK'nın emir erisiniz.
Tuncer Bakırhan, boyundan büyük bir laf da Cumhuriyet için etmiş. Demiş ki; “CUMHURİYET HEDEFLERİNE ULAŞAMADI”
‘Cumhuriyet hedeflerine ulaşamadı, herkesin cumhuriyeti olamadı.’ , “Küçük bir azınlığın cumhuriyeti oldu. Cumhuriyet’in özü demokrasidir ancak olmadı. Yüz yıl süren cumhuriyet herkesin olmadı. Cumhuriyet’in ilk yüzyılında en çok da Kürtler büyük bir zulme uğradı. Hükümet ve iktidarlar değişse de cumhuriyet ve Kürtlerin ilişkisi bir türlü değişmiyor. İnkar ve baskı üzerine kurulu bir şekilde devam ediyor.”
O, Cumhuriyet çok şeyi başardı. En azından seni okuttu. Adam etti. Cumhuriyet, kurulduğunda neredeyse sıfır olan okuma yazma oranı şimdilerde %99'u buldu. Bu bile başlı başına bir başarıdır.
Cumhuriyet, tam bağımsızlık şiarıyla kurduğu ekonomik düzenle yurdun dört bir yanını fabrikalarla donattı.
Bölgedeki insanları feodalizmden kurtarmaya çalıştı. Okullar getirdi. Hastaneler, yollar yaptı. Birleştirici bir yolla, herkesi eşit kıldı. Sizleri, belediye başkanı, milletvekili, bakan, genelkurmay başkanı, cumhurbaşkanlığına taşıdı. Sizler, bölücüler ve gericiler, bir yandan halklar derken bir yandan ağaların marabası haline getirdiniz insanları. Ağalara karşı ağzınızı açamadınız ama Cumhuriyet'e laf atmayı ağababalarınızın desteğiyle iyi becerdiniz.
Sizler, Kürt Halkı’nı falan temsil etmiyorsunuz.
Sizler, Amerika'nın uşağısınız. Oralardan besleniyorsunuz.
Sizler, havamızı kirleten nankörlersiniz.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.