blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
13 Haziran, 2024 15:20 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Bayramda dağıtılacak etleri poşetlemeyin: Sıcaklardan yarım saatte bile bozulabilir

Kurban Bayramına özel etlerin nasıl muhafaza edileceği konusunda çeşitli uyarılarda bulunan Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğr. Üyesi Dr. Muhsin Öztürk, dağıtılacak etlerin kesinlikle poşetlenmemesi gerektiği konusunda uyardı. Yaşanan 30 derece üstü sıcaklıkların zararlı mikroorganizmaların hızlı üremesine yol açacağı için çok dikkatli olunması gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Öztürk, “Aksi takdirde yarım 1-2 saatte hemen bozulabilirler. Bu yüzden uygun kap ya da soğutucu termosa koyun” dedi. Kurban Bayramı geldi. Bu yıl 30 derecenin üstünde sıcaklara denk gelen bayram günlerinde, kesilen kurban etlerinin nasıl muhafaza edileceği ise oldukça önemlidir. Türkiye’de etlerin yüzde 15’inin Kurban Bayramı’nda üretildiğini belirten İstanbul Esenyurt Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğr. Üyesi Dr. Muhsin Öztürk, “Bu önemli bir miktarı oluşturmaktadır. Bu yüzden kesilen kurban et ve sakatatı doğru muhafaza edilmelidir. Aksi takdirde hem ekonomik kayıp hem de besin değeri açısından olumsuz bir durum ortaya çıkacaktır. Bilindiği gibi et hem pahalı, değerli bir besin maddesi olup hem de çok çabuk bozulduğundan içindeki tüm besin değerlerini kaybedecektir” açıklaması yaptı. “Etler en az 5-6 saat, 15-20 derecelik ortamda dinlendirilmelidir” Öncelikle kesilecek hayvanın sağlıklı olması gerektiğine değinen Dr. Öztürk, “Tarım ve Orman Bakanlığının ilgili birimlerince veteriner sağlık raporlarının kontrol edilmesi, küpeli ve kimlikli olması, yasal şartlarda satış yerlerine gelmesi birinci şarttır. Hijyenik kesim yerlerinde kesilmeleri de önemli olup etlerin sağlığı buna bağlıdır” dedi. Bayramda dağıtılacak etleri poşetlemeyin: Sıcaklardan yarım saatte bile bozulabilir Kesilen kurban etleri öncelikle dinlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Öztürk, “Kurban olarak kesilen sığır, koyun ve diğer hayvanların etlerin sıcaklığı, 30 derecenin üzerindedir. Hemen hemen bizim vücut ısımıza yakın olan sıcak etin soğutulması gerekir. Neden? Çünkü o ısıda mikroorganizmalar hızlı ürüyor. Mikroorganizmaların optimum üreme ısısı 37’dir. O yüzden etlerin dinlendirilmesi 15-20 derecelik ısı ortamında yapılmalıdır. Bu yüzden; klima açılan ortamda ya da soğutma tertibatı olan mezbahada bekletebilirler. En az 5-6 saat dinlendirilmelidir. Böylece doğranması ve pişmesi de kolay olacaktır. Lezzetini de muhafaza edecektir” şeklinde konuştu. “Etimiz hemen yeşillendi şikâyeti çok fazla geliyor” Dinlendirilen etin buzdolabına alınması gerektiğini söyleyen Dr. Öztürk, “Hemen tüketilmemelidir. İhtiyaca göre porsiyonlanan etlerden verilecekleri öncelikle dağıtın. Kendi ihtiyacınızı da belirledikten sonra etleri muhakkak soğuk ortama alın. Buzdolabı ısısı +4 derecedir. Uzun süre muhafaza edilecekleri ise -18 derecede dondurarak saklayın. Kavurma yapma gibi eti muhafaza etme yöntemlerini de uygulayabilirsiniz” dedi. Dr. Öztürk, “Dinlendirilen etin uygun şartlarda, parçalanması, dağıtılması ve tüketime sunulması gerekir. Dağıtılırken özellikle şuna dikkat edin; genellikle etler paylanır ve poşetlere koyularak taşınır, dağıtılır. Etler uzun süre poşetlerde kalmamalıdır. Uygun kaplara ya da termosa konularak dağıtılması doğrudur. Böylece etler mikroorganizmalarla kontamine yani bulaşma olmaz, temiz olur. Şu anda 30 derecenin üstünde sıcaklıkları yaşıyoruz. Bu sıcaklarda etin poşette 1-2 saat kalması bile bozulması için yeterli olacaktır. Şu şikâyetler bize çok geliyor; ‘kurbanı kestirdik, etimizi aldık ve çok hızlı sürede eve geldik ama et yeşillenmiş, kokusu da değişmiş.’ Bu yüzden bu sıcaklarda yarım saati, 1 saati hafife almayın. Hiç bekletmeden etleri soğutucu termosta taşıyın” açıklaması yaptı. “Üst üste buzdolabına yığmayın” Etlere temas ederken de hijyen kurallarının çok önemli olduğuna değinen Dr. Öztürk şunları söyledi: “Ellerde eldiven kullanılması önemli. Çünkü etteki parazitler, mikroorganizmalar deride çeşitli iltihaplanmalara neden olabiliyor. Etler serin yerde parçalanmalıdır. Mümkünse klimayı açın. Parçalanan etleri derhal buzdolabına alın. Etleri buzdolabına koyarken üst üste yığmayın. Hepsini soğuk havayı alacak şekilde yerleştirin.”

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
25 Mayıs, 2025 20:29 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

NEDİR BU 65 YAŞ ÜSTÜNÜN ÇEKTİĞİ ?

UĞRAŞMAYIN TASARIYLA FALAN, İYİSİ Mİ, TOPLAYIN EHLİYETLERİNİ OLSUN BİTSİN!
Nedir bu 65 yaş üstü insanların çektiği? Pandemide eve hapsettiniz, Aylarca kapı dışarı çıkamadılar. Adeta günah keçisi ilan edildiler. Sesleri dahi çıkmadı.
65 yaş üstü bankadan kredi çekmek ister, çekemez.
Mal mülk satmak yada satınalmak, noterde işlem yapmak ister, akıl sağlığı raporu istenir.
O zaman, 65 yaş üstüne oy da kullandırmayalım. 90-100 yaşında oy sandığına gidemeyen insanların evine sandık taşımayı biliyoruz! Okullardaki oy kabinine bir yakını ile giren alzheimer hastası insanların yerine, tercihi yakını yapmıyor mu? Oy kullandırmadan önce insanların akıl sağlığı yerinde mi, değil mi? Bakıyor musunuz? Hayır
O halde bu ne ne perhiz bu ne lahana turşusu?

Basına yansıyan haberlere göre şimdi de yeni bir tasarı gündemdeymiş.
Ehliyeti olup araç kullanan 65 yaş üstüne her yıl yeterlilik testi zorunlu olacakmış.

Ülkede herşeyi hallettik, sıra 65 yaş üstünün araç kullanmasına geldi öyle mi? Sizin dünyadan haberiniz yok! 65 yaş en delikanlı yaş!
70-80 yaşında ülke yöneten arslan gibi delikanlılar var! Aman duymasınlar!
Dünya Sağlık Örgütüne göre ( DSÖ)
18-65 yaş arası: genç, 65-74 yaş arası: genç-yaşlı, 74-84 yaş arası: yaşlı, 85 yaş ve üzeri: çok yaşlı kabul ediliyor.

Ömrü olan herkes bir gün 65 yaşını geçecek. Tabii bu kuralları koyanlarda!

Tasarıya göre, bu yaş grubundaki sürücülerin her yıl fiziksel ve psikolojik yeterliliklerini ölçen bir dizi testten geçmesi zorunlu hale getirilecek. Bu testler, sürücünün reflekslerini, dikkatini, görme yetisini ve genel sağlık durumunu kapsayacak. Amaç, yaşa bağlı olarak ortaya çıkabilecek ve sürüş güvenliğini olumsuz etkileyebilecek potansiyel riskleri erken tespit etmek ve önlem almak. Buraya kadar gayet güzel, iyi de

  • 65 yaş sınırı neye göre belirlendi? Çok daha erken yaşlarda genel sağlık durumu bozulan, görme yetisini, reflekslerini kaybeden bir çok ehliyet sahibi insan var. Bunları nereye koyacağız?
  • Trafik kazalarının tek sorumlusu 65 yaş üstü sürücüler mi?
  • Kazaların yaş gruplarına oranı ile ilgili istatistiklerde 65 yaş üstü ilk sırada mı yer alıyor?
  • Getirilmeye çalışılan uygulama dünya geneli ile örtüşüyor mu?
  • AB ülkelerinde 65 yaş üstü her yıl yeterlilik testinden geçiyor mu? Bildiğim kadarıyla Almanya'da ehliyetler ömür boyu geçerli. Diğer AB ülkelerinde ise bu tür uygulamalar 75 yaş üstü için geçerli.
  • AB nin tüm uyum yasalarını harfiyen yerine getirdik, sıra trafiğe geldi, trafik konusunda AB nin önüne geçmeye niyetlendik, öyle mi?
  • 65 yaş üstü sürücüler için getirilmesi düşünülen bu uygulamayı genişletmeye var mısınız? Mesela 65 yaş üstünü ömür boyu siyasetten men etmek gibi! Bence işe buradan başlayalım.
  • Genç yaşta ehliyet sahibi olup, psikolojik sorunları olan binlerce insan trafikte serseri mayın gibi dolaşıyor.
  • Suç kendilerinde olduğu halde, trafikte tartıştıkları babaları, dedeleri, anneleri, anneanneleri, baba anneleri yaşındaki insanlara, kadınlara küfredip, saldırıp, darp edenler var. Bunlar için hangi önlemleri almayı düşünüyorsunuz?
  • Yollarda makas ve drift atan lar 65 yaş üstü mü?
  • Ehliyetini iptal ettiğiniz her 65 yaş üstü vatandaşa devlet olarak ücretsiz şoför tayin edecek misiniz? Yada taksilerden, otobüslerden, toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanma hakkı tanıyacak mısınız?

Yanlış hatırlamıyorsam, Türkiyede mevcut durumda 70 yaş üstü bireyler 5 yılda bir sağlık raporu almak zorunda. Sağlık raporu alınamaması ehliyetlerin iptaline sebep oluyor.

Karara yönelik tepkiler de çeşitleniyor. Bazı kesimler yaşla birlikte azalan refleksler nedeniyle yaşlı sürücülerin yarattığı riskleri dile getirirken, diğer taraftan bu düzenlemenin yaşlı bireylerin özgürlüklerini kısıtlayıcı, adaletsiz bir uygulama olduğunu savunanlar da var.
Özellikle kendi araçlarıyla bağımsız hareket etmek zorunda olan yaşlılar için bu düzenleme büyük sıkıntılar yaratacaktır.

Japonya gibi ülkeler yaşlı sürücüler için farklı modeller geliştirmiş. Japonya'da 75 yaş ve üzeri sürücülerin araçlarına "Koreija" yani "yaşlı sürücü" işareti yapıştırmaları mecburi. Bu uygulama, yaşlı sürücülerin tamamen trafikten alıkonulmaması, ancak farkındalıklarının artırılmasını amaçlıyor. Bu model radikal yasaklara bir alternatif olarak değerlendirilebilir.

Bir yönetmelik yada yasa çıkarırken, tasarı haline getirmeden önce lütfen detaylı, ciddi bir araştırma yapalım. Dünyadaki örneklerini inceleyelim. Bilimsel, istatistiki veriler ışığında hareket edelim. İleri yaş grubundaki insanlarımızın yaşamlarını nasıl kolaylaştırırız? Sorusuna yanıt arayalım.

İlyas Erbay

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.