Balıkçılar yeni av sezonunu için son hazırlıklarını tamamlarken, Giresun’un Piraziz ilçesi Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hamdi Arslan, balıkçıların geçen sezon yok denecek kadar az avlanan palamudun yeni av sezonu öncesinde denizde bol göründüğünü söyledi.
Yeni av sezonundan umutlu olduklarını belirten Arslan, “Palamut emareleri kendisini gösterdi yani geçtiğimiz yıllara göre daha erken gösterdi. Palamutun erken göstermesinin bir anlamı da bol olması demektir. Karadeniz’de bu sezon boydan boya bütün coğrafyada balık var, önceki sezonlarda bazı kesimlerde oluyor bazı kesimlerde de olmuyordu buda umutlarımızı arttırıyor” dedi.
Palamut için deniz suyu sıcaklığı uygun gitti
Palamudun bu sezon iyi görülmesinin nedenlerini doğal şartlar olarak belirten Arslan, “Palamut bir göç balığıdır. Hava şartlarına göre deniz suyu sıcaklıkları uygun olması halinde palamut Karadeniz’e göç ederek yumurtalarını bırakır. Yine bırakılan yumurtalar da hava şartlarına göre üreme olabilir. Bu sezon palamut için doğal koşulların uygun olduğunu görüyoruz. Diğer balık çaşitleri için ise henüz bir değerlendirme yapmak çok erken. Özellikle hamsi için Eylül ayını görmek gerekiyor. Ancak şuan da söyleyebileceğimiz palamut balığı hem balıkçıların hem de tüketicilerin yüzünü güldürecek. Palamutla ilgili şunu da söyleyebiliriz. Sezona daha bir ay olmasına rağmen sezona 700-800 gramlık iri palamutlarla başlayacağız” diye konuştu.
Kıyı balıkçıları 15 Ağustos’ta avlanmaya başlayacak
Kıyı balıkçıları için sezonun 15 Ağustos’ta açılacağını da hatırlatan Arslan, “Büyük balıkçılar ’Vira bismillah’ demek için 1 Eylül’ü başlayacaklar ancak kıyı balıkçıları için 15 Ağustos’ta sezon açılacak. Kıyı balıkçılarının büyük teknelerle rekabeti söz konusu bile olmaz. Onlar sadece çaparileriyle avlanacak ama bizim beklentimiz uzatma ağlarıyla da avın serbest olması. Çünkü en azından büyük gırgır tekneleri sezona başlamadan kıyı balıkçıları biraz olsun avlanma imkanı bulsun” şeklinde konuştu.
Milyonların gözü, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun açıklayacağı rakamdaydı. Yapılan son toplantının ardından rakam yüzde 30'luk zamla 22 bin 104 TL olarak açıklandı. Asgari ücretin bu seviyede tutulması ise tepkileri beraberinde getirdi.
Milyonlarca çalışanın merakla beklediği yeni yıldan itibaren geçerli olacak asgari ücret için sürpriz karar çıktı. Yeni asgari ücretin yüzde 30 zamla 22 bin 104 TL olarak açıklanması emekçi kesim tarafından yeterli görünmezken, patronların taleplerinin önceliklendirildiği bu düzenleme çalışanların yaşam koşullarını iyileştirmekten uzak olarak değerlendirildi. Emeğiyle geçinen milyonlar, yine zorlu bir ekonomik mücadeleyle karşı karşıya kaldı.
CHP'DEN YENİ ASGARİ ÜCRETE TEPKİ
Asgari ücretin 22 bin 104 TL olarak açıklanmasına Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabük Milletvekili Cevdet Akay ile CHP İl Başkanı Vedat Yaşar ve Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz, sert tepki gösterdi.
AKAY: "ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETTİLER"
CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, hükümeti eleştirerek, “İktidar, vatandaşlara ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyor. Biz buna asla izin vermeyeceğiz. Asgari ücretle yaşamaya mahkum edilen milyonların yanındayız,” dedi.
Akay, "Vatandaşları enflasyona ezdirmeyeceğiz" naraları atan İktidarın vatandaşları ezim ezim ezdiğini ifade ederek, Türkiye’de ciddi bir enflasyon ve hayat pahalılığı sorunu olduğunu söyledi. “Türkiye'de ciddi bir enflasyon ve hayat pahalılığı sorunu var.” diyen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e de tepki gösteren Akay, Bakan Şimşek'e “Bu krizi vatandaşın cebinde koca bir delik açarak mı çözmeyi düşünüyorsunuz?” diye sordu.
VEDAT YAŞAR: “BU ÜCRET SEFALETİN RESMİDİR”
CHP Karabük İl Başkanı Vedat Yaşar da yaptığı açıklamada; 22 bin 104 TL olarak açıklanan asgari ücretin kabul görmediğini belirterek, "Bu açıklanan ücret resmen sefalet ücretidir Gerçek enflasyonun % 80'lerde olduğu, TUİK'in açıkladığı enflasyonun bile % 47 olduğu bir ortamda verilen bu % 30’luk zam asgari ücretle çalışanları, Emekli, dul ve yetimleri iyice kuyunun dibine itmek açlık sınırının altına mahkum etmektir.Suriye üzerinden yapılan hamaset, mutfaktaki, çarşıdaki ekonomik yangını söndürmeye yetmeyecektir. Belirlediğiniz bu 22 bin 104 TL'lik sefalet ücreti altında halkımız yapılacak ilk erken seçimlerde sizleri de sandığın dibine kazanamayacağınız şekilde yerleştirecektir" dedi.
ALİ YAVUZ: “BU SİSTEM EKONOMİK KÖLELİKTİR”
CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz da açıklanan asgari ücrete tepki göstererek,
"Bu ülkenin yönetiminde bir şey çok net: zenginler ödüllendirilir, emekçiler ezilir. 22.104 TL’lik asgari ücret kararı, çalışan kesimin açıkça hiçe sayıldığını ve sefalet içinde yaşamaya mahkum edildiğini kanıtlıyor. Bu karar, milyonların alın terine, emeğine, onuruna atılmış bir tokattır. İnsanca yaşama hakkını gasp eden bu sistemin adı, düpedüz ekonomik köleliktir.
%30’luk zam oranı, %47’yi aşan enflasyonun yanında komik bile değildir. Bu kararı alanlar, bir aileyi geçindirmek için gıda, kira, enerji ve diğer temel ihtiyaçlar için kaç para gerektiğini gerçekten biliyor mu? Yoksa saraylardan halka bakıp, "Bu kadarı yeter," mi diyorlar? Sormazlar mı: Siz bir ay boyunca bu parayla geçinmeyi dener misiniz?
Asgari ücretli, günün 12 saati, haftanın 6 günü çalışıyor ve karşılığında eline geçen parayla temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Kirasını ödedikten sonra mutfağına ekmek koymaya mı çalışsın, çocuğunun eğitim masraflarını mı karşılasın? Elektrik ve doğalgaz faturalarını ödeyemeyen insanlar karanlıkta mı otursun, soğukta mı donsun? Bu mudur sosyal devlet anlayışı?
Gelir dağılımı uçurumu, bu ülkenin utanç kaynağıdır. Lüks araçlar, devasa malikâneler içinde yaşayanlar için %30 zam, bir akşam yemeğinin hesabıdır. Ama asgari ücretle geçinen için bu rakam, bir ay boyunca karnını doyurup doyuramayacağını belirler. Zenginler servetlerine servet katarken, milyonlarca insanın sefalet içinde yaşamasını izlemek hangi vicdana sığar?
Hükümet, büyük sermayeye teşvikler dağıtırken, asgari ücretliye “sabır” öneriyor. Zenginlerin cennetinde sefahat sürerken, halkın cehenneme mahkûm edilmesi hangi adaletin ürünüdür?
CHP’nin asgari ücretin 30.000 TL olması gerektiği önerisi, haklı bir taleptir. Ama karşı çıkanlar hemen devreye giriyor: "Ekonomi bunu kaldıramaz!" İşçilerin emeğini sömürerek büyüyen bir ekonomi, insanlık onurunu zaten taşımıyordur. Büyük şirketlerin ve zenginlerin vergilerini artırmak yerine, işçinin sırtına daha fazla yük bindiren bir sistem, adaletsizlik ve açgözlülükten başka bir şey değildir.
Bu düzen böyle devam edemez. İnsanlar açlık sınırının altında yaşamaya, çocuklarına bir gelecek sunamamaya, borç batağında nefes alamamaya mecbur bırakılmış durumda. Bu sadece bir ekonomik kriz değil, insanlık onuruna karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suça ortak olanlar, tarihe halkın emeğini sömürenler olarak geçecektir. Bu halk köle değildir. İnsanlar, sadaka değil, emeğinin karşılığını ister. Ekmek parası için çırpınırken yaşamaya değil, insanca yaşamaya hakkı vardır. Ve bu hak, söke söke alınacaktır" dedi.