Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
02 Mayıs, 2024 08:48
blank
İhlas Haber A.

Atıl arazi seraya dönüştürüldü, öğrenciler tarımsal üretime başladı

A+ A-

Kastamonu’da Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından başlatılan projeyle öğrenciler, atıl vaziyetteki alanı temizleyerek sera üretimine başladı.
Kastamonu’da Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Kastamonu Orman ve Tarım İl Müdürlüğü ile Kastamonu İl Özel İdaresi’nin destekleriyle “Yeni Nesil Permakültür Tarım Yöntemiyle Ata Tohumuna Sahip Çıkıyor” projesi başlatıldı. Proje çerçevesinde Kastamonu’da merkez Kuzyaka İlkokulu ve Ortaokulu yanında bulunan atıl vaziyetteki alan, okul idaresi, öğretmen, veli ve öğrenciler tarafından temizlendi. Daha sonra proje ekibi, öğrencilerin velilerinden ata tohumu salatalık, biber, patlıcan, marul, salatalık, patates gibi tohumlar topladı. Toplanan tohumlar öğretmen ve öğrenciler tarafından hem seraya hem de oluşturulan bahçeliğe dikildi. Ayrıca sera ve bahçede tamamen organik kompostlar kullanılarak ata tohumları yetiştirildi. Yetiştirilen ata tohumları, hasat yapıldıktan sonra tekrar öğrencilerin ailelerine verilecek.
Projeyle hem öğrencilerin organik beslenmeleri hem de ata tohumuna sahip çıkmaları amaçlanıyor. Kuzyaka İlkokulu ve Ortaokulu’nda hayata geçirilen proje alanını ziyaret eden Kastamonu Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, proje çerçevesinde yetiştirilecek ata tohumlarının diğer okullara da dağıtılmasını hedeflediklerini söyledi.
“Öğrencilerimizi toprakla bir araya getirmek, stresi de en aza indirmek istiyoruz”
Tarımın önemine dikkat çeken Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, “Bilindiği üzere tarım artık stratejik bir unsur. Biz de öğrencilerimizi mutlaka teknolojiyle buluşturuyoruz ama teknoloji ile buluştururken aynı zamanda dünyanın en önemli stratejik unsuru olan tarımı da ihmal etmemeleri için projeler hazırlıyoruz. Bugün de burada ‘termal kültür’ dediğimiz tamamen organik doğal bir şekilde sebzelerin ve meyvelerin yetiştirildiği bir alan oluşturdu öğretmenlerimiz. Bu alanın oluşturulması ile beraber öğrencilerimiz domatesin, salatalığın, biberin, fasulyenin, marulun nasıl yetiştirildiğini öğrenirken, aynı zamanda eğlenerek öğrenme faaliyeti gerçekleştiriyorlar. Dijital dünya içerisinde öğrencilerimiz ve velilerimiz dijital unsurlarla daha çok baş başa oluyorlar. Hem bu dijital unsurların zararlı etkilerinden korumak daha çok toprakla bir araya getirmek ve kendi bünyelerinde oluşan stresi de en aza indirmesi adına bu tür faaliyetlerin önemli olduğunu düşünüyoruz. Birçok sebzenin, birçok meyvenin üretimde hem açık alanda hem de sera ortamında yapılıyor. Burada tamamen organik kompostlar kullanılıyor. Bu kompostların elde edilmesinde de atık olan evsel ürünler burada değerlendiriliyor. Evsel ürünlerden yapılan kompost gübreleme ile de buradaki ürünler ortaya çıkıyor. Bu alanın oluşturulmasında paydaş kurumlarımızın destekleri de var. Tarım ve Orman İl Müdürümüze ve tüm ekibine çok teşekkür ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de bu tür faaliyetlerin tüm okullarımızda yaygınlaştırılmasını istiyoruz. Özellikle öğrencilerimizin de ata tohumlarını geleceğe taşımaları noktasında bu tür faaliyetler oldukça önem arz ediyor. Ata tohumunun geleceğe taşınmasında buradaki gençlerimiz büyük bir unsur olacaklar. Biz eğitime bütüncül olarak bakıyoruz. Eğitim-öğretim faaliyetlerini sadece akademik anlamdaki başarı değil, sosyal, sportif, kültürel ve tarımsal faaliyetlerinde eğitimin bir parçası olduğunu düşünüyoruz. Bu bütüncül anlayışla geleceğimiz olan gençleri Türkiye yüzyılında daha güçlü bir şekilde hazırlayacağız ve dünyayla rekabet edilebilir boyutunda da tüm dünyanın örnek gösterdiği gençler şeklinde yetiştireceğiz” dedi.
“Doğada var olan ahşap, taş, kaya gibi ürünler kullanılarak oluşturduğumuz alanlarda tarım yapıyoruz”
Kuzkaya Ortaokulu Özel Eğitim Öğretmeni aynı zamanda proje sorumlusu Müberra Kalafatoğlu ise, “Bu alan daha önce atıl olan bir alandı. Biz müdürümüz, müdür yardımcımız, proje ekibimiz, öğretmen arkadaşlarımızla beraber bu alanı temizleyip, düzenledik. Daha sonra yükseltilmiş bitki yatağımızı oluşturduk. Daha sonra İhsangazi Özel İdare’nin yardımıyla dağlardan yükseltilmiş bitki yatağımızın topraklarını getirdik. Yine Özel İdare’nin yardımıyla taşlar, parkeler getirip düzledik. Daha sonra Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nün yardımıyla seramızı kurduk. Sonra da velilerimiz ve öğrencilerimiz ile ektiğimiz tohum keselerimizi hazırladık, velilerimize dağıttık. Velilerimiz yıllardır kullandıkları ata tohumlarını bizlere gönderdiler. Biz de zamanı geldikçe seramızda ve yükseltilmiş bitki yatağında bu tohumları kullanarak tarım alanları oluşturduk. Yine sonbaharda kullandığımız tohumları da keselerle birlikte velilerimize göndereceğiz. Projemizin temelinde permakültür tarım yöntemi yer almaktadır. Permakültür tarım yöntemine göre dışarıdan ücret ödeyerek bir şeyler kullanmak yerine doğada var olan ahşap, taş, kaya gibi ürünler kullanılarak alanlar oluşturuluyor. Biz de permakültür felsefesinde tarımımızı yapıyoruz, ata tohumumuz çoğaltarak, çevremize, köylerimize, diğer okullarımıza, kurum ve kuruluşlarımıza dağıtmayı hedefliyoruz. Öğrencilerimize ata tohumunun önemini, hibrit tohumlar kadar verimli olmasa da, uzun vadede hastalıkların önüne geçecek bir organizasyon olduğunu anlatmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
“Atıl vaziyetteki alanın taşlarını tek tek elimizle ayıkladık”
Kuzyaka İlkokulu Müdür Yardımcısı ve Proje Sorumlusu İsmail Dereli de, “Amacımız burayı atıl durumdan, öğrencilerimizin kullanabileceği bir yaşam alanına çevirmekti. Bunu başardığımıza inanıyoruz. Kompost alanımızda ürettiğimiz gübreyle daha verimli bitki yetiştirme amacımıza ulaşmış durumdayız. Gelişmelerde çoğalarak devam ediyor. Burayı el birliğiyle yaptık. Bizler memnunuz, çocuklarımızda memnun, ayrıca güzel bir görsellikte kattık okulumuza. Marul, tere, yeşil soğan, sarımsak, fasulye, domates, salatalık, patates gibi ürünler ektik. Burasını atıl vaziyetteyken neredeyse tüm okulumuzla birlikte hep bir el vererek tek tek taşlarını ayıkladık ve temizledik. Bütün düzenlemelerini öğretmenlerimizle ve öğrencilerimizle birlikte yaptık” şekline konuştu.
"Bunları ekerken, çok mutluluk yaşadım”
Alanda üretim yapan öğrencilerden Ebrar Sirkecioğlu ise, “Birçok ürün ettik. Burayı el birliğiyle yaptık. Burası eksiden çamurlu bir alandı. Burayı yaparken, çok güzel şeyler hissettim. Bunları her geçen gün büyütüyoruz. Burası için çok uğraştık. Bunları ekerken, çok mutluluk yaşadım” ifadelerini kullandı.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

02 Kasım, 2024 20:52
blank
İhlas Haber A.

Trabzon’da çöp eylemi

A+ A-

Trabzon’un Araklı ilçesindeki katı atık tesisinde toplanan çöpler nedeniyle çıkan koku mahalle sakinleri tarafından protesto edildi. Çöp tesisinin bulunduğu bölgede toplanan mahalle sakinlerine destek olan AK Partili Araklı Belediye Başkanı Hüseyin Avni Coşkun Çebi de çöp konusuna sitem etti. Maskesiz durmanın imkansız olduğunu belirten Başkan Çebi, “Burada 1 saat kalan insanın kimyası bozulur. Bu kabul edilebilir bir koku değil” dedi.
Trabzon ve Rize İlleri Yerel Yönetimleri Katı Atık Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği (TRABRİKAB) öncülüğünde bir süre önce faaliyete başlayan ve EVRA Katı Atık Yönetimi Ticaret ve Limited Şirketi tarafından işletilen Trabzon’un Araklı ilçesinde Taşönü Katı Atık Entegre ve Bertaraf Tesisi’ne tepkiler sürüyor.

Araklı Belediye Başkanı Çebi de eyleme destek verdi
Çıkan kötü koku nedeniyle zor anlar yaşayan mahalle sakinleri ellerine aldıklarını pankartlarla tesisi protesto etti. AK Partili Araklı Belediye Başkanı Hüseyin Avni Coşkun Çebi’nin de destek verdiği protestoda mahalle sakinleri koku nedeniyle maske taktıklarını ve evlerinde pencere açamadıklarını söyledi.
Çöp eyleminde mahalle sakinlerinin yanında olan Belediye Başkanı Çebi, toplanan mahalle sakinlerinin sayısını az bulduğunu, bu şekilde ses duyurulmayacağını söyledi. Böyle bir koku ile yaşamaya mecbur bırakıldıklarından dolayı mahalle sakinlerinden özür dileyen Çebi, “Bir kere bunun adını eylem olarak koymak doğru değil. Bir talep olarak bir dert anlatma, bir hasbihal olarak koysak daha iyi olur. Şuan üzgünüm. Burada sıkıntı var. Burada olması gerekenden az insan var. Bu nedenle bu şekilde tepki koyulmaz. Bu şekilde ses duyurulmaz. Araklı’daki 52 bin nüfusun çığlığı duyulmalıydı. Taşönü halkından ve Araklı halkından özür diliyoruz. Böyle bir koku ile yaşamaya mecbur bıraktığımızdan dolayı özür diliyoruz. Geldiğimden beri bu konuyla dertlerden kişilerden bir tanesiyim. Bizimde yapacaklarımız bir yere kadar. Hiçbir yasal sonuç alınamamış. Belediye olarak yapılması gereken yasal şeylerin hepsi yapılmış. Kalan kısım bunu siyasi büyüklerimize iyi anlatmak. Ben isterim siyasi büyüklerimiz gelsinler bu kokuyu alsınlar. Burada maskesiz durmak imkansız. Burada 1 saat kalan insanın kimyası bozulur. Bu kabul edilebilir bir koku değil” şeklinde konuştu.

“24 saat burada yaşayan insanların halini düşünemiyorum”
“Bıçak kemiğe dayanmıştır” diyen Çebi, “Müteahhit firma ile bu sabah görüştüm. Yapılan çalışmaların olumlu gittiğini, 3 firmayla görüşüldüğünü kısa bir zaman istediklerini, özellikle bir firmanın anlaşma konusunda çok yakın olduğunu söylediler. O nedenle tekrar sesleniyoruz. Evra Yönetim Kurulu üyeleri bu konunun tahammül edilecek tarafı kalmamıştır. Bıçak kemiğe dayanmıştır. İnsanların kimyası bozulmuştur. İnsanlar sağlıklı düşünme kabiliyetini kaybetmiştir. Bu konu sabah akşam gündemimizden çıkmasın. 27 Kasım’da katı atık birliğinden ikinci bir toplantı var. İnşallah oradan müjdeli bir haber bekliyoruz. Ben buraya geleli 15 dakika oldu kimyam değişti. Sinir sistemin allak bullak olmaya başladı. 24 saat burada yaşayan insanların halini düşünemiyorum. Yetkililer gelsinler burada 2 gün yaşasınlar. Kimyalarının ne hale geldiklerini görecekler. Buradaki halkı daha iyi anlarlar. Bu ilk ses duyurma eylemimiz olacak. İnşallah bundan sonra siyasilerle daha sık görüşeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Kokudan midemiz bulanıyor”
Mahalle sakinlerinden Semra Özbek ise, gidecek hiçbir yerlerinin olmadığını belirterek, “Manzaram çöp tesisi. Camlarımız açamıyorum. Gidecek hiçbir yerimiz yok. Bu çöp tesisini burada istemiyoruz. Burası yapılırken söylenen proje bu değildi. Yurtdışı ile emsal olacağını söylenmişti. Bu mu emsal proje. O kadar yatırım yapmışsalar ellerini ceplerine atsınlar bu tesise ne gerekiyorsa onu yapsınlar. Kapanmayacağının bizde farkındayız. Ne sinekten, ne böcekten durabiliyoruz. Kapımızın önünde oturmak mümkün değil. Çocuklarımızı dışarıya çıkartamıyoruz” ifadelerini kullandı.
Yöre sakinlerinden Kamile Eroğlu, “Kokudan midemiz bulanıyor. Yazın pencerelerimizi açamıyoruz. Fındık toplarken mide bulantısı ile eve geliyoruz. Bir an önce çözüm istiyoruz. Bu eylemimiz sürecek” diye konuştu.

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Şifa Eczanesi
Şifa Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi İnönü Caddesi Sen Is Hanı No:1 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3500

Üniversite Eczanesi
Üniversite Eczanesi
Adres

Üniversite Mahallesi, Efsa Nur Sokak B-Blok No:1-A-B Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-2726

Asuman Eczanesi
Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455