Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
28 Aralık, 2023 16:12 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Barbaros petrol seferi için gün sayıyor

Rize’nin Çayeli ilçesi açıklarından alınan numunelerden yapılan analizlerde deniz yüzeyine sızan sıvının petrol olduğu ortaya çıkmasının ardından Trabzon Limanı’nda demirli olan Barbaros Hayrettin Paşa Sismik Araştırma Gemisi Karadeniz’de petrol seferi için gün saymaya başladı.
Gümüşhane Üniversitesi Doğa Bilimleri Fakültesi Jeolojik Mühendisi ve Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nafiz Maden, Doğu Karadeniz’de petrol rezervinin bulunup bulunmadığına dair numune almak için geçtiğimiz Eylül ayında denize açılmıştı. Maden’in Çayeli ilçesinin yaklaşık 7 mil açıklarında suyun üzerinde bulunan tabakalardan örnekler alıp petrol potansiyelini öğrenmek için Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına (TPAO) gönderdiği numunelerde denizin yüzeyine sızan sıvının ham petrol olduğu ortaya çıkmıştı. Prof. Dr. Nafiz Maden, numunelerdeki sızıntının doğal petrol kaynağı olduğunun ispatlandığını belirtmişti.
Geçtiğimiz Eylül ayında Trabzon Limanı’na gelerek demir atan Barbaros Hayrettin Paşa Sismik Araştırma Gemisi tüm bu yaşananların ardından Karadeniz’de petrol seferi için gün saymaya başladı. 84,2 metre uzunluğunda, 21,6 metre genişliğinde ve 4 bin 711 groston ağırlığındaki gemi, petrol emarelerinin güçlü kılındığı yerlerde sondaj yapıyor. Sondaj süresince Trabzon Limanı’nı lojistik merkez olarak kullanacak geminin en geç bahar ayları ile birlikte Rize’nin Çayeli ilçesi açıklarına doğru sefere çıkması bekleniyor.
Öte yandan denizlerdeki petrol ve doğalgaz aramalarında kullanılmak üzere satın alınan ve 2013 yılında faaliyetlerine başlayan sismik araştırma gemisi ’Barbaros Hayrettin Paşa’ya çalışmaları sırasında iki destek gemisi de eşlik edecek.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
27 Temmuz, 2025 13:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİR ÜLKE İÇİN EN TEHLİKELİSİ !

Bir ülke için en tehlikelisi hedef kitlesi yığın olan yönetimlerdir!
Olayları analiz edebilen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, farkındalığı yüksek, eğitimli ve bilinçli bir toplum bu tür yönetimlerin işine gelmez. Onlar varlıklarını sürdürebilmek için, kendilerine kayıtsız, şartsız biat eden yığınlar yaratmaya çaba gösterirler.

Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden
Niccolò Machiavelli, toplum ve yığın'ı şöyle tanımlıyor;
"İnsan aklı kadar görür.
Soru sormayan, sorgulamayan, araştırmayan insan manipüle edilebilir bir karakterdedir.
Cahilde, kendini geliştirmeyen sığ insanlarda; alt beyin ve vahşi dürtüler baskındır.
İnsan yığınları yalancıya kızmaz.
Kendiside yalancıdır da ondan.
İnsan yığınları yoksula kızar. "Aptallığından" der.
"Yığın", "toplum" değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder. Yığın'ı etkilemek, manipüle etmek, yönlendirmek daha kolaydır."

Bilinçli toplum; Farkındalığı yüksek, olayları analiz edebilen, yanlışa tepki veren, nereye gittiğini düşünen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, yaşamı kendi iradesiyle yönlendirebilme yetisine sahip, kişisel sorumluluğunun farkında olan insanlardan meydana gelir..
Toplumsal bilinç, yüksek insani değerlere sahip olmayı gerektirir. Okuyan, araştıran, sorgulayan, analitik düşünebilen insanlar, bilinçli toplumun değerli bireyleridir.

Kişisel değerler; karşılıklı ilişkilerde doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, nezaket, adil olma, açık düşünebilme, kontroller kurabilme, empati yapabilme ve farkındalık gibi kavramlar bütünüdür. Tüm bunlar, uyumlu ve huzurlu yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Üstün İnsani değerler; yaşamı güzelleştirir ve hayatı anlamlı kılar.

Siyasetin, siyasetçinin sık sık başvurduğu; algı yönetimi, gündem değiştirme, yönlendirme gibi yöntemler Yığınlar üzerinde etkili olur.
Toplum ise, bilinçli bireylerden oluştuğu için, araştırır, sorgular, örgütlenir. Ülkesi ve geleceği sözkonusu olduğunda daha cesaretlidir.Siyasetçinin oyuncağı olmaz.
Bilinçli bireylerden oluşan toplumlar asla bu tür tuzaklara düşmezler. Bilinçli toplumları, manipüle edemezsin, güdemezsin!

Toplum ile yığını birbirinden ayıran faktörlerden biri de eğitimdir. Yığınlar, çoğunlukla eğitimsiz, cahil insan topluluklarıdır. Okuyan, araştıran, sorgulayan insanı kolay kolay kandıramazsınız. Hedef kitlesi yığın olan siyasi oluşumlar bu yüzden eğitimli insanlardan, bilinçli toplumlardan hazetmezler.
Tercihi yığın olan yönetimler; ülkesini ve insanını düşünmez!
Onlar için önemli olan kendi ikballeridir!

Şimdi şu soruyu kendi kendimize soralım. Toplum muyuz?
Yığın mıyız?

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.