Karabük Postası tarafından
19 Nisan, 2023 14:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Bahar ve yaz aylarının korkulan hastalığı

Doç. Dr. Nevin İnce, bahar ve yaz aylarının korkulan hastalığı Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) kenelerin kesinlikle çıplak el ile öldürülmemesi gerektiğini söyledi. Düzce Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nevin İnce, kenelerin aktifleştiği dönemden başlayarak ülkemizde özellikle bahar ve yaz aylarında görülen KKKA hakkında bilgilendirmede bulundu. KKKA’nın keneler tarafından taşınan RNA virüsü olduğu bilgisini veren Doç. Dr. İnce; hastalığın ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi bulgular ile seyrederek ölümlere neden olabilen hayvanlardan insanlara bulaşan bir enfeksiyon olduğunu belirtti. Bahar ve yaz aylarında görülüyor Hastalığın ülkemizde ilk olarak 2002 yılında dikkatleri çektiğini ve 2003 yılında ise kesin tanısının konduğunu ifade eden Nevin İnce, vakaların kenelerin aktifleştiği havaların ısınması döneminden başlayarak ülkemizde bahar ve yaz aylarında görüldüğünü dile getirdi. Hastalığın ülkemizde bulaştırıcısı kene türünün yaşam alanlarıyla uyumlu bir şekilde görüldüğüne dikkat çeken İnce “İlk kez Tokat ili ve civarında dikkatleri çeken KKKA vakaları çoğunlukla İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde yoğunlaşmaktadır. Yapılan çalışmalarda ölüm oranı yaklaşık yüzde 40 olup, ülkemizdeki fatalite hızı yüzde 5 civarında bildirilmiştir. Yıllar itibariyle vaka görülme durumlarına bakıldığında artış ve azalış eğilimlerinden bahsedilebilmekte olup, en yüksek vaka 2009 yılında; bin 318 vaka olarak gerçekleşmiştir. Her ne kadar 2017 yılında 343 KKKA vakası tespit edilmiş olsa da ülkemizde hala önemini korumaya devam etmektedir” diye konuştu. Hayvanlar, sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilir Doç. Dr. Nevin İnce, hastalığın bulaşma yolları hakkında ise “Virüsü taşıyan özellikle Hyalomma marginatum türüne ait kenelerin insan vücuduna tutunması, virüsü taşıyan kenelerin çıplak el ile ezilmesi, virüsünü taşıyan hayvanların kan, doku ve diğer vücut sıvıları ile temas edilmesi, hastaların kan ve diğer vücut sıvıları ile temas edilmesi” ifadelerine yer verdi. Hastalığın hayvanlarda belirti göstermediğini ifade eden Nevin İnce, hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanların sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabileceğini vurguladı. İnce, hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemesi gerektiğinin de altını çizdi. Bu belirtiler varsa mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalı Hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas eden kişilerin, kendilerini 14 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemesi gerektiğini dile getiren Doç. Dr. İnce, bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri uyarısında bulundu. Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalığın insandan insana bulaşabileceğine işaret eden İnce, bu nedenle hasta ile temas eden kişilerin gerekli korunma önlemlerini alması gerektiğini vurguladı. Hastalığın kuluçka süresinin kene tutunmasından sonra genellikle 1-3 gün, en fazla 9 gün olabildiğini dile getiren İnce; enfekte kan, vücut sıvısı ve diğer dokularla temas sonrasında 5-6 gün; en fazla ise 13 gün olabileceği bilgisini paylaştı. İnce, hastalığın görüldüğü bölgelerde yaşayan tarım ve hayvancılık ile uğraşan çiftçi ve çobanlar, kasaplar ve mezbaha çalışanları, veteriner hekimler, askerler, korunmasız olarak kamp ve piknik yapanlar, KKKA hastaları ile temas eden sağlık personeli, laboratuvar çalışanları, hasta yakınlarının risk grupları arasında yer aldığını açıklamasına ekledi. Erken tanı etrafa bulaşın önlenmesi açısından çok önemli KKKA hastalığında erken tanı, ihtiyaç duyulduğunda kan ve kan ürünlerinin sağlanması ve etrafa bulaşın önlenmesi açısından çok önemli olduğunu belirten Doç. Dr. İnce, “Ayırıcı tanının hızla yapılıp hastanın öncelikle Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi olup olmadığı değerlendirilmelidir. Hastalığın kesin tanısı serum örneğinde PCR ile viral RNA’nın ya da ELISA ile spesifik IgM antikorlarının gösterilmesi ile konulur. Destek tedavisi yanında hastanın sıvı elektrolitlerinin ve kan değerlerinin izlenmesi gerekmektedir. Gerekirse taze donmuş plazma ve trombosit süspansiyonu verilebilir” dedi. Keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli Hastalıktan korunma önlemleri hakkında bilgiler paylaşan Doç. Dr. İnce, açıklamasını “Riskli alanlardan döndükten sonra kene olup olmadığını görmek için vücut ve elbisenin her yeri dikkatlice incelenmelidir. Vücudun özellikle diz arkası, koltuk altları, kulak arkası, ense, saç dipleri ve kasıklar dahil kontrol edilerek kene olup olmadığı bakılmalıdır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır” şeklinde tamamladı. (İHA)

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
04 Mart, 2025 12:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Cinayetle sonuçlanan kavganın sanıklarının yargılanmasına devam edildi

Kastamonu’nun Seydiler ilçesinde düğün çıkışında iki küme ortasında çıkan ve 1 kişinin vefatıyla sonuçlanan hengamenin zanlılarının yargılanmasına devam edildi.
Olay, 6 Temmuz 2023 tarihinde Kastamonu’nun Seydiler ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, bir yakınlarının düğün merasimine katılan Y.A., A.A., H.A. ve B.Y. ile Ersoy Demirci ortasında arbede çıktı. Ersoy Demirci, arbede sırasında aldığı bıçak darbeleri ile hayatını kaybetti. Polis takımları tarafından olaya karıştığı tespit edilen Y.A., A.A., H.A. ve B.Y. gözaltına alınarak tutuklandı. Tutuklu sanıklardan B.Y., soruşturma evresinde tahliye edildi. Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde sanıklar hakkında "kasten öldürme" kabahatinden açılan dava görülmeye devam edildi.

"Pişmanım, öldürme kastım yoktu"
Görülmeye devam eden duruşmada kendisini savunan tutuklu sanıklardan Y.A., "Olay yerine gidince park yeri bakarken aracın camı patladı. Ersoy bana saldırdı. Dehşetten kimse yanaşamadı. Bende korktum. Korktuğum içinde kendimi korumak istedim. Pişmanım, öldürme kastım yoktu. Adalete güveniyoruz, tahliyemi istiyorum" dedi.

"Biz kendimizi korumak istedik"
A.A. ise Ersoy Demirci’nin kendilerine saldırdığını belirterek, "Ben aracı Ersoy’un üzerine sürmedim, süratlice arbede olan yere gittiğim için araçla döndüğüm anda aracın kapısına kendisi vurdu. Ben de birdenbire fren yaptım. Sonra araca saldırdı. Akabinde kardeşime saldırdı. Kardeşimi aracın üzerine yatırıp boğazını sıktı. Beni de geri çektiler. Tuttular. Bende bıçağı çekip kendisini kurtarmasını söyledim kardeşime. Kardeşimde zati bu sırada bıçağı çekmiş. Ben yalnızca kardeşimi korumak istedim. Biz kendimizi korumak istedik. Tahliyemi istiyorum" diye konuştu.

"Ben yalnızca yaralı bir beşere yardım ettim"
Tutuklu sanık H.A. da, "Ben insanlık misyonumu yaptım. Benim rastgele bir aksiyonum olmadı. Benim Ersoy ile bir sıkıntım yok. Yaralı bir beşere yardım etmek istedim. Hayatım mahvoldu. Ben yalnızca yaralı bir beşere yardım ettim. Ambulansa aramak istedim lakin telefonu bulamadım. Yanımdakilere ambulansı aramalarını söyledim. Tahliyemi istiyorum" formunda konuştu.

"Sanık olmamın tek sebebi başkaları üzere arbedeyi izlemedim"
Tutuksuz yargılanan sanık B.Y. ise, "Biz olay yerine geldiğimizde aslında arbede ediyorlardı. Ben olay yerine gelince çok fazla kan vardı. Biz hengameyi ayırmak istedik. Kamera kayıtlarında da her şey anlaşılıyor. Adalete güveniyoruz. Size hürmetimiz sonsuz. Ben arbedeyi ayırmak istedim" tabirlerini kullandı.
Duruşmaya katılan maktul Ersoy Demirci’nin eşi P.D. ile annesi G.D., sanıkların en ağır formda cezalandırılmalarını talep etti. Avukatları da dinleyen mahkeme heyeti, Y.A. ve A.A.’nın tutukluluğunun devamına, H.A.’nın ise tahliyesine, B.Y.’nin ise isimli denetim kurallarının kaldırılmasına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Mahkeme heyeti, mütalaa için belgeyi Cumhuriyet Savcısına devretti.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.