Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
20 Ekim, 2024 20:00
blank
İhlas Haber A.

Bakan Tunç’tan Kılıçdaroğlu’na tepki: “Kanunlar karşısında kimsenin bir ayrıcalığı yok”

A+ A-

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik ifadelerinin kabul edilemez ve hakaret içeren sözler olduğunu söyledi.
Karabük’te gazetecilere açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Tunç, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ifadelerine tepki göstererek, "Ana muhalefet genel başkanlığı yapmış bir kişiye yakışacak sözler değil, terbiye dışı sözler. TCK’ya göre hakaret suçtur. İfadelere bakıldığında avukatlar gerekli suç duyurusunda bulunmuşlardır. Suç duyurusu neticesinde soruşturma izni konusu Bakanlığımıza gelecektir. Bunu değerlendireceğiz. Bu anlamda siyasetin temiz bir dille yapılması lazım. Çirkin bir dille karalayıcı bir üslupla siyaset yapmanın o siyaseti yapanlara da bir faydası yok. Yani şu kendi siyasi partisinde durum nedeniyle belki gündemde kalmak için Cumhurbaşkanımıza yakışıksız, çirkin ve terbiye dışı sözlerle hakaretler ediyorsunuz. Bu kendinizi gündemde kaldırmak için yapıyorsunuz ama bunlar suçtur. Yani bu kimsenin Türk Ceza Kanunu karşısında kanunlar karşısında bir ayrıcalığı yok. O nedenle bu konuda zaten avukatlar da gerekli başvuruyu yaptılar. Bunlar değerlendirilecek ve bu suç içerikleriyle ilgili olarak bağımsız yargı önünde elbette ki önceki dosyalar da var. Yani çok sayıda hakaret dosyası var. Dolayısıyla mahkemenin davetine icabet etmemek, ben Türk mahkemelerini takmıyorum demek de bir siyasetçiye yakışmaz. O nedenle Cumhurbaşkanımıza yapılan bu hakaretleri kabul etmemiz mümkün değil. O bu ülkeye 22 yıldan bu yana dünya siyaset tarihine giren ve bizim demokratik siyasi hayatımızda görülmemiş bir başarıyı gösteren ve ömrünü milletine adayan bir liderdir. Dolayısıyla ona hakareti hukuk da kabul etmez millet de kabul etmez. Ona o çirkin sözleri sarf edenler millet nezdinde kaybetmeye devam ederler" dedi.

Yargı paketinde ’Casusluk’ başlığının detayları
9’uncu yargı paketinde yer alan casuslukla ilgili soruları da cevaplandıran Bakan Yılmaz Tunç, şunları söyledi:
"Şu anda konu Meclis Genel Kurulu’nun gündeminde. Ayrıca 22 maddelik AYM’nin iptal kararları ve noterlik kanunu ile ilgili bir düzenleme var. 9’uncu pakette yer alan özellikle kamuoyunda yanlış anlaşılan, etki ajanlığı olarak sunulan, Türkiye’de araştırma yapanların sanki cezalandırılacağına dair hüküm getiriyormuş gibi bir takım yanlış anlamalardan kaynaklanan ve bazısı da kasıtlı olarak aleyhte bir propagandaya dönüştürülen bir husus. Burada etki ajanlığı değil, Türkiye’de araştırma yapanların cezalandırılacağına ilişkin kanun teklifinde bir hüküm yok kanun teklifinde. Kanun teklifinde şu ifade ediliyor; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin askeri ve siyasal yararları aleyhine başka bir devlet ya da organizasyonun yararı lehine. Türkiye’de suç işleyenlerin cezalandırılacağına ilişkin bir hüküm. Yani burada eğer siz Türkiye’de bir suç işlerken ve bunu casusluk kastıyla işliyorsanız, o zaman hem casusluktan ceza alırsınız, hem de işlediğiniz suçtan dolayı ceza alırsınız. Türkiye’de casusluk karşılığıyla kişisel verilerin ihlali ya da kişiyi tehdit ya da kişiyi hürriyetinden alık gibi bir takım suçlar işlendiğini uygulama gördü. Burada özellikle o kişilerin sadece işlediği suçtan değil ve hangi maksatla işlediği ortadayken, casusluk niyetiyle işlemişse casusluktan dolayı da ayrıca cezalandırılmasıyla ilgili bir hüküm. Yoksa Türkiye’de araştırma yapan herkes cezaya tabi tutulacak vesaire söz konusu olamaz. Türkiye’de casusluk kastıyla kişisel verileri ihlal edenler cezalandırılmasın mı diyeceğiz? Kim buna itiraz edebilir? Türkiye’de casusluk kastıyla kişiyi hürriyetinden alıkoyanlar hem kişiyi hürriyetinden alıkoyma cezası alsınlar. Buna kimse itiraz edemez. Yani bunu belki kamuoyunda yanlış aktarıldığı için bu eleştiriler oluyor. Mecliste de bu milletvekillerimiz tarafından tartışılacaktır ve tartışıldığında da zaten bu konunun neyi amaçladığı suçla mücadelede neyi amaçladığı ortaya çıkacak ve meclis kabul göreceğine ben inanıyorum. Tabii diğer yandan bizim özellikle yargı reformu strateji belgesiyle ilgili hazırlıklarımız artık tamamlanmak üzere. Cumhurbaşkanımız önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacak. Orada da önümüzdeki 4 yılı planlayan bir yargı reformu. Bunun içerisinde özellikle ilk hedefler önemli. İlk üç aylık, altı aylık, bir yıllık hedefler şeklinde, dört yıllık bir planı ortaya koyacağız."

"Cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik bazı değişiklikler yapma ihtiyacı var"
"Bunu yaparken özellikle yargımızın bütün taraflarının görüşlerini aldık" diyen Bakan Tunç, "İlk derece, istinaf, temyiz, avukatlarımızın görüşlerini aldık. Bilim insanlarımızın, akademisyenlerimizin, hukuk fakültelerimizin görüşlerini aldık. Ve özellikle toplumda suç işlenmesini önleyecek suçla mücadeleyi daha etkin hale getirecek, toplumun huzur ve güvenliğini bozmaya yönelik, hem suçları önleyici hem de ceza mahkemesi kanununda, hem Ceza Kanunu’nda hem de infaz kanunumuzda yapılması gereken değişiklikleri biz milletvekillerimizin tavsiyelerine arz edeceğiz. Bizim görevimiz yürütmenin görevi kanun yapmak değil, kanunu meclis yapar. Bizler onlara teknik destek sağlarız ve bu anlamda taslaklarımızı hazırladık. Özellikle Türkiye’de son günlerde konuşulan cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik toplumda infial oluşturan konularla ilgili özellikle tutuklama sebepleri bakımından bazı değişiklikler yapma ihtiyacı var. Bilişim suçlarının artması ve bu yolla gerek yasa dışı bahis, gerek dolandırıcılık gerek internet yoluyla işlenen suçların artması nedeniyle bazı tedbirler alınması gerekiyor. Özellikle toplum güvenliğini bozan, işte trafik güvenliğini ihlal eden ruhsatsız silahların yaygın ve bu anlamdaki cezalardaki caydırıcılık, tutuklama sebepleri olarak katalog suçları, bazı suçların ilave edilmesi gibi yine özellikle denetimli serbestlik uygulamaları nedeniyle ortaya çıkan iki yılın altındaki suçlar bakımından cezaevinde suçluların yatarının olmaması eleştirilerine neden oluyor. Dolayısıyla burada 2 yılın altındaki suçlar bakımından da hiç cezaevine girmeden bir suçlunun ceza alıp kurtulmasının doğru olmadığını zaten uzun zamandır söylüyoruz. Bu anlamda taslağımızda milletvekillerimizin takdirlerine arz ettik ve inşallah kapsamlı bir düzenleme olacak. Bu 9’uncu paket arabuluculukla ilgili, istinaf mahkemelerindeki süreci hızlandırmaya yönelik bazı düzenlemeler var. Ama asıl yargı alanında vatandaşlarımızdan gelen görüşler doğrultusunda oluşturduğumuz ve özellikle Adalet Bakanlığı’ndaki bilim komisyonlarının uzun çalışmaları neticesinde ortaya koyduğumuz önemli düzenlemeleri inşallah önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanımız yargı reformu strateji belgesini açıkladıktan sonra milletvekillerimizin takdirlerini arz edeceğiz. Tabii yargının hızlandırılması, geciken adalet, adalet değildir. Dolayısıyla yargı süreçleri uzamadan, gerek ceza davalarında, gerek hukuk davalarında vatandaşlarımızın gecikmeksizin haklarına ulaşabilmesi noktasındaki düzenlemeleri ihtiva eden kapsamlı değişiklikler olacak. Bunları çok yakın zamanda milletimiz görecek ve milletvekillerimizin takdirlerine de arz edeceğiz. Buradaki hedefimiz bizim özellikle milletimizin huzur ve sükûnunu, güvenliğini sağlamak. Bu anlamda da kolluk güçlerimizle, yine yargı teşkilatımızla, topyekûn bir çalışma içerisinde olmaya devam edeceğiz. Burada özellikle sosyal medya yoluyla geçmişte işlenen dört yıl, beş yıl önceki bir suç bir görüntünün yeniden sanki bugün gerçekleşmiş gibi gündeme sokulduğunu ve bu anlamda bir kaos ortamı oluşturulmaya çalışıldığını da görüyoruz. Türkiye’nin sokaklarının güvenli, güvensiz olmadığına yönelik bir algı çabası içerisinde olanlar olduğunu da görüyoruz. Sosyal medyadaki dezenformasyonla da mücadele etmemiz lazım. Ve bu dezenformasyona da izin vermeden milletimizin huzur ve güvenliğini sağlayacak tedbirleri gerek yasal gerek idari almanın gayreti içerisindeyiz. Bu anlamda kolluk görevlilerimiz, yargı teşkilatımız, soruşturma makamlarımız yoğun bir işbirliği içerisinde çalışmalarını sürdürüyorlar" ifadelerini kullandı.

"Narin dosyasında iddianame mahkemeye sunulacak"
Bakan Tunç, ayrıca Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma sonucu hazırlanan iddianamenin bu hafta mahkemeye sunulacağını da açıklayarak, "Hunharca katledilen Narin evladımızla ilgili artık tabii araştırmalar, çalışmaların son aşamaya geldiğini ifade etmiştik. İddianame yazım sürecinde. Bu hafta içerisinde iddianame mahkemeye sunulur. Bu kapsamda orada da çok detaylı bir araştırma yapıldı. HTS kayıtlarından daraltılmış baz çakışmalarına varıncaya kadar adli tıp raporlarından ve ifadesi alınan kişilerin ifadelerindeki ortaya koydukları hususlara, kamera görüntülerine varıncaya kadar kapsamlı bir delil toplama yapıldı. Tabii Narin evladımızın hunharca katli hepimizi derinden sarsmıştı. Temennimiz bu tür acı olaylarla bir daha karşılaşmayalım. Bütün temennimiz bu. Ama onun cansız bedenine ulaşıldıktan sonra da adli soruşturma detaylı titiz bir şekilde yürütüldü. İddianamede tahminimize göre bu hafta içerisinde mahkemeye ağır ceza mahkemesine sunulacaktır. Narin’i katledenler, Narin’e kıyanlar yargı önünde hesap vereceklerdir" dedi.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

02 Kasım, 2024 04:52
blank
İhlas Haber A.

Faciaya balık ziyafetinin neden olduğu iddiası

Faciaya balık ziyafetinin neden olduğu iddiası
A+ A-

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de meydana gelen ve 43 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasının duruşmasında tutuklu yargılanan sanık Volkay Soylu’nun talebi üzerine madencilerin kullandığı ve eğitimlerde kullanılan maskenin açılması mahkeme heyetinin huzurunda gerçekleştirildi. Müşteki avukatlarının patlamadan önceki 1 yıl içerisinde gerçekleşmiş, telsiz ve telefon konuşmalarının yer aldığı ses kayıtlarını mahkeme heyetine dinletildiği davada, sanık avukatları ise savunmalarında patlamanın hemen öncesinde işçilerin balık yemek için aceleci davrandığını ileri sürerek, patlamada maden işçilerini sorumlu tuttu
43 madencinin hayatını kaybettiği 9 madencinin de yaralandı Amasra Maden Faciasına ilişkin davanın 9. duruşması bugün Bartın Adliye binası içerisindeki koridorda özel olarak oluşturulan salonda gerçekleştirildi.
1. Ağır Ceza mahkemesi tarafından yürütülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, avukatları, faciada hayatını hayatını kaybeden madencilerin yakınları katıldı. Adliye içerisinde ve çevresinde güvenlik görevlileri tarafından geniş güvenlik tedbirleri alındı. Mahkeme heyeti soruşturma kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi ve Kocaeli Üniversitesinde görevli maden mühendisi, jeoloji, jeofizik, elektrik ve güvenlik uzmanlarından oluşan 7 kişilik bilirkişi heyetinin üçüncü raporunu tamamlayarak mahkemeye sunduğunu ifade ederek, bilirkişi ek raporuna karşı beyanları aldı.
Müşteki avukatları, bilirkişi heyetinden teknik incelemenin, bilimsel çalışmanın ve patlamanın yaşandığı maden ocağında keşif yapılıp yapılamayacağıyla ilgili görüşlerin yer aldığı kapsamlı rapor beklemelerine rağmen soruşturma aşamasındaki kanaatlerin devamı niteliğinde rapor hazırlandığını belirtti.

Ses kayıtları dinletildi
Merkezi Gaz İzleme İstasyonu’ndan alınan ve işletme müdürünün talimatıyla üretim için metan sensörlerinin iptal edildiği yönündeki ses kaydını dinleten müşteki avukatları, gaz izleme personelinin, iş güvenliği uzmanı Volkan Soylu’ya metan gazının yüzde 5 seviyesini geçtiği yönünde bilgi vermesine rağmen üretime devam edilmesi yönünde talimat verildiğine ilişkin ses kaydını da dinletti. Müşteki avukatları, faciadan önceki 1 yıl içerisinde patlamanın meydana geldiği maden ocağındaki telsiz konuşmaları ile çalışanlar arasındaki telefon konuşmalarının yer aldığı ses kayıtlarını mahkemeye sunulduğunu ifade ederek, işçilerin göz göre göre ölüme götürüldüğünü savundu. Yeniden bilirkişi heyeti oluşturulması talebinde bulunan müşteki avukatları, keşif yapılamaması ve ses kayıtlarının yer aldığı yeni delillerin de değerlendirilerek tutuklu sanıkların mevcut halinin devamını talep etti.
Suçlamaları kabul etmeyen sanık ve sanık avukatları, tutukluk sürelerini de göz önünde bulundurularak sanıkların tahliyesini talep ederek ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasaklarının kaldırılmasını istedi.

Maske ve metan gazı tespit cihazları uygulamalı gösterildi
Tutuklu yargılanan sanıklardan olan ve İş güvenliği uzmanı Volkan Soylu’nun talebi üzerine salonda oksijenli ferdi kurtarıcı gaz maskesiyle, eğitim maskelerini gösterildi. Her iki maske açılarak arasında fark olmadığı gösteren Soylu, maske eğitimlerin de yeterli olduğunu savundu.
Soylu’nun talebi üzerine maden ocağında kullanılan vakvak olarak ifade edilen gaz ölçüm cihazı ile maden ocaklarında kullanılan metan gazı ölçüm sensörleri de mahkemeye getirildi. Metan gazı tespit anında sensörlerin verdiği alarm sesi ve titreşimi mahkemeye dinleten Soylu, olay müşteki avukatlarının soru üzerine olay gününde de 4 adet gaz ölçüm cihazı ve sensörün ilgili çalışanlara dağıtıldığı ve teslim alındığına dair kayıtların olduğunu kaydetti.
Uyarı cihazlarının mahkeme heyetine gösterilmesinin ardından ise toplanarak, adliye dışına çıkarıldı. Gazeteciler, adliyeden çıkarıldığı esnada cihazları görüntülemek istedi. Cihazların bulunduğu kutuyu taşıyan görevlinin, gazetecilerin görüntü almasını önlemek amacıyla sürekli yön değiştirmesi dikkat çekti. Cihaz Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait bir araca konularak, kuruma götürüldü.

Ses kaydına savunma yapmadılar
Avukatların ses kayıtlarıyla ilgili sorusuna ise Soylu, "Kayıtlarda ne denildiği tam olarak anlaşılmıyor. Ayrıca sadece telefon görüşmesinin önü arkası alınmadan sadece belli bir bölümün dinletilmesiyle genelleme yapılmamalı" şeklinde konuştu.
Balık ziyafeti için aceleci davrandıklarını iddia etti
Sanık avukatları maden işçilerinin olay günü yaşananlarla ilgili verdiği ifadelerde balık ziyafeti planladıklarını ve balık yemek için erkenden ocağa girerek, hızlı ve aceleci bir şekilde işlerini yapmaya çalıştıklarını iddia etti. Maden işçilerinin ifadelerini mahkeme heyetine hatırlatmak için tek tek okuyan sanık avukatları, hayatını kaybeden maden işçilerinin güvenlik tedbirlerini ihmal etmesi nedeniyle patlamanın meydana gelmiş olabileceğini ifade etti. Duruşmaya katılan 43 madencinin yakınları ise sanık avukatlarının savunmalarına tepki gösterdi

Ara karar verildi
MAra kararını açıklayan mahkeme heyeti, "muhtemel kastla öldürme" suçundan yargılanan sanıklar dönemin TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, iş güvenliği ve eğitim başmühendisi Volkan Soylu, başmühendis Mehmet Tural’ın tutukluluk halinin devamına, "bilinçli taksirle öldürme" suçundan yargılanan ve önceki duruşmada tahliyelerine karar verilen kartiyelerden sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman’ın ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı tedbir kararının devamına karar verdi.
Ailelerden tepki
Patlamada hayatını kaybeden madencilerin yakınları mahkeme sonunda ve adliye çıkışında ise sanıklara ve sanık avukatlarına tepki gösterdi. Madenci yakınları 2 yıldır mahkemenin devam ettiğini belirterek, olayın sorumlularının cezalandırılmasını istedi.
Müşteki avukatlarından basın açıklaması
Müşteki avukatları ise adliye çıkışında, faciada hayatını kaybeden madencilerin isimlerinin yer aldığı afişi açarak, basın açıklaması yaptı. Avukat Melike Polat, ses kayıtlarında, benzer olaylarda maden ocağındaki devre kesicilerin çalışmadığını, elektriklerin kesilmediğini, çalışmanın durdurulmadığı, işçilerin tahliye edilmediği gibi konuların net bir şekilde ortaya çıktığını ifade etti. Polat, sanık Volkan Soylu’nun talebi üzerine maske kullanımının gösterilmesi ile ocakta kullanılan gaz ölçüm ve uyarı sistemlerin gösterilmesini şov olarak niteledi. Avukat Polat, madencilerin balık yaptığı yönündeki iddialarla ilgili ise suçun hayatını kaybeden madencilerin üzerine atılmak istendiğini ifade etti.
Dava dosyasının, esas hakkında mütalaa hazırlanmak üzere savcılığa gönderilmesini de kararlaştıran heyet, duruşmayı 13 Aralık’a erteledi.
TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de meydana gelen maden faciasında 43 işçi hayatını kaybederken 9 madenci de yaralanmıştı. Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir’in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı. Zanlılardan Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, iş güvenliği ve eğitim başmühendisi Volkan Soylu ve başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklanmış, 4 kişiye adli kontrol hükümleri uygulanmış, zanlılardan 3’ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9’u savcılık sorgularının ardından salıverilmişti. Bu şüpheliler arasında yer alan bir kişi hakkında ise soruşturma sürecinde takipsizlik kararı verilmişti. Hazırlanan savculuk iddianamesinde ise tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekci, Soylu ve Tural hakkında 42 kez "muhtemel kastla öldürme" suçundan toplam 840 yıldan 1050’şer yıla kadar, 4 kez "muhtemel kastla yaralama" suçundan da 4 yıl 16 aydan 12’şer yıla kadar hapis cezası talep edilmiş, 4 sanık hakkında iki suçtan toplam 844 yıl 16 aydan 1062’şer yıla kadar hapis cezası talebinde bulunulmuştu.
İddianamede diğer 19 sanığın ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edilmişti.

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Eskipazar Eczanesi
Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

Doğa Eczanesi
Doğa Eczanesi
Adres

100. Yıl Mahallesi, Karabük Kastamonu Yolu Üstü Sokak No:59/D Merkez / Karabük

Telefon

(370) 502-0052

Ömür Eczanesi
Ömür Eczanesi
Adres

Bayır Mahalle Kemal Günes Caddesi No:167/A Karabük

Telefon

(370) 424-5714

Cemal Mızrak Eczanesi
Cemal Mızrak Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, Esendere Sokak No:14/1 Safranbolu-Karabük

Telefon

(370) 725-2547

Yeni Zümrüt Eczanesi
Yeni Zümrüt Eczanesi
Adres

İsmetpaşa Mahallesi, Doruk Sokak, No:8/B Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4500