Ihlas Haber Ajansı tarafından
24 Ocak, 2025 20:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Başkan Işık’tan bakanlığın kararına uymayan berberlere tepki

Karabük Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Erol Işık, Ticaret Bakanlığı’nın yürürlüğe koyduğu berberlerin ‘Pazar günü kapalı’ olması kararına kimi şahısların uymadığını belirtti.
Başkan Işık, toplumsal medyadan yaptığı açıklamada, odaya kayıtlı 128 erkek berberinin olduğunu ve Pazar günü kapatma karanının büyük bir çoğunlukla alındığını tabir etti.
“Yıllar evvel erkek berberleri ile ilgili almış olduğumuz karar ile bu vakte kadar getirdik” diyen Işık, “Burada her şeyimiz şeffaf ve açık. 128 üye arkadaşlarımız nitekim dükkanlarını açmak istiyor mu? dedik. 126 erkek berberimizden 124 tanesi 5 yıl evvel dükkanlarımızı kapatalım diye önerge sundular. Bu önerge geçti. Erkek berberleri haftada istediğimiz bir gün yerlerinizi kapatmanız gerekmektedir denildi. Bizlerde bunun çalışmasını yaptık ve bunu Pazar günü olarak arkadaşlarımız ile birlikte karar kıldık. Bayan kuaförlerimiz içinde Salı günü tatil olarak belirlendi” tabirlerini kullandı.
Ticaret Bakanlığının kararına itiraz eden iki kişinin mevzuyu mahkemeye taşıdığını aktaran Işık, “Bu olayı da gösteri haline getirdiler. Bana diyorlar ki neden bu konunu üzerine bu kadar gidiyorsunuz. 6 ay boyunca dükkanlarını açmayan ve kurallara uyan arkadaşlardan Allah razı olsun lakin 6 ay boyunca haksız rekabet yapan kişi ve şahıslar bunlar kendilerini çok biliyor. Bunlara meslektaşımız demiyorum. Kendi meslektaşına hürmet göstermeyene ben meslektaşım diyemiyorum. Zira maksadı gösteri yapmak. Gösteriden dükkanını tanıtmak ve daha sonrada iş yapmak. Ben erkek berberlerinin Pazar, bayan kuaförlerinin de Salı günlerini dükkanlarını kapatmasını isteyen bireylerden biriyim. 126 üyemizin imzası ile Pazar günü bizler dükkan açmak istemiyoruz dediler. Bana sus diyorlar ben üyem için susamam. 2 adam da Karabük’ün istikrarını bozamaz” tabirlerini kullanarak duruma reaksiyon gösterdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Asuman Doğan tarafından
04 Mayıs, 2025 13:51 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’nun Özgün Mimarisi Kayboluyor

Safranbolu’nun tarihi dokusu korunmaya çalışılırken, yeni yapı ve satışlar endişe yaratıyor.

Safranbolu, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Osmanlı döneminden kalma özgün mimarisiyle kent ölçeğinde koruma altında yer alıyor.
Bölgenin kültürel ve turistik değerlerini koruma amacıyla yapılan restorasyon çalışmaları ve projeler, bölgeyi hareketlendirse de, son zamanlarda bahçeli iki katlı evlerin satılık ilanlarıyla yer alması ve yeni yapıların geleneksel mimariye uygun olmaması endişe yaratıyor.
Emlak piyasasında yaşanan hareketlilik, Safranbolu’nun özgünlüğünü tehdit ediyor. Konakların bakım ve restorasyon maliyetlerinin yüksek olması, ev sahiplerini satışa yönlendiriyor. Bu durum, emlak piyasasında hareketlilik sağlarken, aynı zamanda bölgenin mimari bütünlüğüne zarar verme riski taşıyor. Çarşı ve Bağlar bölgelerindeki evlerin satılık ilanlarında yer alması ise bazı endişeleri açığa çıkarıyor. Çünkü o sokaktaki evlerin birçoğu artık kaderine terk edildi.
Emlak sektörünün önde gelen isimleri, Safranbolu’nun mimari kimliğinin korunması gerektiğine vurgu yapıyor. Karabük’te Emlakçı Hakan Ayhan şu değerlendirmeyi yaptı:
-“Bölgedeki restorasyon çalışmaları ve emlak hareketliliği, geleneksel mimarinin sürekliliğini tehdit ediyor”
Ayhan: "Safranbolu’da özellikle tarihi konakların restorasyonu ile satışı artarken, yeni yapıların geleneksel Türk evi mimarisine uygun yapılmaması ise endişe yaratıyor. Miras yoluyla hissedarlar arttıkça, bazı evlerin önünde satılık ilanı yazılarının daha da çoğaldığını görüyoruz. Ancak, bölgenin kimliğine uygun olmayan projeler, turizm açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, hem alıcılar hem de satıcılar çok daha bilinçli olmalı, restorasyon ve inşaatlarda geleneksel mimarinin esas alınması gerekiyor." dedi.
Safranbolu’da tarihi konaklarda satılık yazısının artmasıyla birlikte, hem turizm destinasyonunu hem de mahalle sakinlerini olumsuz etkilediği görülüyor. Safranbolu’nun özgün mimari yapısının korunmasının önemine vurgu yapan, Emlakçı Ayhan ile yapılan görüşmede, bölgedeki satış trendleri ve mimari uyum konuları detaylandırıldı.
Ayhan sözlerine şöyle devam etti:
"Ünlü sanatçı Hakan Peker’in restore ettiği ev gibi, bölgedeki tarihi konakların aslına uygun restore edilmesi, hem bölgenin kültürel değerlerinin korunması hem de turizm gelirlerinin artması açısından büyük önem taşıyor. Ama herkes bu duyarlılıkta olmayabiliyor ya da duyarlı oluyor ancak maddi açıdan imkanı sınırlı kalıyor. Bu konuda tarihi bir evin satışında, aslına uygun yenilenmesi şartı konularak, bununda en geç 1 yıl gibi bir sürede yapılması gerekebilir. İtalya’da bugün 1 Euro’ya ev alıyorsunuz deniliyor ama aslına uygun yenilenmeyi şart koşuyor. Burada bu uygulamaları ancak bilinçli alıcılar üstleniyor. Evlerde yaşam olmadıkça satın alınmasının bir manası da kalmıyor. Sit alanındaki evi koruma altında değilse villa tarzı geniş balkonlu, garaj kapılı ve özgün duvarların yıkıldığı modern yapılar yapılıyor, bu yapılar geleneksel yapıya uygun olmadığında, bölgenin bütünlüğüne ve özgünlüğüne zarar veriyor."
Emlakçıların, Safranbolu’nun kent dokusunun korunması adına, yerel yönetimler ve inşaat sektörü ile birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Ayhan, ayrıca bölgedeki emlak piyasasının sürdürülebilirliği için, restorasyon ve yeni yapımların geleneksel mimariye uygun olarak yapılması gerektiğine işaret ediyor.
Safranbolu’da, tarihi mirasın korunması ve ekonomiye katkı sağlayacak doğru adımların atılması, bölgenin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Gelişmeleri yakından takip edecek bağımsız bir denetim mekanizmasının, bölgenin turizm ve emlak piyasasının, kültürel miras değerleri çerçevesinde şekillenmesinde rol alması bekleniyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.