ZONGULDAK İstanbul’daki bir rezidans inşaatında meydana gelen asansör faciasında hayatını kaybeden işçilerden Cengiz Tatoğlu, memleketinde toprağa verildi. İki gün bayram izni alan oğlunun bayrama gelemeyeceğini söylediğini ifade eden Baba Selim Tatoğlu, “Suçlu kimse, suçunun cezasını çeksin” diyerek gözyaşlarına boğuldu. İstanbul’da yapımı süren rezidanstaki asansör kazasında hayatını kaybeden 10 işçiden biri olan iki çocuk babası 40 yaşındaki Cengiz Tatoğlu’nun cenazesi Zonguldak’ta defnedildi. Beycuma beldesine bağlı Tatoğlu köyünde kılınan cenaze namazının ardından aile mezarlığına defnedilen Cengiz Tatoğlu’nun yakınları göz yaşlarına hakim olamadı. Tatoğlu’nun eşi Sevim ve büyük kızı Ceren ile birlikte uzun süre mezarın yanında oturarak gözyaşı döktü. Tatoğlu’nun eşi Sevim Tatoğlu, güçlükle ayakta durabildi. “KAFES UZUN ZAMANDIR ÇALIŞMIYORMUŞ” Olayı öğrendikten sonra İstanbul’a gittiğini söyleyen baba Selim Tatoğlu, “O kafes uzun zamandır çalışmıyormuş. O gün saat 14.00’de kafese çalışır raporu vermişler. Artık orasını ben bilmiyorum. Ben olayı gece 01.30 itibariyle duydum. Sabah 06.00’da İstanbul’daydım. İlle ki hayalleri olacak, gençti. Ailesi İstanbul’daydı, biz de istedik Zonguldak’a gelmesini. Ama olmadı. 15 seneden beri İstanbul’da çalışıyordu” dedi. “DÖRT AYDIR O FİRMADA” Oğlunun, kazanın meydana geldiği firmada yaklaşık 4-5 ay önce işbaşı yaptığını ifade eden baba Tatoğlu, “Kazanın meydana geldiği firmada işe başlayalı 4-5 ay oldu. Kazadan iki akşam önce görüşmüştük. Ne var ne yok, baba bayramda gelemiyorum. Ben size bakacağım. Bayramda iki gün izin vermişler, gelemeyeceğim dedi” dedi. “ANNESİYLE İLE 45 DAKİKA GÖRÜŞTÜ” Olaydan iki gün önceki telefon görüşmesinde oğlunun, annesiyle yaklaşık 45 dakika görüştüğünü hatırlatan baba Selim Tatoğlu o günü şöyle anlattı: “Bize bir şey olursa yine size ben bakacağım dedi. Annesi ile 45 dakika konuştu. Biz de bayram ertesi geliriz dedik. Çalışma koşullarından hiç bahsetmezdi. İş yoğunluğundan bahsederdi. 'İki gün izin verdiler, iki gün için Zonguldak’a gelmeye değmez' dedi. Ben de 'gelmeye gerek yok' dedim. 'Bayramdan sonra biz geliriz' dedim. Ama olmadı. Nasip olmadı. Suçlu kimse, suçunu çeksin. Ben onu bu şekilde göndermedim.” CENAZELER KARIŞTI Oğlunun cenazesini almak istediği sırada başka bir cenaze aldıklarını fark eden baba Selim Tatoğlu, “Arkadaşı cenazeyi göstererek, Cengiz bu dedi. Geldik cenazeye baktık. Ama oğlum değildi. Parmağından biliyorum, kaşındaki çizikten biliyorum. İkinci sefer gittik, oğlumun cenazesi oradaydı. Oğlumun cenazesini aldık. İlk verilen cenaze bizim değildi. Nüfus kağıdı falan da yoktu” dedi. Acılı aile, suçluların cezalandırılmasını isterken gözyaşlarına boğuldu.